Özellikle Anadolu Selçuklu dönemi mimari eserleri ile dolu olan Sivas, Anadolu’nun en önemli arkeoloji müzelerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Kentte Sivas Arkeoloji Müzesi, Hitit dönemi tarihi eserlerden, Roma dönemi eserleri ve Selçuklu dönemi tarihi eserlerine kadar geniş bir kategori bütününe sahiptir. TBMM 1. Dönem milletvekilliği, Kurucu Meclis Sivas ili temsilciliği ve Sivas Belediye Başkanlığı yapmış olan Rami Günay’ın isminin verildiği caddede bulunan Sivas Arkeoloji Müzesi, Sivas’ın merkezi olan Cumhuriyet Meydanı’na sadece 600 metre mesafede bulunmaktadır.
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığından dolayı birçok Anadolu şehri adeta açık hava müzesi gibidir. Sivas da bu statüde olan tarihi kentlerimizden biridir. Kentin birçok noktasında Anadolu Selçuklu izlerini görmek mümkündür. Özellikle Sivas ilçesi Divriği’de bulunan Ulu Cami ve Şifahanesi (Darüşşifası) Türk-İslam eserleri açısından Dünya’da eşi benzeri olmayan nadir eserlerdendir.
İç Anadolu ya da Orta Anadolu bölgesi olarak adlandırılan bölgenin en kuzey doğusunda yer alan Sivas şehri, aynı zamanda konumu gereği Doğu Anadolu’ya geçiş noktalarından biri olmuştur. Arkeolojik kazılar neticesinde Sivas’ın içinde bulunduğu bölgenin tarihi Kalkolitik Çağ’a (M.Ö.5000- M.Ö.3000) kadar gittiği ortaya çıkartılmıştır. Buna rağmen bu döneme dair henüz yeteri kadar araştırma yapılmadığı için Sivas tarihi, Kapadokya tarihinin uzantısı olarak araştırılmaya başlanmıştır. Hititler (eski ismiyle Etiler) zamanından başlayarak bölgede bulunan yerleşimlerle ilgili araştırmalar ve kazılar sayesinde yazılı tarih anlamında Sivas’ın geçmişi ortaya çıkartılmaya başlanmıştır. Bugün Sivas Arkeoloji Müzesi eserleri arasında bu dönemlere ve yakın dönemlere dair pek çok tarihi obje ve eser ziyaretçilerini beklemektedir.
Sivas Arkeoloji Müzesi Eserleri fotoğrafları için tıklayınız
Sivas Arkeoloji Müzesi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücretleri 2024
Sivas kent merkezine ve kent merkezindeki önemli tarihi yapılara yakın olan Sivas Arkeoloji Müzesi Sivas Müze Müdürlüğü’ne bağlıdır, tüm sene boyunca sabah 08:00’den akşam 17:00’ye kadar ziyaret edilebilmektedir. Müzenin gezilme süresi ise ortalama olarak iki saattir. İç Anadolu bölgesinin ve Türkiye’nin en büyük arkeoloji müzesi olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden sonra bölgenin ikinci büyük müzesi Sivas Arkeoloji Müzesi’dir. Aşağıdaki konu başlıklarında Sivas Arkeoloji Müzesi görülmesi gereken eserleri ve bu tarihi eser ve objelerin nerelerden çıkartıldığı ile ilgili bilgileri bulabilirsiniz. Daha fazla bilgi için müzenin 0346 221 0446 numaralı telefonu aranabilir. Müze giriş ücreti 2024 yılı itibari ile 60TL’dir. Sivas Arkeoloji Müzesi girişince Müzekart geçmektedir.
Sivas Müze Müdürlüğü’ne bağlı olan diğer bir müze ise Atatürk ve Kongre Müzesi’dir. Atatürk ve Kongre Müzesi, Etnografya Müzesi olarak değil Sivas Kongresi’ni anlatan önemli bir içeriğe sahiptir. Bu müze de pazartesi günleri kapalı olup tüm sene boyunca sabah 08:00’de açılır, 15 Eylül-15 Mayıs arası akşam 17:00’ye 15 Mayıs-15 Eylül arası akşam 19:00’a kadar ziyaret edilebilmektedir.
