Milano, İtalya’nın önemli bir turistik kenti olmakla birlikte gerek gezilecek yerler gerekse dünyanın moda başkentlerinden de biri olarak bilinmektedir. Milano, ülkenin tarihçesi içinde terzilik merkezi olarak bilinmektedir. Hem tarihi Roma İmparatorluğu hem de modern İtalya tarihinde en az Roma kenti kadar önemli bir geçmişe sahip olan Milano kenti bugün İtalya’yı ziyaret eden turistler için olduğu kadar, ülkedeki yerli turistler için de ayrı bir yere ve unvana sahiptir. Lombardiya bölgesinin Milano ilinin başkenti olan ve bir dönem İtalya İmparatorluğu başkenti de olan Milano kenti, sadece kent tarihi ile ilgili olanların değil futbolseverlerin de dünyaca ünlü AC Milan takımından dolayı bildiği bir yerdir.
Her İtalya kentinin birbirinden ayrı birçok özelliği bulunmaktadır. Bundan dolayı eğer bir İtalya turu planlamak istiyorsanız Milano gibi bir kenti de kesinlikle göz ardı etmemeniz gerekecektir. Eğer İtalya turunu Milano Moda Haftası’na denk getirirseniz, bu tasarım ve moda kentinin en çekici özellikleri ile ilgili söylenecek fazla bir şey kalmayacaktır. Özellikle dünyanın sayılı tarihi yapılarına ve binalarına sahip olan kentin nüfusu az olsa da küresel ölçekteki moda merkezi olan şehir, uzun yıllardır tasarıma, modaya, güzellik ve kalite tutkunu gezginler için vazgeçilmezdir.
Tarihi İtalya kentleri birbirlerinden coğrafya, yapı, mekân ve özellikler olarak farklıdır demiştik. Milano, Kuzey İtalya’da İsviçre sınırına yakın olması dolayısı ile İtalya’nın en Avrupai şehirlerinden biridir. Tarih içinde İtalyanlar dışında Fransızların da hakimiyetine girmiştir. İtalyanların deyimi ile Milano bir Avrupa şehriyken, Roma bir İtalyan şehridir. Avrupa’ya açılan kapı niteliğinde olan bu sanayi şehri, II. Dünya Savaşı sırasında Mussolini tarafından en çok önem verilen şehirlerden biri ve bu sebeple ilk ve en fazla bombalanan şehir olmuştur. İmparatorluğun kalelerinden biri olan Milano, Torino ile birlikte İtalya Cumhuriyeti’nin de lokomotif şehirlerinden biri olmuştur. Milano kentinin tarihi sürecine ve Milano’nun neden tasarım ve moda merkezi haline geldiği konularına geçmeden önce Milano gezilecek yerleri kısa olarak tanıtmakta fayda bulunmaktadır.
Milano fotoğrafları için lütfen tıklayınız
Milano Gezilecek Yerler, Tarihi Yapılar, Müzeler
İtalya Cumhuriyeti günümüzde 20 bölgeye ayrılmış durumda olup bunlardan beşi anayasal olarak tam anlamıyla özerk bölgelerdir. Milano da Lombardiya olarak isimlendirilen bölgenin başkenti konumundadır. Durum bu olunca doğal olarak Milano kentinin politik ve sosyal önemi artmakta ve dünyaca bilinen turistik yapılara ev sahipliği yapmaktadır.
Milano Katedrali (Duomo di Milano)
Milano katedrali, Milano kentinin merkezinde bulunmakla birlikte mimari ve sanatsal ihtişamı ile adeta görenleri büyülemektedir. Toplamda 519 yılda tamamlanan Duomo di Milano’nun en yüksek (108.5) noktasında som altından 4 metrelik Madonnina heykeli bulunmaktadır. Birkaç defa helikopter ile çalınmak istenilse de henüz bunu başarabilen çıkmamıştır.
440.000 metreküp hacimli bir dev olan katedral üzerinde 3400 heykel, 700 figür ve 135 adet canavar heykeli (gargoyle) bulunmaktadır. Dünyanın beşinci büyük katedrali olan Milano Katedrali hem gece hem de gündüz fotoğraflanmak için Milano’nun kalbinde sizi beklemektedir. Milano katedrali detaylı bilgileri için ilgili sayfaya gidebilirsiniz.
