İç Anadolu Şehir İsimleri Nereden Geliyor?

Divriği kalesi restorasyonu - Divriği castle restoration

İç Anadolu Bölgesi İçindeki Şehir İsimleri Nereden Geliyor?

İç Anadolu Bölgesi’ndeki şehirlerin isimleri, bölgenin zengin tarihi ve coğrafi özelliklerinden izler taşır; İç Anadolu bölgesi şehir isimleri nereden geliyor konusu da bu özellikleri detaylandırmaktadır. Birçok şehrin ismi antik çağlara kadar uzanır. Örneğin, Konya, antik dönemde “İkonium” olarak bilinirken, zamanla bu isim değişerek günümüzdeki halini almıştır. Kayseri, Roma İmparatorluğu döneminde “Caesarea” olarak anılmış, bu da “imparator şehri” anlamına gelir. Sivas’ın adının kökeni hakkında farklı görüşler bulunsa da, bazı kaynaklar Farsça “üç değirmen” anlamına gelen “Sebast” kelimesinden türediğini belirtir. Niğde ise antik çağlarda bölgede yaşamış olan “Nagdoslular” adlı bir kavimden adını almıştır. Bu durum, bölgedeki farklı medeniyetlerin ve tarihi olayların şehir isimleri üzerindeki kalıcı etkisini gözler önüne serer.

Bölgedeki diğer şehirlerin isimleri de benzer şekilde ilginç hikayeler barındırır. Aksaray, Selçuklu Sultanı tarafından yaptırılan büyük ve beyaz bir saraydan adını almıştır. Nevşehir, 18. yüzyılda Damat İbrahim Paşa tarafından geliştirilmeden önce “Muşkara” adında küçük bir köydü ve daha sonra “yeni şehir” anlamına gelen Nevşehir adını almıştır. Kırşehir, adının bölgeye yerleşen Türkler tarafından “kır şehri” olarak verilmesinin ardından zamanla bugünkü halini almıştır.

Bu örnekler, İç Anadolu şehirlerinin isimlerinin sadece coğrafi konum veya tarihi olaylarla değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal değişimlerle de şekillendiğini gösterir.

İç Anadolu Bölgesi İçindeki Şehir İsimleri Nereden Gelmektedir?

Bilindiği üzere bölgede 13 şehir bulunmaktadır. Peki bu şehir isimlerinin kökeni ve/veya anlamları nelerdir?

Anıtkabir fotoğrafları - Atatürk's Mausoleum photos
Anıtkabir fotoğrafları – Atatürk’s Mausoleum photos

Ankara İsmi Nereden Gelmektedir?

Frigya dili ve Yunancada Ἄγκυρα (telâffuz: Anküra), gemi çapası demektir. Bazı efsanelere göre Ankara, Frig Kralı Midas’ın bir gemi çapası bulduğu yerdir. Büyük İskender’in Doğu Seferi sırasında Anküra’ya MÖ 333’te geldiği kayıtlara geçmiştir. 2. yüzyıla ait ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen bazı paralarda gemi çapası figürü bulunmaktadır.

Frigler, Galatlar ve Romalılar tarafından “Aγκυρα” olarak bilinen şehrin adı, Latin harfleri ile Batılı kaynaklara Ankyra ve Ancyra olarak geçmiştir. Kentin adı, Türklerin Anadolu’ya gelmesinden sonra Ankara, Engürü ve Engüriye olarak değişime uğramıştır. Batı dillerine de Angora olarak geçmiştir. 16. yüzyıla ait çeşitli resmi Osmanlı evraklarında Ankara adı geçmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, 28 Mart 1930’da yabancı ülkelerden Türk şehirleri için Türkçe adların kullanılmasını resmen talep etmiştir. Bu tarihten sonra posta idaresi Angora olarak adreslenmiş mektupları Ankara’ya ulaştırmamıştır. Böylece zamanla Ankara adı evrenselleşmiştir.

