Tuz gölü Ankara ve Konya sınırları içinde olmakla birlikte birçok defa yanından geçtiğimiz halde durmadığımız, Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olup doğa harikası göllerimizden biridir. Ankara Şereflikoçhisar ve Aksaray otoyolu üzerinde olan Tuz gölü zaman zaman pembeleşen rengiyle ilgimizi çekmiş olsa da genelde internette bile araştırmasını yapmayız. Öyle sıradan bir göldür bizim için. Peki, gerçekten öyle midir?
1990’lı yılların sonuna kadar Türkiye’nin 2. büyük gölü olan Tuz gölü, yıllardır su kaybettiği için sıralamasını koruyamamış ve çok gerilere düşmüştür. Şu anda yedinci sırada olan göl yine de hala Türkiye’nin en önemli göllerinden biridir. 2013 Yılında, Bakanlar Kurulu’nun kararı ile 2000 yılında resmileşen Tuz Gölü Çevre Koruma bölgesi, 15.04.2013 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içine dahil edilmiştir.
İç Anadolu bölgesi gezilecek yerleri ve doğal güzellikleri arasında yer alan Tuz gölü ile ilgili bilgiler arasında bir çok yerde göreceğiniz kopyala yapıştır bilgileri bulunmaktadır. Bu haberler genelde sağlık ile ilgili başlar, cilde iyi geldiği ile bilgilerle biter. Ancak Tuz gölü neden yok oluyor veya Tuz gölünü kurtarmak için neler yapılmaktadır, bunlar ile ilgili bilgi veren pek yoktur.

Tuz Gölü Nerede, Ne Zaman ve Nasıl Gidilir?
Tuz gölü Ankara ilimize bağlı olmasına ve Ankara’nın güneyinde olmasına rağmen aslında üç kentimizin tam ortasında, il sınırlarının kesiştiği yerdedir. Bu kentler; İç Anadolu Bölgesi’nin en büyük kentleri olan Ankara, Aksaray ve Konya’dır. Ankara ve Konya sınırı gölü boylamasına kesmiş olsa da gölün güneydoğu kısmında Aksaray ili sınırı da bu iki sınıra katılmaktadır.
Ankara Aksaray yolu üzerinde bulunan göle Hirfanlı Barajı sapağının olduğu yerden yolun karşısından girilebilir. Zaten Tuz gölüne giriş yapılacak yere yaklaştığınızda uyarı tabelaları görünmeye başlayacaktır ve giriş hemen yol kenarındadır. Araba park yeri olan Tuz gölü dinlenme tesisleri özel bir tesis olmakla birlikte giriş ücretsizdir. Bu giriş, Şereflikoçhisar’a ise 18 km mesafededir.
Dinlenme tesislerinde yol üzerinde arayıp da bulacağınız her şey olduğu gibi tuz da satılmaktadır. Biz bir anlam veremesek de Himalaya tuzu gibi tuz çeşitleri de yine burada satılmaktadır. Ayrıca 100 metre ileride bir tuz gölü yokmuş gibi tuz ile ayak yıkama bu tesislerde belirli bir ücretle yapılmaktadır.
Tuz gölüne özellikle fotoğraf çekme amaçlı gidecekseniz gündoğumu ve günbatımı zamanlarında gitmenizi öneririz. Gölün pembeleşme sebebi yazımızın sonunda anlatılmakta, bu özel olayı görmek için de yağmur mevsimini ve medyada yer alan haberleri takip etmeniz gerekmektedir.
Ankara Tuz gölü fotoğrafları için lütfen tıklayınız
Tuz Gölü Nasıl Gezilir?
Tuz gölünün etrafı sazlık veya bataklıktır. Özellikle gölün batı kısımları bu anlamda tehlikelidir. Ancak Aksaray yolunun olduğu doğu kıyısı da yer yer bataklıktır ve tek başınıza buraya geldiğinizde dikkatli olmanız gerekmekte çünkü etrafta yılan bulunmaktadır. Tabi ki dinlenme tesisi turistlerin veya gezginlerin göle güvenle girebildiği tek alandır.
Tuz gölünü besleyen beş adet çay olsa da bu çaylar kurumaya yüz tutmuş durumdadır ve bu da göl için iyi bir şey değildir. Örneğin Tuz gölünün yakınlarında yer alan Tersakan gölü ve Böllük gölü ne yazık ki kurumaya yüz tutmuştur.