Sivas Arkeoloji Müzesi Görülmesi Gereken Eserler
Hitit dönemi Yarhisar altın buluntuları
Kayalıpınar Lahdi, Roma dönemi
Hitit dönemi tören baltası ve savaş kılıçları
Selçuklu dönemi çini eserleri
Hitit dönemi altın takılar
Osmanlı döneminde (1916) yapılan Osman Bey büstü
Hayranlı (Haliminhanı) fosil buluntuları
Gürün Tepecik Mozaiği (6 metre x 2,5 metre)
Selçuklu dönemi yazılı nakışlı mezar sandukaları
Roma dönemi lahitleri
Sivas Arkeoloji Müzesi Eserleri Sayısı ve Envanteri
Sivas Arkeoloji Müzesi envanterinde 1965 adet arkeolojik obje, 50 adet çivi yazılı tablet, 215 adet mühür baskı, 182 adet el yazması kitap, 4621 adet sikke ve 2857 adet etnografik eser olmak üzere toplamda 9890 tarihi eser bulunmaktadır. Müzedeki Hitit eserleri önemli bir yer teşkil etmektedir. Ancak ülkemizdeki en iyi Hitit dönemine ait eserleri eserleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi haricinde Boğazköy Müzesi ile Alacahöyük antik kenti içinde de görebilirsiniz.
Sivas Arkeoloji Müzesi Eserleri Buluntu ve Kazı Yerleri
Sivas kenti bölgenin önemli tarihi kentlerinden biridir. M.Ö.5000 yıllarından itibaren yerleşik yaşamın başlandığı bölgede bulunan höyük ve tarihi yerleşim yerlerinde özellikle Hitit medeniyetinden günümüze kadar pek çok medeniyetin izleri kazılarla gün ışığına çıkartılmıştır. Dolayısıyla Sivas’ın bulunduğu coğrafyada Hititlerden Asurlara, Medlerden Perslere, Makedonlardan Roma İmparatorluğuna, Selçuklulardan Osmanlılara birçok eser, obje ve tarihi yapı bulunmaktadır. Tarihi yapılardan bir kısmı kaderine terk edilmiş ve bir kısmı korunmaya alınmış olsa da kazılarda bulunan veya köylülerin tarlalarında bulduğu eserlerin çoğu ise Sivas Arkeoloji Müzesi eserleri arasında katılmıştır. Peki, bu eserler nerelerde bulunmuş veya kazılar nerelerde yapılmıştır?
Sivas Arkeoloji Müzesi eserleri sergileme planı, kazı yapılan ve araştırılan höyük veya yerleşim düzenleri içinde kronolojik sıra ile yapılmıştır. Buna örnek vermek gerekirse Sivas Akpınar Ziyaret Suyu buluntuları, aynı sergi bölümünde hem Roma Çağı buluntuları hem de Orta Çağ buluntuları olmak üzere ikiye ayrılarak sergilenmektedir. Müzenin ikinci katında ise normalde Atatürk ve Sivas Kongresi ile Milli Mücadele’ye ait bilgiler, belgeler ve eşyalar bulunmaktadır, fakat 2019 yılında Sivas Kongresi’nin 100. Yılı etkinliklerinden dolayı bu eserler ve bilgiler Sivas Kongresi’nin yapıldığı tarihi Sivas Erkek Lisesi binasına taşınmıştır.
Sivas Hayranlı Haliminhanı Kazıları
1993 yılında keşfedilen Sivas Hayranlı Haliminhanı bölgesinde 2002 yılından beri kazı yapılmaktadır. Bölgedeki 500 kadar kazı alanından yüzlerce fosil bulunmuş ve yapılan çalışmalarda bulunan fosil veya fosil parçalarının Geç Miyosen Dönemi’ne (günümüzden 9 ile 5 milyon yıl önce) ait olduğu belirlenmiştir. Kazı çalışmalarında günümüzden 9 milyon önce yaşamış olan at, gergedan, zürafa, fil ve küçük memeli hayvanlara ait fosil kalıntıları gün yüzüne çıkartılmıştır. Bugün bu fosil kalıntılarının birçoğu müzenin sergi salonlarında görülebilir. Ayrıca fosillerin sergilendiği bölümde bu hayvanların nasıl evrim geçirdiği ile ilgili detaylı bilgiler de bulunmaktadır.
Hafik Gölü Pılır Höyüğü ve Maltepe Höyüğü
Sivas ili sınırları içindeki Kalkolitik Çağ yerleşimleri yetmiş beş adettir ve bunlardan biri de Pılır Höyüğü’dür. Burada yapılan yüzey araştırmaları esnasında bulunan siyah yüzeyli kaba seramik, kült ocağı ve çeşitli eşyalar müzede sergilenmektedir. Bununla birlikte M.Ö.3000 yılına ismini veren Erken Tunç Çağı yerleşimi olan Sivas Maltepe Höyüğü de ilk olarak 1946 yılında Tahsin Özgüç tarafından kazılmış ve bu döneme ait yerleşimler gün yüzüne çıkartılmıştır. 1947 yılında da Sivas Kalesi ve Topraktepe’deki Tahsin Özgüç’ün başkanlığını yaptığı kazılarda aynı döneme ait birçok tarihi obje gün yüzüne çıkartılmıştır. Bugün müze içinde bu kazılarda bulunan Maltepe Boyalıları denilen çanak çömlekler ve Megara kâseleri denilen işlemeli kaplar müzede görülebilir.