Ankara gezilecek yerler arasında aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz:
Anıtkabir
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Gordion Müzesi
Tuz Gölü

Divriği Ulu Cami Cennet kapısı veya Barok kapısı - Divrigi Great Mosque Heavenly gate or Baroque gate
Divriği Ulu Cami Cennet kapısı veya Barok kapısı – Divrigi Great Mosque Heavenly gate or Baroque gate

Sivas İsmi Nereden Gelmektedir?

 Bugün kullanılan Sivas isminin kaynağı hakkında ise farklı görüşler bulunmaktadır. Bunların içinden ‘Sebaste’ veya ‘Sebasteia’ eski Yunancada (Augustus Şehri) ismi, Pontus kralı Polemon’un hanımı Pitodoris tarafından verilmiştir. Romalılar, Pontus krallığını egemenlikleri altına aldıkları zaman şehrin yönetimini Pontus krallığında bırakmışlardır. Pontus kralının hanımı ise, Roma Kralı Augustus’un sevgisini kazanmak ve ona bir şükran ve sadakat ifadesi olmak üzere Yunancada Ogüst şehri anlamına gelen “Sebaste” adını verdiği sanılmaktadır. Sebaste’nin zamanla “Sivas”a dönüştüğü ileri sürülmektedir.

Bir efsanede de bugün “Sivas” olarak kullanılan ismin Hititçe “Sipas”tan geldiğidir. Şehrin ilk kurulduğu dönemlerde, bugünkü şehrin merkezinin bulunduğu yerde büyük çınar ağaçlarının altında üç adet su gözesi (Kaynağı) bulunmaktadır. Bu gözelerden bir tanesi “tanrıya şükür”ü ikincisi “ana ve babaya saygı”yı, üçüncüsü de “küçüklere sevgi”yi temsil eder. Bu bölgede yaşayan insanlar, zamanla bu özelliklerini koruyamayıp yitirince, bu üç göze de kurur. Şehrin isminin de “üç göze” anlamına gelen “Sipas”tan kaynaklandığı ve zamanla bugün kullandığımız “Sivas”a dönüştüğü ileri sürülmektedir.

Efsanenin haricinde ise Hititçe’de “üç göze” anlamına gelen “Sipas” kelimesi, Sivas’ın yakınında bulunan üç önemli akarsuyun birleştiği yeri işaret etmektedir. Bu akarsular, Kızılırmak, Kelkit Çayı ve Yeşilırmak’tır.

Başka bir görüşe göre ise, Sivas ismi, Roma İmparatoru Sezar Augustus’un (MÖ 63-MS 14) adını taşıyan “Sebaste” kelimesinden türemiştir. Sebaste, Yunancada “kutsal” anlamına gelmektedir. Romalılar, Sivas’ı önemli bir ticaret ve kültür merkezi olarak görmüş ve bu nedenle şehre Sebaste adını vermişlerdir.

Sivas gezilecek yerleri için aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz:
Sivas Arkeoloji Müzesi
Divriği Ulu Cami
Buruciye Medresesi
Şifaiye Medresesi
Gök Medrese
Çifte Minareli Medrese

Mevlana müzesi, 14 fil ayaklı yeşil türbe kubbesi - Mevlana museum green dome with 14 pillars
Mevlana müzesi, 14 fil ayaklı yeşil türbe kubbesi – Mevlana museum green dome with 14 pillars

Konya İsmi Nereden Gelmektedir?

Konya ovasında yer aldığı bilinen ve Hitit tabletlerinde İkuwaniya olarak geçen şehrin lokasyon ve isim benzerliğinden dolayı Konya olduğu düşünülmektedir. Bizans döneminde kullanılan İconium ve günümüzde kullanılan Konya adlarının şehrin Hititçe ismiyle olan benzerliğinden dolayı Konya adının İkuwaniya’dan geliyor olması olasıdır.