Duomo Müzesi
Milano katedralinin hemen yanı başında olan katedral müzesi ise Milano katedralinin Liturjik eserlerinin, orijinal bezeme, heykel ve vitraylarının korunmuş olduğu müzedir. Katedrali gezmek veya çatısına çıkmak için almış olduğunuz bileti, aynı gün içinde müzeye giriş için kullanabilirsiniz. Özellikle katedralin öğelerinin ve sanat eserlerinin yapımı için kurulan atölyelerdeki eserleri de barındıran müze içerisinde onbinlerce eser sergi alanlarında ve depoda bulunmaktadır.
Milano Katedrali’ni gezmek istemiş olduğunuzda bu gezinin tamamlanmasını istiyorsanız bu müzeyi kesinlikle gezmelisiniz. Duomo Müzesi eserleri ve detaylı bilgileri ve Duomo di Milano’nun birebir ölçeklendirilmiş muhteşem maketi için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Galleria Vittorio Emanuele II
Galleria Vittorio Emanuele II denilen Vittorio Emanuele Galerisi dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden sayılsa da aslında Roma’daki Trajan Formu en eski alışveriş merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak Milano Katedrali’nin bulunduğu alana büyük kemerli bir kapı ile açılan galeri, daha yakın zamanda yapılmıştır.
1865 yılında yapımına başlanan galeride açılışta yer alan bazı markalar ve dükkânlar hala ziyaretçilere veya turistlere hizmet vermektedir. Dünyaca ünlü markalar galeride yer alabilmek için yıllık yüzbinlerce Euro tutan kira parası için açık artırmaya girmektedir. Bundan dolayı alışveriş merkezi içindeki herhangi bir dükkândan bir şal almak isteseniz bile bunun fiyatı 100’lerce Euro olacaktır. Fakat Mario Prada tarafından 1913 yılında Vittorio Emanuele Galerisi’nde açılmış ve halen hizmet vermeye devam eden ilk İtalyan modaevi olan Prada’ya uğrayıp o nefis tasarımlara bakmak bile iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Vittorio Emanuele II Galerisi detaylı bilgiler ve tarihi için ilgili sayfa sizleri beklemektedir.
Leonardo da Vinci Meydanı ve Heykeli
La Scala Operası ile Vittorio Emanuele Galerisi arasında bulunan Piazza della Scala Meydanı olarak da bilinen Leonardo da Vinci Meydanı, da Vinci’nin öğrencileri ile birlikte gösterildiği heykelini barındırmaktadır. Leonardo da Vinci, Milano’da iz bırakmış, muhtemelen kentin tasarım başkenti olarak anılmasının temelini atmış kişidir. Floransa’da sanatını geliştirmeye başlayan da Vinci 1482’de Floransa’yı terk ederek Milano dükü Sforza’nın hizmetine girmiş, 1499’da şehir Fransızlar tarafından alınıncaya kadar 17 yıl Milano’da yaşamıştır. Bu süre zarfında hem yeni keşifler yaparak sanat eserleri ortaya çıkartmış hem de öğrenciler yetiştirmiştir. Mekanik, hidrolik, anatomi çalışmaları yanı sıra kilise, kanal ve kale gibi mimari tasarımları da Milano’da geliştiren Leonardo da Vinci Milano’nun en ünlü tasarımcısı olarak anılmaktadır. Milano’da da Vinci’nin sanat ve yaratıcılığını şekillendiren en önemli şehirdir.
Sforzesco Kalesi veya Şatosu
Milano’nun merkezinde yer alan Milano Katedrali’ne yürüme mesafesinde olan Sforzesco Şatosu’na giderken kentin en işlek caddesinden geçilmekte ve insan bu caddeyi İstiklal Caddesi’ne benzetmektedir. Milano ve başkenti olduğu Lombardiya bölgesi için önemli bir yere sahip olan şato, adeta kale görünümde olup, tarihinde Milano kentinin kalesi olarak da hizmet vermiştir.
Bazı odalarının Leonardo da Vinci tarafından tasarlamış olduğu şatoda günümüzde birçok sergi yapılmaktadır. 500 yıldan fazla tarihi olan kale ye adını veren Sforzesco aynı zamanda tarihteki ünlü Medici ailesinin de dostlarındandır. Sforzesco şatosu hakkında daha fazla bilgi ve fotoğraf için ilgili sayfa sizleri beklemektedir.
Milano Merkez Tren İstasyonu
Avrupa’nın en büyük tren istasyonu unvanını elinde bulunduran Milan Central Station Area, adeta İtalya tarihinde faşist dönemin günümüzdeki bir simgesidir. Yapının kendisi dâhil, yapıdaki heykeller İtalya’nın gücünü tüm Avrupa ve dünyaya göstermek için abartılmış veya hacimleri büyütülmüştür.