Kuşaklı Sarissa Hitit Kenti
Sivas kent merkezine 60 km mesafede olan Kuşaklı’daki Sarissa’nın, 1994 ve 1996 yılları arasında yapılan kazılarda bir Hitit kenti olduğu ortaya çıkmıştır. Sarissa kenti tarihin ilk savaş anlaşması olan Kadeş Antlaşması’nda da geçmektedir. Öyle ki anlaşmada geçen Hitit fırtına tanrısı, Sarissa’nın Fırtına Tanrısıdır. Kuşaklı’daki Hitit yerleşkesinin Sarissa olduğuna dair belge ise bölgedeki Hitit yapısında bulunan çivi yazısı tablettir ve Sarissa ismi açıkça geçmektedir. Sivas Arkeoloji Müzesi eserleri arasında Hitit yerleşkesi Sarissa’da yapılan kazılarda bulunan ok uçları, mühür baskıları, çivi yazılı tabletler ve çeşitli çanaklar sergilenmektedir. Bilindiği gibi Hitit medeniyetinin başkenti Hattuşaş olmakla birlikte Yazılıkaya açık hava tapınağı da dini tapınma alanlarından biridir.
Yarhisar Altın Buluntuları
Sivas Kangal ilçesindeki Yarhisar köyünde bir tarlada bulunan ve mühür amaçlı kullanılan altın yüzük görülmeye değer Hitit eserlerinden biridir. Yüzüğün üzerindeki birçok figür Hitit medeniyetinin kullanmış olduğu figürlerdir. Boğa, çift başlı kartal yüzüğün üzerindeki figürlerden bazılarıdır, ayrıca çift başlı kartalın Hitit sanatında kutsal hayvan olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca yüzük üzerinde haç ve üçgenler de bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar neticesinde haçın, sağlık işareti olabileceği üzerinde durulmaktadır.
Akpınar Köyü Ziyaret Suyu Kazıları
Sivas Merkez ilçesine bağlı Akpınar köyüne 15 km mesafedeki Ziyaret Suyu bölgesinde yapılan araştırma ve kazılarda Helenistik ve Roma dönemlerine ait birçok tarihi obje bulunmuştur. Bölgedeki çalışmalara istinaden 200 m x 600 m’lik alanda bu dönemlere ait mimari yapılar olduğu da görülmüştür. Örneğin Sivas Müzesi tarafından yapılan kazıların birinde 100 cm genişliğe sahip moloz taşlardan yapılmış mimari temeller bulunmuştur. Ayrıca kazılarda buradaki mimari yapıların 4-5 odalı olduğu da görülmüştür. Alandaki buluntular arasında çeşitli ebatlarda depolama kapları ve M.Ö.2.yy’a ait Pontus sikkesi de bulunmaktadır.
Kayalıpınar Hitit Kenti
Sivas Arkeoloji Müzesi eserleri içinde önemli bir yere sahip olan Kayalıpınar Hitit buluntuları, bölgedeki Hitit medeniyetinin önemini gün yüzüne çıkartmaktadır. Sivas’a 50 km mesafedeki Kayalıpınar’da ilk kazılar 2005 yılında başlamıştır. 2014 yılı içinde Sivas Yıldızeli ilçesine bağlı Kayalıpınar’da yapılan kazılarda ise, buranın Samuha isminde bir Hitit kenti olduğu ortaya çıkmıştır. Hitit medeniyetine ait büyük bir anıtsal yapının da olduğu bölgede yapılan kazılarda çivi yazılı Hititçe ve Asurca tabletler, çeşitli kaplar, küpler ve testiler ile Suriye şişeleri de denilen iğ biçimli şişeler de bulunmuştur. İğ biçimli şişeler dar ve uzun silindirik bir gövde ile dar bir boyun ve ağıza sahiptir. Bu tip Suriye şişelerinde ayrıca renkli perdahlar da bulunur. Bu şişelerin yağ, reçine, parfüm taşımak için veya dinsel ritüellerde kullanılıyor olduğu düşünülmektedir.
