İstanbul tarihi yerleri ve müzeleri, gezilecek yerleri, anıtsal mimari yapıları ve bu yapıların tarihçeleri o kadar geniş bir alana yayılmıştır ki, bu zamana kadar İstanbul için yazılan yazılar hiçbirini bir araya getirememiştir. Sadece İstanbul’un tarihi bile cilt cilt bir araya getirilse muhtemelen ansiklopediler dolduracaktır. Örneğin bu tarihi kadim kent üzerine yazılmış şiirler diye bir arama yapacak olursanız keza aynıdır. Çünkü İstanbul, barındırdığı kültürel değerleri, yapıları ve bunların oluşumunu sağlayan tarihçesi ile dünyada eşsiz bir konumdadır.
Dünyada imparatorluklara başkentlik eden, tarihi çok eskiye giden ve sadece yapıldığı dönemlerde değil günümüzde de anıtsal yapıları ile öne çıkan iki kent vardır. Bu iki kent zaman zaman farklı milletler ve medeniyetler tarafından ele geçirilmiş olsa da yaşantısı boyunca sadece bulunduğu bölgeye değil, bulunduğu kıtaya ve döneme de damgasını vurmuş, adını dünya tarihine yazdırmıştır. Ve her ne kadar zaman zaman yolları dünya tarihi labirentlerinde kesişmiş olsa da aslında birbirlerinden çok farklıdır.
Bu kentlerden birinin tarihi 3000 yıl kadar geriye gitmiş olsa da, diğer kent olan İstanbul’un tarihi çok daha eskilere gitmektedir. İnsanın atası olan Homo Erectus ve Homo Sapiens’lerin dünya sahnesine çıktığı binlerce yıl önce Avrupa’ya yayıldığı geçitlerden biridir İstanbul’un çevresi ve boğazı. Bu önemli göç olaylarına tanıklık etmiş olan Yarımburgaz Mağarası ise anca son iki yüzyılda keşfedilmiş ve araştırılmıştır. Şimdilerde ise yok olmaya yüz tutmuş harap bir şekilde atalarını konuk etmiş biz insanoğlundan biraz daha saygı, biraz daha merhamet beklemektedir. Yukarıda ismi geçen diğer kent mi? 3 Kıtayı yüzyıllarca dize getirmiş olan Roma İmparatorluğu’nun başkenti Roma’dır.
UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan varlığımızdan biri de 1985 yılında kabul edilen “İstanbul’un Tarihi Alanları”dır. İstanbul, 1985 tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 4 bölge olarak dahil edilmiştir. Bunlar; Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Sultanahmet Kentsel Arkeolojik Sit Alanı; Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve İstanbul Kara Surları Koruma Alanı’nı içermektedir.
Her dönem kendi zamanları arasında önemli olayları, kralları, imparatorları, sultanları anlatmakta ve yine dönemin önemli mimari gelişimleri ve yapıları incelemektedir. Kültürden yaşantıya, kullanılan eşyalardan bunların sebeplerine kadar her konu başlığı araştırılmış ve kaynakları ile sunulmuştur. Binlerce yıldır çeşitli savaşlara ve salgınlara, yangınlara ve ihanetlere karşı ayakta durmaya çalışan bu kadim kent, binlerce yıllık geçmişini son yıllarda kaybetmektedir. Her ne kadar medeniyetler görmüş ve geçirmiş olsa da bu tarihi kentin en azından kavramı veya benliği bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.