 Mitolojide bu konuda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu hikâyelerden birinde anlatıldığı üzere, kente dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim, İkonion’dur. İkonion adı, zamanla İcconium’a dönüşür.

Konya, Roma döneminde İmparator adlarıyla değişen, Claudiconium, Colonia Selie, Augusta İconium gibi yeni adlar alır. Bizans kaynaklarında Tokonion olarak geçen şehre ve bölgeye verilen diğer isimler şöyledir: Ycconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia.

Araplar kentin ismini Kuniya olarak değiştirmişlerdir, Selçuklu ve Osmanlı döneminde bu ad Konya’ya dönüşmüştür. Günümüzde de kent hala Konya adını taşımaktadır. İslâm coğrafyacılarının eserlerinde şehrin adı Kūniye şeklinde geçer. Bu yazılış tarzı Türkler tarafından da benimsenmiş ve Konya olarak söylenmiştir. Bununla birlikte XIII. yüzyıla ait bilgileri de içeren Saltuknâme’deki, “Kavâniyye ki ona Konya derler” ifadesi dikkat çeker. Ayrıca XI. Yy.’dan itibaren Batı kaynaklarında İconium’dan başka Conia, Conium, Como, Cunnyo ve Konn şekillerinde de zikredilmiştir.

Konya gezilecek yerleri için aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Konya Arkeoloji Müzesi
Mevlana Müzesi
Sahip Ata Vakıf Müzesi

Orta Anadolu bölgesi gezilecek yerler Aksaray Güzelyurt fotoğrafları - Guzelyurt streets Aksaray photos Central Anatolia Region
Orta Anadolu bölgesi gezilecek yerler Aksaray Güzelyurt fotoğrafları – Guzelyurt streets Aksaray photos Central Anatolia Region

Aksaray İsmi Nereden Gelmektedir?

Efsaneye göre bir zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin çok sevdiği kızı hastalanır. Ülkenin tüm hekimleri saraya çağrılır, ama hastalığın sebebi anlaşılamaz. Kızın “Ah Saray” sesleri odalarda yankılanmaktadır. O sırada saraya derviş kılıklı bir adam gelir. Sultandan izin alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler. Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür. Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir. Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe “Ah Saray” diye haykırmaktadır.

Derviş, sultanın huzuruna çıkar. Sultana: “Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misiniz?” diye sorar. Sultan: “Evet, onun yaşaması benim yaşamamdır” der. Derviş öğrendiklerini sultana anlatır, hastalığın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler. Rivayetlere göre Sultan, delikanlıyı buldurtur, getirtir. Düğün, dernek kurulur. Bundan sonra “Ah Saray” sesleri “Aksaray’a dönüşmüş olur.

Aksaray adının ilk olarak eski Hitit metinlerinde geçen “Nenessa” (Nenossos) olduğu sanılmaktadır. MÖ 1. bin yılda Kral Kiakki döneminde Şinakhatum-Şinukhtu olarak anılan Aksaray, Helenistik dönemde Kapadokya Krallığı’na bağlanmış ve Garsaura olan ismi Arkhelais olmuştur. Selçuklular döneminde de Arkhelais olan adı II. Kılıçarslan tarafından Aksaray olarak değiştirilmiş ve devletin ikinci başkenti olmuştur. Aksaray, şehre kötü insanların alınmamasından dolayı iyi insanların yaşadığı yer anlamına gelen “Şehr-i Süleha” olarak anılmıştır.

Aksaray gezilecek yerleri arasında yer alan Güzelyurt bilgileri için sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Eskişehir Odunpazarı fotoğrafları İç Anadolu bölgesi - Central Anatolia region Odunpazari historical houses photos
Eskişehir Odunpazarı fotoğrafları İç Anadolu bölgesi – Central Anatolia region Odunpazari historical houses photos

Eskişehir İsmi Nereden Gelmektedir?