1898 yılında yetersiz kalan demiryolu ulaşımı ve sistemleri için yapılması düşünülen bina uzun yıllar boyunca çeşitli tasarım yarışmaları sonrasında ancak 1931 yılında tamamlanmıştır. II. Dünya Savaşı yıllarında ise adeta savaşa hizmet etmiş ve çeşitli muhalifleri ve Yahudileri sınır dışı etmekte veya kamplara göndermekte kullanılmıştır. Milano Merkez İstasyonu’nun son haline gelmesi Benito Mussolini zamanında olmuştur.
La Scala veya Teatro alla Scala
Milano gezilecek yerler arasında önemli bir yapı da dünyanın en tanınan opera binalarından olan ve La Scala 1778 yılından günümüze kadar sanatseverlere hizmet vermektedir. Eğer imkânınız olursa ve doğal olarak cebinizde fazladan birkaç yüz veya birkaç bin Euro varsa bir sanat gösterisi için uğramanızı tavsiye ederiz, ki bazı özel gösterilerin biletleri binlerce Euro’yu bulmaktadır. Dışarıdan her ne kadar küçük görünse de La Scala içine girildiğinde adeta ‘Alice Harikalar Diyarında’ tepkisi yaratmaktadır. Dünyanın bilinen büyük operalarına ev sahipliği yapan tarihi yapıda günümüzde de çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Ayrıca La Scala ismiyle özdeşleşen, 2008’de vefat eden, 1957 yılından beri Primadonna olarak görev yapan Türk Opera Sanatçısı Leyla Gencer, La Scala’da 25 yıl boyunca görev almıştır. Bunu bilmek bile bu yapıya girmek ve sahnesini fotoğraflamak için yeter de artar bile.
Milano Diğer Gezilecek Yerler ve Tarihi Yapılar
Bir Dominikan Manastırı ve Kilisesi olan Santa Maria delle Grazie içinde Leonardo da Vinci’nin yapmış olduğu ve günümüzde dahi tartışmalara neden olan ünlü ‘Son Akşam Yemeği’ tablosu bulunmaktadır. Zaten tablo da bu manastırın yemekhanesinde yapılmıştır. Son Akşam Yemeği tablosunu görmek için burayı ziyaret edecekseniz, öncelikle manastırın aşağıda bulunan sayfasına girerek tablonun ziyarete açık olup olmadığını kontrol etmenizde fayda bulunmaktadır.
Brera Sanat Galerisi denilen Pinacoteca di Brera, tüm heybetiyle kentin en büyük sergi salonlarından biri olmakla birlikte başta İtalyan ressamların eserlerini sergilemektedir. Adeta sanatın kalbi olan yapıda birçok sergi klasik ve modern eserleri halkla buluşturmaktadır.
Milano Kanallar veya Navigli (Naviglio) Bölgesi, Milano gezilecek tarihi yerler arasında önemlidir. Kentin antika mağazaları eşliğinde keyifli ve romantik akşamüzeri gezintileri yapmanıza olanak tanımaktadır.
Milano’da Ücretsiz Gezilecek Yerler
Milano kenti her ne kadar gezi anlamında pahalı olabilse de gezilecek ücretsiz yerler de bulunmaktadır ve emin olun bu yerler veya müzeler kentin tarihini fazlası ile anlatmaktadır. Milano Kent müzeleri her ayın ilk Pazar günü gün boyu ücretsiz olarak gezilmektedir. Bu ücretsiz gezi ayrıca yine her ayın ilk ve üçüncü Salı günleri de saat 14:00’ten sonra yapılabilmektedir. Ayrıca Milano Katedrali haricinde kentteki tüm kiliseler de ücretsizdir.
Bunun yanında Milano Anıt Mezarlığı, içindeki dünyanın kültürlerine ait sergileri ile MUDEC (Museums of Cultures) ve Astronomi Müzesi iler bahçesi de ücretsiz olarak gezilebilir.
Milano Moda ve Tasarım Haftaları
Milano dünyanın moda ve tasarım başkentlerinden biridir. Dünyaca kabul edilen diğer moda başkentleri ise Londra, New York ve Paris’tir.
