Konya Arkeoloji Müzesi, barındırdığı tarihi eserleri ile Konya’da ve İç Anadolu bölgesinde görülmesi gereken müzeler arasındadır. Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip olan Konya şehri, aynı zamanda bölgedeki ve ülkedeki birçok antik kente, yerleşime ve kalıntıya da sahiptir. Konya kentinin tarihi M.Ö. 7000’li yıllara kadar gittiği gibi, yakın tarihte de özellikle Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biri olmuştur ve bu önemde bir tarihsel sürecin yaşandığı bir kentte Türkiye’nin ilk arkeoloji müzelerinden birinin olması kaçınılmazdır.
Konya, Arkeoloji Müzesi haricinde müzeler anlamında şanslı bir kenttir de aynı zamanda. Mevlana müzesi başta olmak üzere, Konya içinde 10’a yakın müze bulunmaktadır. İnce Minare Müzesi, Karatay Medresesi Müzesi, Sahip Ata Vakıf Müzesi bunlardan sadece birkaçıdır. Çatalhöyük, Kilistra antik kenti, Karahöyük, Eflatunpınar Hitit Anıtı, Astra antik kenti de Konya ve çevresinde bulunan antik yerleşim yerleri veya antik yapıların başında gelmektedir.
Konya Arkeoloji Müzesi sergilenen eserleri ise yine Konya ve çevresinde olan antik kentler başta olmak üzere birçok tarihi eseri, kullanım araç ve gereçlerini, özellikle Çatalhöyük’ten çıkartılan iskelet, el işlerini kapsamaktadır. Roma lahitleri konusunda Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nden sonra üçüncü sırada gelmektedir. Bundan dolayı Konya Arkeoloji Müzesi İç Anadolu müzeleri kategorisinde önemli bir yer tutmaktadır. Tüm bu bilgilerin yanında unutulmamalıdır ki Konya Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en eski ikinci arkeolojik müzesidir. Türkiye’nin ilk arkeolojik müzesi Osmanlı döneminde kurulmuş olan Müze-i Hümayun yani İstanbul Arkeoloji Müzeleri’dir.
Tarihi eser fotoğrafları için lütfen tıklayın.
Konya Arkeoloji Müzesi’nin Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2024
Konya merkezde bulunan ve Mevlana Müzesi’ne de 1 km kadar mesafede bulunan Konya Arkeoloji Müzesi’ne giriş ücreti bulunmamaktadır. Yani Konya ve çevresindeki antik kentlerden, höyüklerden getirilen eserleri görmek ve bilgi almak ücretsizdir. Ülkemizde ücretsiz gezilecek arkeoloji müzesi görmek pek alışılmış bir şey olmasa da bu güzel bir haber.
Bununla birlikte ülkemizdeki diğer kültür bakanlığına bağlı müzeler gibi Konya Arkeoloji Müzesi’ne giriş saatleri de yaz dönemi ve kış dönemi olarak ikiye ayrılmamıştır. Pazartesi günleri kapalı olan arkeoloji müzesi her gün 09:00 ile 17:00 arasında ziyaretçi kabul etmektedir. İlgi alanlarına veya meraklısına göre tüm müze 1 veya 1,5 saatte gezilmektedir.
Konya Arkeoloji Müzesi Eserleri
Müzenin geniş bir bahçesi olmakla birlikte, tek katlı olan müze binasında oldukça geniş yelpazede tarihi eserler bulunmaktadır. Özellikle M.Ö. 6500 yılından başlayan Neolitik Çağ eserlerinden, M.S. 1453 yılına kadar olan Bizans Dönemi eserlerine kadar geniş bir tarihi eser koleksiyonuna sahiptir.