Eskişehir, Antik ve Orta çağlarda Yunanca Dorylaion, Latince Dorylaeum ismi ile tanınan bir kenttir. Arap kaynaklarında ise şehrin adı Darauliya, Adruliya ve Drusilya olarak verilmiştir. Yıkık ve terkedilmiş olan Dorylaion – Şarhöyük’ün yakınında, harabenin güneyinde kalan bölgede yeni bir yerleşim yeri oluşmuştur. W.M Ramsay’ın bildirdiğine göre, büyük olasılıkla Dorylaion harabelerine Eskişehir adı verilmiş ve bu isim o zamandan günümüze ulaşmıştır.

Bir inanışa göre ise 1080 yılında Türkler burayı ele geçirir. 1175 yılında bölgeyi Bizans geri alır. Kılıçarslan bu şehri daha sonra geri alınca, ona “Bizim eski şehrimiz” anlamına gelen Eski Şehir adı verilmiştir.

Eskişehir gezilecek yerler arasında yer alan ve tarihi evleri ile ünlü olan Odunpazarı bilgileri için sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Zelve açık hava müzesi Nevşehir Göreme Ürgüp Kapadokya fotoğrafları - Zelve openair museum, Cappadocia photos
Zelve açık hava müzesi Nevşehir Göreme Ürgüp Kapadokya fotoğrafları – Zelve openair museum, Cappadocia photos

Nevşehir İsmi Nereden Gelmektedir?

Nevşehir’in eski adı, antik ismi Nissa ve Yunancada “Yeni Şehir” anlamına gelen Neapolis’tir. Selçuklu döneminde fethedilip ismi Muşkara olmuştur.

Lale Devri’nin ünlü sadrazamı Damat İbrahim Paşa burada doğmuş ve döneminde şehri imar edip hanlar, camiler, hamamlar gibi yapıların inşasına öncülük ederek bölgenin kalkınmasında önemli bir etkide bulunmuştur. Adını değiştirerek Farsçada “Yeni Şehir” anlamına gelen Nevşehir (Nev’şehir – Yeni’şehir) adını vermiştir.

Eski dilde ‘nev’ (naw) yeni kelimesinden alıntılanmıştır. Arapça’da ‘nev’, ‘yeni’ anlamına gelmektedir.

Nevşehir gezilecek yerler arasında yer alan dünyada ünlü Kapadokya ve Göreme Milli Parkı bilgileri için sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Çankırı İsmi Nereden Gelmektedir?

Çankırı şehrinin, antik ismi Gangra’dır ve bu ismi günümüze kadar korumuştur. Bu isim ilk olarak Grek ve Roma dönemlerinde belgelenmiştir. Gangra isminden bahseden en eski yazılı kaynak M.Ö 3. Yy.’da yaşamış olan çok yönlü bilim adamı Eratosthenes’dir. M.Ö. 1. yüzyıla gelindiğinde Alexander Polyhistor, Paflagonya (batıda Bitinya, doğuda ise Pontus arasındaki bölge) ile ilgili kitabında Gangra’yı ele almıştır.

Augustus döneminde yaşamış olan ünlü coğrafyacı Strabon, Gangra’yı kısaca betimlemiştir. Sonrasında ansiklopedi yazarı Plinius, Historia Naturalis’te Gangra’dan bahsetmektedir. Gangra ismi, klasik dönemden Luvi devrine kadar uzanan, Anadolulu yerel bir addır. Ama antik bir Luvi ismi olan ‘Gangra’ halk etimolojisine uygun olarak (halkın anlayamadığı isimlere kendi dilinde bir mana vermeye çalışması) “çan” ve “kırık” kelimeleri kullanılarak Çankırı haline dönüştürülmüştür.