Kayalıpınar’da ayrıca yapılan kazılarda bulunan Roma dönemi yerleşkeleri, bölgenin çağlar boyunca önemini ortaya koymaktadır. Öyle ki Roma dönemi tarihi objeler içinde lahitler, mezar taşları ve çeşitli çömlekler ve mezar eşyaları müzede sergilenmektedir. Bu mezar eşyaları arasında kadınların günlük yaşamlarında en çok kullandıkları aynaların minyatür olanları ile çeşitli süs eşyaları ve bilezikler yapılan kazılarda ortaya çıkartılmıştır.
Selçuklu Dönemi Eserleri
Sivas şehrinin neredeyse her yanı Selçuklu dönemi eserlerini ve mimarisini barındırmaktadır. Bugün müzede Buruciye, Şifahiye, Çifte Minareli Medrese, Gök Medrese gibi yapılardan getirilen birçok tarihi obje, Selçuklu çini parçaları, Selçuklu mezar taşları ve mezar sandukaları sergilenmektedir.
Sivas Arkeoloji Müzesi Tarihçesi ve Tarihi Binası
Cumhuriyet döneminin ilk müzelerinden olan Sivas Arkeoloji Müzesi’nin fikir temelleri 1922 yılında atılmıştır. 4 Eylül 1881 tarihinde Müze-i Hümayun Müdürlüğüne atanan Osman Hamdi Bey’in vilayet müzelerine önem verilmesi isteği ile ve sonrasında dönemin Hars Müdürlüğü (Kültür Müdürlüğü) talimatıyla şehir merkezinde bölgede bulunan tarihi eserlerin ve objelerin toplatılması istenmiş ve müze kurulması için çalışmalar böylece hayata geçirilmiştir. 1923 yılında Kongre Lisesi binasında toplanan eserler ile gezilebilir düzeyde bir müze deposu oluşturulmuştur. Lise binasının yetersiz kalması sonucu 1927 yılında eserler Gökmedrese’ ye taşınarak daha iyi bir çalışma ortamı sağlanmış ve müze burada 1934 yılında ziyarete açılmıştır. 1967 yılında onarımı tamamlanan Selçuklu eseri Buruciye Medresesine taşınan Sivas Müzesi, bir yıl sonra 1968 tarihinde ziyarete açılmıştır. Uzun yıllar Buruciye Medresesinde hizmet veren Sivas Müzesi, 1990 yılından sonra Tarihi Kongre Binası’na taşınmıştır. Daha sonra Sivas Müzesi’ndeki arkeolojik eserler Sivas Arkeoloji Müzesi’ne taşınacaktır.
Sivas Arkeoloji Müzesi’nin bulunduğu tescilli bina Eski Sanat Okulu binası olup, bina 1896-1899 yılları arasında Sivas Valisi Reşit Akif Paşa tarafından Sanayi-i Nefise Mektebi olarak yaptırılmıştır. 1911 yılında dönemin valisi Muammer Bey tarafından binaya eklentiler yapılmış ve yapı demir, marangoz ve dokuma atölyeleri olarak kullanılmıştır. Daha sonraları Endüstri Meslek Liselerinin yeterli gelmesi nedeniyle bina son yıllarda atıl durumda kalmıştır. 2005 yılında binada başlayan restorasyon çalışmaları 2007 yılında sona ermiştir. Son olarak 29.04.2009 tarihinde müze binası olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Sivas Arkeoloji Müzesi Binası Mimarisi
Yapı özgün durumda tek katlıdır, restorasyon projesi sürecinde 2 kat eklenmiştir. 60×35 metre ebatlarında olan yapı Endüstri Meslek Lisesi yerleşkesi içindedir. Yapının doğu yönündeki asıl cephesi 35,40 metre uzunluğunda olup sonradan yapılan eklentiler onarımlar esnasında kaldırılmış ve bina orijinal haline getirilmiştir. Beden duvarları kesme taş örgü ile inşa edilen yapının kapısı, basık kemerlidir. Binayı aydınlatan pencereler dar, uzun tarzda olmakla birlikte sivri kemerlidir. Cepheye açılan bu kapı ve pencerelerin kemer alınlıkları silmelerle birbirine bağlantılı olarak düzenlenerek cephede hareket sağlanmıştır. Yapı kırma çatılı ve oluklu kiremit kaplıdır. Birinci Ulusal Mimarlık Akımını hazırlayan tipolojinin Anadolu topraklarındaki güzel örneklerinden biri olan bu yapı, zarif peyzajı içerisinde ziyaretçilerini beklemektedir.
Ayrıca İlgili Kaynaklar:
İç Anadolu bölgesi antik kentler, tarihi yerler
İç Anadolu bölgesi gezilecek tarihi yerlerin fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Sivas Müze müdürlüğü