Neolitik Çağ eserleri, M.Ö. 6500 – 3500 yılları arasındaki Çatalhöyük, Süberde – Görüklük Tepe Höyüğü, Erbaba Höyüğü başta olmak üzere bölgedeki kazılardan çıkartılan eserleri kapsamaktadır. Bu tarihi eserler mızrak ve ok uçları ile çeşitli kaplardan meydana gelmektedir. Eski Tunç Çağı eserleri M.Ö. 3000 – 1950 yılları arasındaki Karahöyük ve Sızma Köyü kazılarında bulunan eserlerden derlenmiştir. Bu eserler özellikle ‘yivli pişmiş toprak’ kapları barındırır.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı da denilen Orta Tunç Çağı eserleri ise M.Ö. 1950 ile 1750 yılları arasındaki dönemlere ait buluntuları kapsamaktadır. Bu eserlerin içinde, hayvan biçimli kaplar, silindir mühürler, bronz halkalar gibi tarihi eserler bulunmaktadır. Anadolu müzeleri içinde bu dönemin buluntuları birçok müzede görülebilmektedir, bu müzelere örnek olarak Mardin Müzesi ile Malatya Müzesi verilebilir.
Demir Çağı Eserleri (M.Ö. 8yy – 6.yy) ve Klasik Dönem Eserleri (M.Ö. 480 – 430) ise Urartulardan kalma çeşitli aletler ile Frig ve Lidya kapları, çeşitli süs eşyalarından meydana gelmektedir. Helenistik Dönem (M.Ö. 330 – 30) ve Roma Dönemi (M.Ö. 30 – M.S. 395) eserleri ise gerçekten çok çeşitli tarihi materyaller barındırmaktadır. Bunlar arasında özellikle çeşitli tanrı ve tanrıçalara ait heykelcikler ve lahitler çok önemlidir. Herakles lahdi ve Poseidon heykeli görülmeye değerdir. Son olarak ise Bizans Dönemi eserleri (395 – 1453) çeşitli mozaikleri, heykelleri, ok uçları, mezar taşları, heykelcikleri ve tarihi yazıtları kapsamaktadır. Anadolu’nun tüm tarihi dönemleri eserlerini neredeyse Konya Arkeoloji Müzesi sergi salonlarında kronolojik sıra ile görmek mümkündür.
Konya Arkeoloji Müzesi Sergi Salonları
Tüm bu eserler ve aşağıda görüleceği üzere gerçekten Konya Arkeoloji Müzesi’ni çok özel yapan tarihi objeler, toplamda beş adet olan sergi salonunda bulunmaktadır ve belirtmek gerekir ki bu sergi salonlarına dâhil olan Konya Arkeoloji Müzesi bahçesi çok özel lahitleri sergilemektedir. Her ne kadar doğal hava şartlarından korunmayan bir şekilde sergilenmiş olsa da arkeoloji müzesinin bahçesinde bulunan lahitler ve heykeller, başta Roma dönemi olmak üzere çeşitli dönemlere aittir ve bilgilendirici etiketleri bulunmaktadır.
Bahçe haricinde ise tek katlı olan müze binası içerisinde sergi salonu adedi dörttür. Roma Çağı Salonu, Demir Çağı Salonu, Prehistorik Eserler Salonu ve Bizans Dönemi Mimari Parçaları Salonu olarak tanımlanmış sergi salonlarında kendi dönemlerine ait tarihi eserler veya sanat eserleri bulunmaktadır.
Konya Arkeoloji Müzesi Görülmesi Gereken Önemli Eserler
Özellikle Çatalhöyük gibi önemli bir antik yerleşim yerine sahip olan Konya Arkeoloji Müzesi tarihi nesneler anlamında zengin müzelerimizdendir. Anadolu’nun tarihçesi göz önüne alındığında, tarihi dönemlerde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu müzedeki eserler Bizans dönemi ile sınırlandırılmış, Anadolu Selçuklu ve daha sonraki Osmanlı eserleri Konya’daki diğer müzelerde sergilenmiştir. İnce Minareli Medrese, Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak hizmet vermektedir, Anadolu Selçuklu dönemini anlatan bir içeriğe sahiptir. Yine de Konya Arkeoloji Müzesi’nin tüm kronolojiyi kapsamaması ve Anadolu Selçuklu dönemine ya da Osmanlı dönemine ait eser olmaması biz yollardan ekibine göre eksikliktir. Diliyoruz ilerleyen zamanlarda daha kapsamlı bir müze için gerekli adımlar atılır.