Ancak Osmanlı zamanlarında şehrin antik adı korunmuş, Kangırı veya Kângarı olarak kullanılmıştır. M.Ö. 3. Yy.’dan sonra bölgenin en önemli şehri ve yerli krallara başkentlik etmiş olan Gangra’nın efsanevi kuruluş hikayesini Byzantionlu Stephanos’tan öğrenmekteyiz. Yazar burada Gangra sözcüğünün dişil olduğunu söyledikten sonra efsaneyi özetle şu şekilde anlatmaktadır: “Poseidon’la Aryes’in çocuğu olduğunu söyleyen Nikostratos Paflagonya çevresinde keçilerini otlatmak için bir otlak arar ve sonunda uygun bir yer bulur ve bu geçit vermeyen dağların çobanı, toprak sahibiyle anlaşır. Keçilerini otlatırken arazisine de göz kulak olacağını söyler. Bir gün yüksekçe bir tepe üzerinden çevreyi gözlerken dimdik yükselen fakat öbür tarafa geçit veren bir kayalık görür ve o sırada aşağıda oğlakların melediğini işitir. Orada doğurmuş olan keçiyle yavrusunu taşıyarak geçitten geçip, gördüğü elverişli arazi üstüne bir şehir kurar ve oğlağa taktığı Gangra adını şehre de verir”.

Konya Arkeoloji Müzesi Alibeyhüyüğü Bizans dönemi taban mozaiği MS 6.yy - Konya Archeology Museum Alibeyhüyüğü Byzantine Period floor mosaic A.D. 6th Century
Alibeyhüyüğü Bizans dönemi taban mozaiği MS 6.yy – Alibeyhüyüğü Byzantine Period floor mosaic A.D. 6th Century

Karaman İsmi Nereden Gelmektedir?

Karaman şehri adını Karamanoğulları Beyliği’nden almaktadır. Şehir Karaman adını almadan önce Lârende olarak bilinmektedir. Antik Çağ’da Laranda (Λάρανδα) olarak isimlendirilen şehrin, bu adının bölgenin yerli dillerinden olan Luvice’deki Laravanda’dan geldiği tahmin edilmektedir.

Laravanda kelimesi Luvice’de kumlu, kumlu yer, kum diyarı gibi anlamlara gelmektedir. Öte yandan, bu ismin Hitit tabletlerinde geçen Lalanda’dan geldiğini savunan akademisyenler de mevcuttur.

Kayseri İsmi Nereden Gelmektedir?

Kayseri kentinin adı Latince Caesarea, Kaysaria (Yunanca: καισαρεία, romanize: kaysaria) adı Arapça biçiminden Türkçeleştirilmiştir. Tarihi kayıtlarda geçen ilk ismi Mazaka, (Ermenice: Մաժաք, romanize: Mažak) olarak da geçmektedir.

‘Kayser’ veya ‘kaysar’, Roma ve Doğu Roma (Bizans) imparatorlarına verilen Caesar (Yunanca: καισαρ, romanize: kaisar) unvanının İslam ülkelerinde kullanılan biçimidir. Osmanlı sultanları II. Mehmed’ten başlayarak resmî sıfatları arasında Kayser-i Rum unvanını da kullanmışlardır. (Kayser, Roma, Bizans ve Alman imparatorlarının kullandıkları ünvandır.)

Caesar asıl olarak Romalı devlet adamı Julius Caesar’ın (M.Ö. 100-44) lakabıdır (cognomen). Sezar’ın manevi oğlu olan ilk Roma imparatoru Gaius Julius Caesar Octavianus, onursal bir unvan olarak Caesar lakabını benimsemiştir.

İlk isim olan Mazaka’nın mevkii şimdiki şehrin yerinde olmayıp, beş altı yüz metre kadar güney batısında, Erciyes eteklerine daha yakın ve ovaya hakim bir bölge üzerindedir. Mazaka, Kapadokyalıların çelli alası addolunan Mozoh’dan çıktığı doğrulanmaktadır. Osebiya isminin ise Kapadokya Krallarından Ariyanethes Osebos zamanında verilmiş olması muhtemeldir. Roma imparatoru Tiberius M.S. 17 yılında buraları Roma vilayetine merkez yaptığı zaman Kapadokya’nın son kralı olan Arhelaos burayı Zesarea adıyla anmıştır. Mazaka’nın kelime anlamı da avcı bir kuş adı olan Başak’tan geldiği düşünülmektedir.

