Ayasofya gezginleri; her dönem büyük ilgi odağı olan kültür mirası kenti olan İstanbul’a gezginler gelmiş ve bize bu kent ile ilgili çeşitli bilgiler, efsaneler iletmişlerdir. Özellikle İstanbul yapıları hakkında da bilgiler veren bu gezginler Ayasofya hakkında da gördüklerini bizlere eserleri, yazmaları aracılığıyla ulaştırmışlardır.
Bu içerikte, rahmetli Semavi Eyice’nin ‘Yabancıların Gözüyle Bizans İstanbul’u’ isimli kitabından bazı gezginlerin veya seyyahların yazdıklarından aktarmalar yapılmıştır. Sözkonusu kitabın okunmasıyla özellikle kendi zamanlarının İstanbul’u ve diğer yapıları hakkında daha çok ve detaylı bilgi edinilebilir. İstanbul gibi kadim bir kente gelen bu seyyahlar, ilk duraklarının Ayasofya olması sebebiyle bizler tarafından Ayasofya gezginleri olarak anılmaktadır.
Peki kimdi bu Ayasofya gezginleri? Çeşitli tarihlerde ve birbirlerinden bağımsız olarak İstanbul’a gelen bu Ayasofya gezginleri, bizlere hem Ayasofya hakkında çeşitli bilgiler vermiş hem de zamanın İstanbul’u hakkında çeşitli gözlemlerini günümüze kadar iletmişlerdir. Ayasofya gezginleri aynı zamanda bu tarihi yapıdaki günümüzde kaybolan sanat eserlerinin ve/veya litürji donanımının hakkında çeşitli bilgiler vermişlerdir.
Ayasofya fotoğrafları için tıklayınız
Ayasofya Camii Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2024
Ayasofya Camii giriş ücreti 2024 yılı itibariyle üst kat için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına 800 TL, eğer Müzekart var ise 425 TL, turistlere ise 25 Euro olarak güncellenmiştir. Gezilebilecek alanlar ise Ayasofya’nın üst katıdır. Ayasofya’nın üst katına çıkanlar aşağı kata inememektedirler.
Eğer ibadet için alt kata girdiyseniz üst kata çıkmak için bu ücreti vermeniz gerekmektedir. İbadet alanı olan alt kısma günün tüm saatleri girilebilse de turistik olan üst kısma ancak saat 19:00’a kadar girilebilmektedir.
Ayasofya Gezginleri
Çeşitli ülkelerden veya krallıklardan gelen bu gezginler, kimi zaman tarihe meraklı bir bilim insanı, kimi zaman bir kral, kimi zaman da çeşitli dinlere mensup din adamlarıdır. Hatta bazılarının ismi olmasa da yazdıkları günümüze kadar gelmiştir. Aşağıda okuyacağınız detaylar rahmetli Semavi Eyice’nin (1922-2018) derleme bir çalışması olup, tarih anlamında bize kattığı bilgilerden dolayı yeri doldurulamaz bir bilim insanının araştırmasıdır.
O halde kronolojik olarak, Ayasofya’yı gezen bizlere dönemin İstanbul’u ve özellikle Ayasofya hakkında bilgiler veren bu gezginlerin tarihe düştüğü notların satır aralarına bakalım.
911 – 912 yıllarında Harun İbn Yahya: Bizans dönemindeki İstanbul’u gören Arap seyyahtır. Sarayın yanındaki bir kiliseden (Ayasofya) bahseder. Yortu günlerinde bu kilisenin avlusundaki sarnıca biner testi içinde şarap ve süzme bal getirildiğini yazmıştır.
Ayasofya’da Viking Kralı
Norveç Kralı 1. Sigurd (1107): Bilindiği üzere Ayasofya’da üst katta bir Viking yazısı olsa da, bu yazı 1. Sigurd’a ait değildir. Kral, İskandinavya edebiyatında önemli bir yere sahip olan kiliseye 1107 tarihinde gelmiş ve öve öve bitirememiştir.
Tudela’lı haham Bünyamin (1165’e doğru): Haham Bünyamin’e göre dünyanın hiçbir yerinde Ayasofya’ya eşit derecede zenginlik yoktur. Ayasofya’nın, altın ve gümüş payelerle birlikte aynı madenlerden yapılmış sayısız kandille bezendiğini yazmıştır.
Hassan Aliel-Herevî (12.yy): Harikalar Kitabı isimli bir kitabı olduğu düşünülse de, Arap seyyahın bu kitabı asla bulunamamıştır. Eserinde Ayasofya’dan da bahseden seyyah, burayı altın bir kafes içinde bekleyen ve koruyan bir melekten bahseder.
Piskopos Anton (1200): Ayasofya’da pek çok sarnıç olduğunu belirten piskopos, imparator için çeşitli meyvelerin sepetler içinde bu sarnıçlarda muhafaza edildiğini belirtmiştir.
Robert de Clari (1203 – 1204): Ayasofya’nın içindeki zenginlikleri anlatan ve aslında bir şövalye olan seyyah, Ayasofya’nın bahçesindeki bir sütundan bahseder. Demir çemberler ile desteklenen sütunun gövdesi yaklaşık 4,86 m. olup, üzerinde de her bir kenarının 5 metre kadar olduğu bir taş bulunmaktadır. Taşın tepesinde tunçtan bir imparator heykeli vardır. İmparator bir elini pagan ülkelerine doğru uzatmış olup üzerinde hiçbir zaman Müslümanlarla barış yapmayacağının yemini yazılmıştır. Diğer elinde de üzerinde bir haç olan altın elma vardır.