Herakles Lahdi
Poseidon Heykeli
İnsan Biçimli Kap
Çatalhöyük Bebek Mezarı
Çatalhöyük El İzli Renkli Sıva
Konya Arkeoloji Müzesi Tarihçesi
‘Konya Arkeoloji Müzesi açılışı’ denildiğinde aynı bilgi kirliliği ne yazık ki birçok web sitesinde göreceğiniz şeylerdir. Çünkü kopyala yapıştır yapılmıştır. Genelde pek bir bilgi içermeyen sitelerde hep aynı şekilde başlar: ‘1901 yılında…’. Peki ama neden? Sebebi basit.
Müze-i Hümayun eserleri çok fazla olduğundan ve bazı eserlerin Anadolu’dan İstanbul’a taşınması zor olduğundan Anadolu’da bir depo yapılmasına gerek duyulmuş, II. Abdülhamid’in sadrazamı ve Konya’da daha sonra valilik yapan Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa zamanında Konya’da bir yer tahsis edilerek depoya dönüştürülmüştür. Bu depo zamanla gelecekteki adı İstanbul Arkeoloji Müzeleri olacak olan Müze-i Hümayun’un şubesi olmuştur. Yıl 1901’dir. Tam 22 yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk 20 Mart 1923 tarihinde Konya’daki bu tarihi eser deposunu ziyaret etmiştir.
Bu ziyaret sonrasında 1927 yılında tarihi eser deposunda bulunan eserler Mevlana Müzesi envanterine geçirilmiş ve taşınmıştır. Mevlana müzesi düzenlemesi ve kayıt çalışmaları neticesinde tüm bu eserler 1953 yılında İplikçi Cami’sine taşınmış ancak Çatalhöyük kazıları ve kazılarda bulunan eserlerin önemi ve yoğunluğu sebebi ile bugünkü binası yapılarak 1962 yılında ziyarete açılmıştır.
Konya Arkeoloji Müzesi Eserleri Nereden Getirildi?
Bugün Konya’da bulunan arkeoloji müzesi dökümünde bulunan eserlerin odak noktası Çatalhöyük olmuş olsa da her döneme ait eserler bulunmaktadır.
Çatalhöyük Eserleri
1958 yılında bir grup İngiliz arkeolog tarafından keşfedilen dünyanın ilk ve en önemli yerleşim yerlerinden olan Çatalhöyük, bugün Anadolu’nun adeta kalbi durumundadır. İlk keşfedildiği 1958 yılından günümüze kadar 7 kazı sezonu geçiren antik yerleşimin eserleri hem bu müzede hem de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. 50 yıldan fazla süredir kazılan antik yerleşim, günümüzdeki bulgular ışığında gün geçtikçe daha da merak uyandırmaktadır.
Karahöyük Eserleri
Konya Meram’da bulunan Karahöyük M.Ö. 3000 yıllarına kadar gitmektedir. Asur Ticaret Kolonileri devrini de içine alacak şekilde birçok buluntu gün yüzüne kazılar sonucunda çıkartılmış önemli höyüklerimizdendir. Özellikle ait olduğu devirlere dair birçok yazışma ve belge, damga, mühür müzede önemli bir yer tutmaktadır.
Erbaba Höyüğü
1968 yılı gibi yakın bir tarihte başlayan kazı çalışmaları, günümüzden yaklaşık 7500 yıl öncesine ışık tutmaktadır. Çakmak taşı taş aletlerden, günlük kullanılan alet ve eşyalara kadar çok geniş bir tarihi eseri bizlerle buluşturmuştur. Ayrıca Erbaba höyüğünde yapılan kazılarda bölge halkının o yıllarda hayvanları evcilleştirdiği de bilinmektedir.
Tüm bunların yanında Konya Selçuk Tatköy araştırmaları, Konya Roma ve Bizans dönemi yüzey araştırmalarından elde edilen veya bulunan lahitler de Konya merkez ve Konya çevresinden çıkartılan nadir tarihi eserlerdir.
Yolunuz Konya’ya düştüğünde kesinlikle Konya Arkeoloji Müzesi’ne de uğramanızı ve başka yerde göremeyeceğiniz başta Çatalhöyük olmak üzere Konya kenti ve çevresinin tarihi eserlerini görmenizi öneririz.
Ayrıca İlgili Linkler:
İç Anadolu bölgesi tarihi şehirler ve antik kentler
İç Anadolu bölgesi gezilecek tarihi yer, müzeler ve antik yerleşkeler fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Konya Arkeoloji Müzesi tarihi