Sivas Arkeoloji Müzesi Hitit dönemi altın mühür yüzük M.Ö. 1800 - Sivas Archaeology Museum Hittite period gold seal ring 1800 B.C
Hitit dönemi altın mühür yüzük M.Ö. 1800 – Hittite period gold seal ring 1800 B.C

Kırıkkale İsmi Nereden Gelmektedir?

Kırıkkale şehrinin adını nereden aldığına dair kesin bir bilgi yoktur. Kırıkköyü ile kentin merkezinde bulunan Kaletepe’nin kısaltılarak birleştirilmesinden ortaya çıktığı söylenir. Bu ismin halk tarafından yakıştırıldığı kanaati yaygın olmakla beraber bölgenin ismi Osmanlı arşiv belgelerinde “Kırıkkal” şeklinde geçmektedir.

Ancak Kırıkköyü hakkında verilen bilgilere gelince iş değişmektedir. Kırıkköyü adının, köy halkının tahminen 1500-1600 yılları arasında mahalli tabirle ‘kıran geçirme’sinden ötürü verildiği söy1enmektedir. Muhtemelen sıtma yüzünden köy halkının ekserisinin kırılıp öldüğü ve bu hadisenin muhitte acı bir hatıra bıraktığı için zamanla asıl adı Ortaköy olan köyün, yerini ‘kıran, kırgın geçiren köy’ anlamına gelen Kırıkköy’e bıraktığı ifade olunmaktadır (Kırıkköy bitişik yazılmaktadır).

Aslında anlatılanlar belgelere değil de rivayete dayandırıldığından hataya düşülmektedir diye düşünen tarihçiler de mevcuttur. Çankırı Sancağı’nın 1578 yılındaki tahririnde beş yörük cemaatinin ismi ile bunların nüfusları ve verdikleri vergiler yer almaktadır. Adı geçen bu yörük cemaatleri “Ulaş, Ca’fer nam-ı diğer Hacılar, Karacalı, Yahşihanlı ve Yahşi Fakih nam-ı diğer Kırıklı” cemaatleridir. Tarihçiler için bölgenin isminin Kırıklı cemaatinden geldiği daha akla yatkındır.

Kırşehir İsmi Nereden Gelmektedir?

Önceleri Makissos (Macissus) adıyla anılan Kırşehir, İmparator I. Justinianos devrinde (527-568) yeniden kurulmuş ve Justinianopolis diye anılmaya başlamıştır. Uçsuz bucaksız kırın ortasında yükselen bu kente Türkler “Kır şehri” adını vermişlerdir. Kır şehri zamanla halk dilinde “Kırşehir” olmuştur.

Tarihi süreç içerisinde Kırşehir çeşitli isimlerle adlandırılmıştır. Hititler Dönemi’nde Akuva, Yunanlılar ve Romalılar Dönemi’nde Makissos, Bizanslılar döneminde Justinianapolis ve Selçuklular Dönemi’nde de Kırşehir ve Gülşehir isimleri ile adlandırılmışlardır.

Kırşehir 2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Ahiler Kalkınma Ajansı ve Kırşehir Belediyesi’nin girişimleri ile UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına Müzik alanında dahil olmuştur. Türkiye’den müzik alanında bu ağa dahil olan ilk ve tek şehir olma özelliğini de taşımaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesi Asur Ticaret Kolonileri Çağı banyo kabı MÖ 1950 - Konya Archaeological Museum Assyrian Colony Period bath tub B.C. 1950
Asur Ticaret Kolonileri Çağı banyo kabı MÖ 1950 – Assyrian Colony Period bath tub B.C. 1950

Niğde İsmi Nereden Gelmektedir?

