Sivas, içinde Çifte Minareli Medrese gibi öncelikle Anadolu Selçuklu Devleti eserleri olmak üzere Anadolu tarihi ile ilgili önemli eserleri ve mimari yapıları bulunan, İç Anadolu bölgesi gezilecek yerleri ve şehirlerinden biridir. Yakın tarihimiz ve cumhuriyetimizin de kurulması ile ilgili köşe taşlarından biri olan Sivas Kongresi’ne de ev sahipliği yapan bu tarihi kentimizde aynı zamanda bir de arkeoloji müzesi bulunmaktadır.
Sivas şehrinin tarihi Neolitik döneme kadar gitmektedir. Yapılan kazılar neticesinde M.Ö. 5000 yıllarına ait olan çeşitli yerleşim yerleri ve höyükler bulunmuş, arkeolojik kazılarda buluntular gün yüzüne çıkartılmıştır. Yazılı olarak ise Sivas’ın kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Hitit döneminde Sivas ve bölgesi, Hitit sınırları içinde yer almıştır. Hititler ile ilgili çeşitli bilgilerin yer aldığı sayfa, aşağıdaki kaynakça bölümünde sunulmuştur. Hititler sonrasında M.Ö. 700 yıllarında Asurlular ve M.Ö. 600’lü yılların başında İskitler bölgeye ve Sivas’a hâkim olmuştur. Çok daha yakın tarihlerde şehir Medler, Persler, Makedonlar, Roma İmparatorluğu ve Bizans sınırları içine girmiştir.
1071 yılından sonra Türkler, Anadolu’ya tam olarak hâkim olabilmiş ve çeşitli beylikler Anadolu’ya yayılmıştır. Bu döneme I. Beylikler Dönemi denmektedir. Sivas ve çevresinde ise Danişmentli Beyliği kurulmuştur. Sivas şehrinin yakın çevresini içeren bölge, bu dönemde Anadolu Selçukluları’nın hâkim olması ile bu iki siyasi otorite arasında el değiştirmiştir. Ancak bu dönemde gerek taht kavgaları ve siyasi istikrarsızlık gerekse Moğol akınları sebebiyle İlhanlılar 14.yy başında Anadolu Selçuklu Devleti’ne son vermiştir. Bölge artık İlhanlıların elindedir. İşte Sivas merkezinde bulunan Çifte Minareli Medrese de bu döneme ait olan yani İlhanlı Devleti Sivas’a hâkim olmadan önceki döneme ait Anadolu Selçuklu Dönemi yapılarından biridir. Çifte Minareli Medrese’nin günümüzde bir cephesi ve Taç Kapı yapısı ayakta kalmış olsa da, aynı döneme ait Anadolu Selçuklu yapıları gerek Sivas merkezinde, gerekse çevresinde görülebilir.
Sivas Çifte Minareli Medrese fotoğrafları için tıklayınız
Çifte Minareli Medrese Ziyaret Bilgileri
Sivas merkezdeki Cumhuriyet Meydanı’nda üç büyük Anadolu Selçuklu medrese yapısı bulunmaktadır. Bunlar Çifte Minareli Medrese, Şifaiye Medresesi ve Buruciye Medresesidir. Gök Medrese biraz daha uzakta kalmaktadır, ancak yürüme mesafesindedir. Sivas Çifte Minareli Medrese içine ziyaretçi kabul edilmemektedir. Ancak zaten üç cephesi de yıkık olduğundan bulunduğu Sivas Cumhuriyet Meydanı’nın her yerinden görülmektedir.
Hemen yanı başında yer alan Şifaiye Medresesi girişine bakan Taç Kapı ve kapının bulunduğu cephe ise günün herhangi bir saatinde ziyaret edilebilir. Bunun için saate veya ücrete gerek yoktur. Ancak Çifte Minareli Medrese içine giriş yasaktır. Eğer Anadolu Selçuklu mimarisine, sanatına bir ilginiz var ise tek bir cephesi, minareleri, bezemeleri ve Taç Kapısı ile Sivas Çifte Minareli Medrese, aklınızı uzun bir süre meşgul edecektir.
Sivas Çifte Minareli Medrese Tarihi
Türkiye’de iki adet çifte minareli medrese bulunmaktadır. Biri Sivas’ta bulunan bu tipolojinin diğer örneği ise Erzurum’da bulunmaktadır. Bu medreselerin yapım tarihleri birbirine yakın olduğu için tarihçeleri genellikle karıştırılmaktadır. Sivas Çifte Minareli Medrese aynı zamanda Cüveyni Dar-ül Hadisi, Vezir Şemseddin Medresesi, Evkafı Medrese-i Pervane Bey gibi isimlerle de anılmaktadır.