Milano Moda Haftası dünya çapındaki en büyük moda organizasyonlarından biridir. İlk olarak 1958 yılında yapılan Milano’da Sonbahar-Kış etkinliği Şubat ve Mart aylarında, İlkbahar-Yaz etkinlikleri ise Eylül ve Ekim aylarında yapılmaktadır. Bu etkinlikler neredeyse tüm dünyaca takip edilmekte olsa bile tepki de çekmektedir. Örneğin 2014 yılında moda haftasında Greenpeace Galleria Vittorio II içine üzerinde ‘toksik olmayan moda’ pankartları asmıştır. Milano orijinli olup hala hizmet veren ilk modaevi olan Prada başta olmak üzere Armani, Dolce & Gabbana, Fendi, Gucci, Prada, Versace gibi İtalyan modaevleri ile yurtdışından binlerce moda tasarımcısı Milano Moda Haftası’na ürünleri ile ya da sadece ilham almak için katılmak için servet ödemektedirler.
Genelde Nisan aylarında gerçekleşen Milano Tasarım Haftası’nda ise her alanda tasarıma dair yeni buluşlar, yeni marka ve trendler sergilenmektedir. Kurumlardan bağımsız organize edilen ve tüm dünyadan tasarımcıları barındıran bu haftada yapılan binlerce etkinlik ilk kez katılan bir tasarım tutkununun nefesini kesebilir.
Kısaca Milano Tarihçesi
Milano’nun ilk olarak M.Ö. 600 yıllarında Galyalı sayılan Kelt Insubresler tarafından kurulduğu bilinmektedir. Roma devleti henüz Cumhuriyet iken yapılan savaş sonrasında kent, Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve fethedilmiştir. Roma İmparatoru Diocletian (Diocletianus) 400 yıl kadar sonra 286 yılında Roma kentinin başkentlik özelliğini, yapılacak bir savaşta Roma zarar görmesin diye Milano’ya taşımış ve Milano Roma İmparatorluğu başkenti olmuştur. O yıllarda Milano, Mediolanum olarak anılmaktadır ve ‘ovanın ortasında düz yerleşim’ anlamına gelmektedir.
Diocletian, Doğu Roma İmparatorluğu başkenti Nicomedia’ya (İzmit) gidince, Batı Roma İmparatoru olan Maximian kente birçok mimari yapı yapmış ve kent böylece genişlemeye ve kalkınmaya başlamıştır. 313 yılında Milano Fermanı ile ülkedeki tüm dinlere başta Hristiyanlık olmak üzere hoşgörü ile yaklaşılmaya başlanmıştır. (Milano tarihi haricindeki konular için ayrıca Doğu Roma başkenti İstanbul tarihinin anlatıldığı ilgili sayfaya göz atabilirsiniz.)
Orta Çağ boyunca birçok savaş görüp geçirmiş olan Milano, tarihte defalarca tahrip olup yeniden inşa edilmiştir. 1183 yılında Düklük unvanı alan kent, 1447 yılında üç yıllık kısa bir Cumhuriyet dönemi de yaşamıştır. Devamlı olarak Fransa Krallığı, İspanya Krallığı ve Avusturya Krallığı ile savaşlara sahne olan kent, İtalya Rönesansı denilen dönemin de parlak şehri olmuştur.
Milano Napolyon Dönemi ve İtalya Krallığı
1796 yılında Napolyon İtalya’yı işgal ettiğinde, Milano’yu da Cisalpine Cumhuriyeti başkenti yapmıştır. 1815 yılında Napolyon bölgeden çekildiğinde Lombardiya Bölgesi ve Milano Avusturya kontrolüne geçmiştir. 1861 yılında Vittorio Emanuele II önderliğinde kurulan İtalya Krallığı’nda önemli bir kent olan Milano’ya aynı yüzyılın sonunda demiryolu yapılmaya başlanmış ve İtalya’nın ünlü kentlerinden biri haline gelmiştir.
1946 yılında II. Dünya Savaşı sonunda tamamen harabe haline gelen İtalya Krallığı, son hükümdar Umberto II’nin yapılan referandum sonuçlarını tanıması üzerine İtalya Cumhuriyeti olarak tarihteki yerini almış ve modern zamanların tasarım, inovasyon ve moda başkentlerinden biri olarak konumunu korumuştur. Özellikle 2015 Expo kentin markalaşmasını sağlamış olsa da 2026’da yapılacak olan Kış Olimpiyatları, Milano’nun daha uzun yıllar önemli konumunu sürdüreceğini göstermektedir.
Yolunuz Milano’ya düşerse veya İtalya içinde bir gezi turu yapmak istiyorsanız Milano’yu es geçmemenizi ve birçok savaş görmüş olan kentin nasıl yenilendiğini görmenizi kesinlikle öneririz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Yurtdışı gezilecek yerler
Milano fotoğrafları
Leyla Gencer
Milano’da ücretsiz yapılacak 10 şey