Zayıf bir rivayete göre de Niğde ismi, İlk Çağ isimlerinden “Cadyna”dan gelmektedir. İslâm müelliflerinin eserlerinde ise Niğde için “Nekidâ”, “Nekide” olarak bahsedilmektedir. Bu kelime zamanla “Nikede” şeklinde telaffuz edilmiş, Selçuklular bu şehre “Nigde” (Niğde) ismini koymuşlardır.

Niğde’nin Grekçe karşılığı Νίγδη Nigdi; Hititçe eski adı ise Nahita ya da Naxita’dır. Niğde’nin en eski adının Nahita ya da Nakita olduğu öne sürülmektedir. Bu ada ilk kez İbn Bibi’de rastlanmıştır. Nakida adı kimi zaman Nekide olarak da kullanılmış, 14.Yy.’da aynı sözcük Arap harfleriyle Nîkde okunacak biçimde yazılmıştır. Cumhuriyet’ten sonra bu ad, Niğde’ye dönüştürülmüştür.

Eski CHP Niğde Milletvekili Dr. Avram Galanti ise Niğde kitabında: “Niğde’nin en eski ismi Anahita’dır. Anahita, bir ilahenin ismidir ki, kameri ve bereketi temsil eder.” demektedir.

Yozgat İsmi Nereden Gelmektedir?

Yozgat şehrinin asıl adı “Bozok” olup 1927 yılında ismi “Yozgat” olarak değiştirilmiştir. Oğuzların “Bozok” koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye akınıyla birlikte yöre “Bozok” ismiyle anılmıştır. 1800’lü yıllara doğru bu ismin yanı sıra “Yozgat” adı da telaffuz edilmiştir.

“Yozgat” adının menşei konusunda ise değişik söylentiler ileri sürülmektedir. Bir rivayete göre Yozgat Saray Köyü’nden (bugün itibarıyla kasaba) itibaren aşağıdan yukarıya doğru kat kat yükselmektedir. Bu kat kat yükselişinden ve rakımının yüksekliğinden dolayı önceleri “yüz kat” denmiş, zamanla bu isim söylene söylene “Yozgat” hâlini almıştır.

Diğer bir rivayete göre aşiret reisi Ömer Cabbar Ağa’nın yüzü çopurdur (yüzde çiçek hastalığından dolayı oluşan deformasyon). Bu yüzden kendisine Çopur veya Çapar Koca denilmektedir. Söylentiye göre Cabbar Ağa, sürülerini bir yaz günü yaylakta otlatırken karşısına Hızır çıkar ve içmek için süt ister. Ömer Ağa hemen misafirine ikramda kusur etmeyerek gönül hoşluğu ile sütü ikram eder. Hızır sütü içtikten sonra çok memnun kalır ve Cabbar Ağa’ya “Çobanoğlu; yozuna yoz katılsın, memleketinin adı Yoz-Kant olsun.” der. Bu sözü söyleyerek kaybolur. Temeli böyle olan Yoz-Kant, söylene söylene Yozgat hâlini alır.

2. Dönem Kütahya Mebusu Cemil Bey tarafından verilen bir takrir ile Yozgat ismi Bozok olarak değiştirilmiş, bilahare 23 Haziran 1927 tarihinde Bozok Mebusu Süleyman Sırrı Bey ve arkadaşlarının verdiği bir takrirle Bozok ismi tekrar Yozgat olarak değiştirilmiştir.

İç Anadolu Bölgesi şehir isimleri nereden geliyor ile ilgili linkler:

İç Anadolu Bölgesi gezilecek yerler

İç Anadolu Bölgesi fotoğrafları

Belleten Dergisi Arşivi

İç Anadolu Güzergahı

İç Anadolu Bölgesi Genel