Sivas Çifte Minareli Medrese kitabesinden anlaşıldığı üzere 1271 yılında yapılmıştır. Medresenin kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ancak yaptıran kişi dönemin İlhanlı Devleti veziri Sahip Mehmet Şemseddin Cüveyni’dir. İlhanlı Devleti o yıllarda henüz İslamiyet’i benimsememiştir. Belli ki bu yapı, 26 Haziran 1243 tarihindeki Kösedağ Savaşı sonrası Anadolu ve Sivas’ta Moğol yani İlhanlı hâkimiyetinin bitişi sonrasındaki sulh döneminde yaptırılan yapılardan biridir. Çifte Minareli Medrese İslam Hukuku hakkında öğrenim vermek üzere yapılmıştır.
Çifte Minareli Medrese’nin tarihi süreci içinde ne zaman terk edildiği bilinmemektedir. Hatta Evliya Çelebi’nin notlarında da medreseden bahsedilmemektedir. 1835-1836 yıllarındaki Vakıf Sayım Defterleri envanterinde de medresenin ismi geçmemektedir. 1850’li yılların ortalarında yıkıldığı düşünülmektedir. Harap halde olan medrese, Sivas Valisi Sırrı Paşa tarafından 1882 yıllarında ön cephesi hariç yıktırılmıştır. Medresenin harabe halinde olan taşları, Hacı İzzet Paşa Cami inşaatında kullanılmıştır. 1886 yılında ana eyvan bölümüne hastane yapılmıştır ve sonraki yıllarda burası Askeri Rüştiye olarak kullanılmıştır.
Medrese, 1914-1960 yılları arası ilkokul olarak kullanılmıştır. 1946 yılında minarelerin şerefeleri restore edilmiştir. 1960 yılında ise yapı yine ön cephesi hariç komple yıktırılmıştır. Ancak çevre düzenlemesi sonrasında günümüzdeki haline getirilmiştir. 1972 yılında güneydeki minareye yıldırım düşmüş ve sonrasında da onarılmıştır. 2007 yılında kapsamlı olarak son onarım başlamış ve üç yıl sürmüştür. Bu onarımlarda da cephe, minareler ve kazılarda çıkartılan temeller ortaya çıkarılmıştır.
2014 yılında Anadolu Selçuklu Medreseleri ismi ile ilan edilen kültür varlıklarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içine girmiştir. 15.04.2024 Tarihinde bu listeye giren diğer Anadolu Selçuklu Medreseleri ise İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Buruciye Medresesi, Gök Medrese, Sahibiye Medresesi, Çifte Medrese ve Cacabey Medresesidir.
Sivas Çifte Minareli Medrese Mimarisi ve Özellikleri
Günümüze kadar ayakta kalan kısmıyla dahi olsa Çifte Minareli Medrese, Anadolu Selçuklu mimarisine, çini işçiliğine ve taş ustalığına örnek teşkil etmektedir. Taç Kapısı çifte minare ile süslenmiş az sayıdaki mimari yapılardan, Anadolu Selçuklu mimari eserlerinden biridir. Çifte minareli Taç Kapı yapısı Anadolu’da ilk Konya ilindeki Sahip Ata Camii’nde uygulanmıştır. Günümüzde Sahip Ata Vakıf Müzesi’nin alanı içinde bulunmaktadır.
Günümüze kadar gelen yapının ön cephesi kesme taş malzeme ile yapılmıştır. Yapının kesme taştan olan kaplaması iç kısımda minareye çıkışı sağlayan açıklıkların sivri kemerlerinin üzerinde bitmektedir. Ön cephenin uzunluğu 37,54 metredir. Ön cephe ve Taç Kapının hemen arkasındaki çifte minaresi ise sırlı çiniler ve tuğladan yapılmıştır. Minarelerin oturmuş olduğu uzun dikdörtgen kaideler pabuçluk ile devam etmektedir. Minare gövdeleri silindirik yapıdadır. Şerefe bölümüne mukarnas ile geçilmektedir.
Son yıllarda yapılan kazılarda Çifte Minareli Medrese’nin açık avlulu, dört eyvanlı planlı olduğu ortaya çıkartılmıştır, bu veriler yapının Erzurum Çifte Minareli Medrese ile benzer bir tipolojiye sahip olduğunu kanıtlamaktadır. Yapı ayrıca iki katlıdır. Yapının iki yanındaki bina temellerinden anlaşıldığı üzere yapıda külliye birimi de bulunmaktadır. Yapının etrafındaki temellerden ise çevresinde bir hamam ve zaviyenin olduğu düşünülmektedir.