Keşiş Rabban Şauma (1287): Süryani bir keşiştir. Şehre ilk geldiğinde ‘Büyük Kilise’ dediği Ayasofya’ya gelir ve tasvir eder. Keşiş burada havarilerden Lucas tarafından yapıldığına inanılan Meryem’in bir resmini gördüğünü bildirir.
İbn Batuta ve Ayasofya
İbn Batuta (1334): Bir çok Avrupa ülkesini dolaşan seyyah, İstanbul’a da gelmiş ve Ayasofya’yı dışarıdan betimlemiştir. Anlattıklarına göre ‘Rumların en büyük kilisesinin’ etrafında 13 kapılı bir duvar vardır. Kabul salonuna benzettiği avlu hakkında da ilginç bilgiler verir. Mermer döşeli avlunun ortasından, sanatla işlenmiş damarlı mermerden iki rıhtım arasından bir dere akmaktadır. Bu derenin iki tarafına düzenli ağaçlar dikilmiştir. Bu ağaçlardan neredeyse bir çatı oluşmuştur. Kapının üzerinde ise İsa’nın çakıldığı çarmıha ait olan bir parçanın saklandığı bir sandık vardır. Kapının kanatları altın ve gümüş levhalardan yapılmıştır. Tokmakları som altındandır.
Ludolf von Sudheim (1336 – 1341): Alman asillerin papazı olan bu kişi, Ayasofya’yı dünyanın en büyük kilisesi olarak betimler ve içine bir gemi çok rahat girebilir, der. Ayrıca kilisenin önündeki Iustinianus heykelinden bahseder.
365 Kapılı Ayasofya ve Ayasofya Gezginleri
Stephanof (1349): Ortaçağ Konstantinopolis’i hakkında detaylı bilgiler veren Rus seyyahtır. İustinianus (Justinianus) anıtı (atın üzerinde bir elini doğudaki düşmana uzatarak gözdağı veren, diğer elinde altın bir elma tutan imparator) yanında bulunan tam yedi kapıdan geçilerek Ayasofya’ya girildiğini bildirir. Kilisenin 365 kapısı bulunmaktadır ve altında da çok sayıda tatlı su kuyusu bulunmaktadır.
Jean de Mandeville (1350): Ayasofya’nın önündeki imparator heykelinden bahseden gezgin, imparatorun elindeki altın küreyi göremez. Böylece imparatorun eski gücünden yoksun olduğunu yazmıştır.
Philip de Mezieres (14. yy.): Yazar, Ayasofya’nın bakımsız bir halde olduğunu anlatır.
Alexander (1393 – 1395): Kente gelen gezgin, Ayasofya’nın büyük kapısından girildiğinde sağda Meryem’in resmini gördüğünü bildirir.
Cristoforo Buondelmonti (1415 – 1420): Ayasofya’nın yalnızca kubbeli ana binasının ayakta olduğunu yazar. Ayrıca içindeki mozaiklerin ve mermerlerin renkli ve çeşit çeşit oluşunu anlatmıştır.
Johannes Schiltberger (1426): Ayasofya’nın yüz kapısı olduğunu ve üstünün bütünüyle kurşun kaplı olduğunu anlatır.
Ermeni bir hacı (1434): Ayasofya’nın içinde 12 yeşil sütun, üst galeride 64 yeşil, 8 porfir sütun olduğunu belirtir. Ayrıca bunlarla birlikte 8 kare ve 12 beyaz sütun daha bulunduğunu söylemektedir.
Semavi Eyice ve Ayasofya Hakkında
Ayasofya gibi önemli bir yapıyı fotoğraflamak için gezerken, Semavi Eyice kitaplarını okumamak veya bilgilerinden yararlanmamak söz konusu bile olamazdı. Tarih konusunda ülkemizin yetiştirdiği nadir insanlardan olan rahmetli Semavi Eyice’nin doğal olarak Ayasofya hakkında da yazıları, makaleleri ve okuduğunuz üzere kitapları mevcuttur. Günümüzde internet dahil her yerde ne yazık ki bilgi kirliliğinin önüne geçilememektedir.
Oysa Ayasofya konusunda çeşitli tarihçilerle birlikte Semavi Eyice’nin de kitaplarını okumalı ve bu bilgi kirliliğinin ve yalan bilgilerin önüne bir nebze de olsa geçebilmeliyiz. Ayasofya gezginleri gibi öznel ve araştırması zor olan bir konuda yapılan araştırma ve çalışmalar, doğal olarak zorlu ve geniş bir tabanda yapılmıştır ve böyle bir çalışmayı bizlere kazandırdığı için yollardan ekibi olarak üstad Semavi Eyice’ye şükranlarımızı sunarız.
Ayasofya gezinleri ile ilgili yazımız hakkında yorumda bulunmak için aşağıdaki bölümü kullanabilirsiniz.
Ayasofya hakkında diğer tüm bilgiler için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya mimarisi bilgileri ve fotoğrafları için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya tarihçesi ve diğer bilgileri için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya mozaikleri için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya gezginleri için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca İlgili Linkler:
İstanbul gezilecek tarihi yerleri
İstanbul Bizans dönemi tarihi
İstanbul Osmanlı Dönemi tarihi
Marmara bölgesi tarihi yerler ve antik kentler
Marmara bölgesi fotoğrafları
Yabancıların Gözüyle Bizans İstanbul’u, Semavi Eyice
Marmara bölgesi antik ve tarihi yapıların ve diğer yerlerin fotoğrafları
Marmara bölgesi gezilecek antik ve tarihi şehirler, müzeler