Türkiye’nin en sığ gölü olan Tuz gölü, dinlenme tesislerinden bir süre sonra başlar. Yüz metre kadar yürümüş olduktan sonra göle ancak gelinir. Gölün derinliği ortalama 40 cm’dir. Eğer gölde gezecekseniz ki gezmelisiniz; yanınıza terlik almalısınız. Çünkü gölün yatağı sadece tuzdur ve bu tuzlar bildiğiniz toz biçiminde değildir. Çeşitli büyüklükte şekilsiz yumrulara benzeyen bu tuzlar ayağınızı acıtabilir. O yüzden yalın ayak dolaşmayı önermiyoruz. Tuz gölü içerisinde bir parkur veya yürüme yolu yoktur bu anlamda gölü rahatça gidebildiğiniz yere kadar giderek gezebilirsiniz. Ancak özellikle sahilden ve topluluktan veya dinlenme merkezinden fazla uzaklaşmamanızı önemle belirtiyoruz.
Gölde gezeceklere ayrıca kesinlikle güneş gözlüğü ile gitmelerini de tavsiye etmekteyiz. Gölün sığ ve tabanının beyaz oluşu sebebiyle güneş ışığı yukarıdan değil de sanki aşağıdan geliyormuş izlenimi verdiğinden dolayı gözlerinizi acıtabilir.
Tuz gölü gezisinden sonra her yanınız bembeyaz olmakta, çünkü buharlaşan su geride tuzu bırakmaktadır. Göle giriş bedava olsa da çıkışta ayaklarınızı yıkamak çok cüzi bir ücret.
Eğer Tuz Gölü’ne yakın bir yerlerde konaklamanız gerekirse çok fazla seçeneğiniz olmadığını belirtmeliyiz. En yakın konaklama imkanı Şereflikoçhisar’dadır ve oldukça pahalıdır.
Tuz Gölünün Oluşumu ve Jeolojik Yapısı Nedir?
Günümüzden 89,8 ve 66 milyon önce ile 55 milyon yıl arasında başlayan ve 34 milyon yıl önce sona eren bir şekilde bulunduğu havzanın sürekli veya kesik kesik alçalması sonucu oluşmuştur. En basit anlatımıyla budur. Bu dönemlere Eosen ve Oligosen denilmektedir. Bu çağlarda yer kabuğu hareketleri ve volkanik hareketler had safhadadır.
Tuz gölünün jeolojik yapısı kendine özgüdür diyebiliriz. Derinlemesine 1000 metre kadar değişik yoğunluklarda tuz katmanları gölün altındadır. Gölün bulunduğu havza, 2. Zaman denilen Mesozoik zamandan Kretase devrinden beri (130 milyon yıl önce) 10 km kadar istiflenme yapmıştır.

Ankara Tuz Gölü Özellikleri
Deniz seviyesinden 900 metre yüksekliktedir ve dünyanın ikinci en tuzlu gölüdür. Türkiye’nin tuz ihtiyacının %60’ına yakın bir kısmı buradan karşılanmaktadır.
Teoride birçok adaya sahip olan bir göldür. Özellikle gölün haritasında boyun kısmındaki ufak adada birçok kuş türü yaşamaktadır.
1990’lı yıllarda 1500 kilometrekare olan alanı 326 kilometrekareye kadar düşmüştür. Bunun başlıca sebepleri küresel ısınma, gölü besleyen nehirlerin kuruması, gölün etrafında sayıları 16.000’e varan kuyular ve bilinçsiz sulamadır.
Tuz gölünü zaman zaman pembeleşen rengi ile görenler kesinlikle olmuştur. Fotoğrafların bir kısmında da bu görülebilir. Bunun sebebi, yani Tuz gölünün pembe rengi almasının sebebi toplu iğne ucunun binde biri büyüklüğündeki dunaliella salina adı verilen su yosununun (alg) zaman zaman gölde fazlalaşmasıdır. Aynı zamanda bu algleri yiyen Artemia denilen tuz karidesleri de bu renge sebep olmaktadır. Göl yağmur mevsimlerinde genellikle pembe veya kırmızı renkte görünecektir.
Ankara Tuz Gölü Doğal Yaşamı
Göl ve etrafında 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün yaptığı bir araştırmaya göre 41 bitki türü, 12 sürüngen, 85 kuş ve 20 memeli hayvan türü tespit edilmiştir. Bu çalışmada Tuz Gölü havzasının özellikle güneybatı kesiminde endemik, hassas ve nadir türlerin yoğunlaştığı tespit edilmiştir.
Tuz gölünde çekilen sulardan dolayı, Konya havzasında eskiden bulunan küçük balıkların popülasyonu da yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Tuz gölü özellikle Türkiye’de flamingoların kuluçka alanıdır ve kuluçka döneminde, gölde dört bin ile beş bin yuva ile bir koloni gözlenmektedir. Bunun yanında kılıçgaga, turna ve ince gagalı martı da gölün diğer kanatlı sakinleri arasındadır. Özellikle flamingoların bir araya geldiği bu dönem, fotoğrafçılık açısından kaçırılmaması gereken bir dönemdir.
Gölün etrafında 40’a yakın endemik bitki türü bulunmaktadır. Fakat özellikle Konya ilinin atıkları DSİ aracılığıyla göle akıtılmakta ve bu da gölde ve çevresinde aşırı bir kirlenmeye sebep olmaktadır.
Özellikle sabah ve akşamüzeri saatlerinde göle fotoğraf çekmeye giderseniz tam saatleridir diyebiliriz. Gündoğumu ve günbatımı, Tuz gölünde harika renklerde görsellik sunmaktadır.
Ayrıca İlgili Linkler:
Tuz Gölü fotoğrafları
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Tuz Gölü hava durumu
İç Anadolu bölgesi gezilecek önemli tarihi yer ve antik şehir fotoğrafları
İç Anadolu bölgesi güzergahı
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler