Alternatif tatil kavramı ve tarihsel süreci, günümüzde antropoloji, psikoloji ve sosyoloji bilim dallarını yakından ilgilendiren bir olgudur. Yollardan ekibi olarak biz de, tatil kavramının nasıl oluştuğunu ve dilimize nasıl girerek kitleleri etkisi altına aldığına dair yazımızı yazmaya karar verdik.
Her şey M.Ö. 1550 yıllarında Geç Tunç Çağı döneminde başlamıştır. Dünya antropoloji tarihine göre Kuzey Avrupa’da yaşayan halkların ortak adı Cermenler olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar Kavimler Göçü, bu halkların Avrupa’daki coğrafi konumlarını değiştirse de, bu değişim büyük kilometrelerle değil Kuzey Avrupa, Orta Avrupa coğrafyasının içindedir.
Roma İmparatorluğu dönemine kadar Avrupa içlerinde kendilerine yer edinmeye çalışan Cermenler, Roma İmparatorluğu döneminde şimdiki bölgelere yerleşmiş ve ülke ülke ayrılmaya başlamışlardır. Bu dönemde Avrupa’da bir çok dilde lehçelerin gelişmekte olduğu bilinmektedir.
Avrupa’nın Roma İmparatorluğu döneminde diğer milletlerden biraz daha baskın çıkan Saksonlar, günümüzde Almanya’nın doğusunda yaşamaktadırlar. Kavimler Göçü’nün etkisi sonucunda kurulan Roma İmparatorluğu gölgesinde Orta Avrupa’da yaşayan Saksonlar ayrıca dünya tarihine yaptıkları bir buluşla damgalarını vurmuşlardır. Bu buluş bir müzik aleti olan saksafondur.
Alternatif tatil kavramı ve tarihsel sürecinin saksafon ile ne alakası var diye düşünmeyin; çok yakın ilişkileri vardır. Saksonlar gerek kendi buluşları olması sebebiyle, gerekse de güçlü nefesleri olması dolayısıyla çok güzel saksafon çalmaktadır. Ek bilgi olarak bu noktada ifade etmeliyiz ki; her ne kadar Saksonlar aslında zencidir diye bir düşünce hâkim olsa da bu tez tarihte tutunamamıştır.
Saksonlar, saksafon konusunda müzik tarihinde ilerlerken, Saksonların içinden bir başka grup, Kavimler Göçü sebebiyle bağlama çalmaya başlamakta ve kendilerini bu yönde özellikle ‘kara düzen’ akort kolunda eğitmeye çalışmaktadır. Her ne kadar aynı kavimde olsalar da zaman zaman sürtüşmeler yaşayan bu iki grup kendilerine, saksafoncular (saxophoner) ve bağlamacılar (connecter) demektedir. Hatta bağlamacıların köylerindeki girişlerinde bulunan tabelalarında günümüzde bile “kana göre şerbet vermek” deyimi silinmiş gibi olsa da hala durmaktadır.
Saksafoncular ve Bağlamacılar
Bu iki grup uzun yıllar boyunca Hyagnis’in önderliğinde çalgı aletlerini ortak bir şekilde çalmış ve müziğin ilerlemesine katkıda bulunmuşlardır. Ancak bağlamacılar değişik akort düzenlerini öğrenme ihtiyaçlarından dolayı bir arayışa girmişlerdir. Bundan dolayı Avrupa’nın güneydoğusunda bulunan Anadolu medeniyetlerine sıklıkla geziler düzenlemişlerdir.
Bu geziler yüzyıllar boyunca sürmüş olmakla birlikte yolculuğun zahmetli olduğu bilinmektedir. Uluslararası teamüllere göre sekiz saatten sonra yolculuk yapılmayacağından gezginler zaman zaman duraklamakta ve dinlenmektedir. Bu gezgin grup özellikle Edirne ilini ve çevresini bir dinlenme yeri olarak belirlemiştir. Orta Avrupa’dan yola çıkanlar sekiz saatin sonunda geldikleri Edirne ilinin karpuz ve kavunlarını tatmışlar ve bunlardan büyük zevk almışlardır.
Anadolu’nun içlerine gidip gelen bağlamacı bu grup, yol boyunca gittikleri güzergâhlarda bu ilimizden bahsetmiş ancak Saksonca bilmeyen yöre halkının anladığı iki kelime tarihe damgasını vurmuştur: ‘tat’ ve ‘il’ (bkn. Ich tattım melone in Edirne provinz -il).
Zamanla Edirne ilimizde sınır kapısında bekleyen yurttaşlarımız bu bağlamacı grubu gördükçe “aaa ‘tat-il’ciler geliyor” diye birbirlerine haber vermişler ve bu terim böylece dilimize yerleşivermiştir. İşte alternatif tatil kavramı ve tarihsel süreci budur.
Bağlamacı olan bu grup zamanla Anadolu insanına kendisini yakın hissetmiş olsa da, Anadolu insanının yaşadıklarını algılayamadıkları için dışlanmış ve aradığını bulamamış, bu yüzden de Saksonya’ya geri dönmüştür. Yaptıkları bu gezilerden dolayı zamanla Saksonya halkından da uzaklaşan bu grup haladır kendi etnik kökenlerini Avrupa’da aramaktadır.
Dilerim alternatif tatil kavramı ve tatil kavramının tarihsel sürecine araştırmalarımızla ışık tutmuşuzdur. Eğer gözümüzden kaçan bir nokta var ise eklememiz için bize mail atabilirsiniz.
Not: Tabi ki olayların ve milletlerin gerçeklikle bir alakasının olup olmadığının hatırlatması yapılabilir mi, diye düşünüyorsanız ki bu muhtemeldir. O halde muhtemel olarak kalabilir.
Diğer Alternatif Blog yazılarımız için bu sayfaya gidebilirsiniz.
Ayrıca gezi yazılarımız için ana sayfamıza uğrayabilirsiniz. Hiçbir yere gitmek istemiyorsanız da bu ilgili içeriğe gidebilirsiniz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Anadolu Medeniyetleri
Türkiye’de gezilecek yerler
Avrupa’da gezilecek yerler