Sivas Çifte Minareli Medrese Taç Kapı ve Ön Cephesi
Taç Kapı girişinde ortada mukarnas olan büyük bir niş ve her iki yanda da küçük nişler bulunmaktadır. Beşik tonoz örtülü giriş eyvanı üzerinde merdivenler bulunur. Taç Kapıya yanlardan bakıldığında minarelerin tabi uzantısı olan yarım silindirik gövdeler üzerinde dışa taşkın çiçek demeti şeklinde bezemeler veya kabartmalar görülmektedir. Bu özellik Sivas Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası yapısında da görülmektedir. Bu demetler alt ve üst kısımlarından birbirine bir şeritle bağlanmıştır.
Taç Kapı bordürünün en dışında bulunan bu bezemelerden sonra içeri doğru sıra ile mukarnaslı ve çiçek bezemeli bir çerçeve, palmet dizisi ve dıştaki çiçek demetlerinin daha küçültülmüş benzerleri bulunmaktadır. Sonrasında ise geometrik çeşitli şekillerden oluşan bir kuşak, yıldızlardan meydana gelmiş dar bir şerit bulunmaktadır. Kitabe Taç Kapı’nın üzerindeki bu iki şerit arasında bulunur. Mukarnaslı nişin üzerinde iç içe silmelerden oluşan kabartma sivri kemer bulunmaktadır. Kemerin içinde bitkisel motifler, üç boyutlu palmetler mevcuttur.
Cephenin köşelerinde iki yuvarlak yarım paye, tam köşe kulesi değildir. Medresenin bitişiğindeki binalarla sınırlarını tespit etmeye yarayan mimari unsurlardır. Bu yarım payeler bitkisel motiflerle süslenmiştir.
Çifte Minareli Medrese Minareleri ve Makili Kufi Yazıları
Her iki minarenin kaidesinde de Makili Kufi yazı tarzı göze çarpmaktadır. Minare kaidesini süsleyen panolara matematiksel düzenleme hâkimdir. Soldaki pano üzerinde firuze ve patlıcan moru sırlı çiniler ile tuğladan oluşan bir düzenleme görülmektedir. Panoda ‘Allah’ kelimesi dört farklı yönde yerleştirilmiştir.
Sağdaki veya güneydeki minarenin kaidesinde de aynı özelliklere sahip pano bulunmaktadır. Son yapılan onarımlar sonrası panoda yazılanlar anlaşılamamıştır. Makili Kufi yazı yerine anlamsız geometrik düzensizlikte şekiller bulunmaktadır. Ancak yapılan uzun araştırmalar sonucunda buradaki panoda da bir matematik sistemin hâkim olduğu anlaşılmıştır. Panodaki harflerin ikili sisteme göre yapıldığı anlaşıldığından panoda ne yazıldığı sonradan ortaya çıkartılmıştır. Panoda Arap harfleri ile sırasıyla Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali yazmaktadır.
Kaidelerin üst kısmında pabuçluk bölümüne geçmeden önceki alan da tuğla ve çini ile meydana getirilmiş bir bezeme görülmektedir. Bu bölüm dikdörtgen sırsız tuğla aralarına kare formlu firuze renkli çinilerden meydana gelmektedir. Her iki minarenin dışa bakan kısımlarında da birer çini pano bulunmaktadır. Panoların ortası madalyonlu olup çerçeve içindedir. Minarelerin şerefe korkulukları, petek ve külah kısımları sonradan yapılmıştır.
Minare Pabuçluğu
Pabuçluk kısımları minarelerde silindirik bölüme geçişi sağlamaktadır. Bu kısım yatak dikdörtgen tuğlalar arasına ince çini parçalarının süslenmesi ile oluşmuştur. Geçiş bölümündeki çokgen bölümde birbirinden farklı genişlikte on iki adet sivri kemerli niş bulunmaktadır. Nişlerin dördünde bitkisel bezeme olduğu belirlenmiştir. Bitkisel bezemede iç içe geçmiş altı köşeli yıldızların uçlarında palmetler bulunmaktadır. Bezeme sonsuzluk prensibine uygun yapılmıştır.
Minarelerin gövdeleri tuğla ve çini uyumunun eşsiz güzelliği ile süslenmiştir. Tuğlalar yatay olup kare ve dikdörtgendir. Tuğla aralarına patlıcan moru renkli çiniler yerleştirilmiştir. Minarelerdeki gövde bezemelerinde Makili yazı tarzı ile ‘Muhammed’ yazmaktadır.
Ayrıca İlgili Kaynaklar:
Çifte Minareli Medrese fotoğrafları
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Buruciye Medresesi bilgileri
Şifaiye Medresesi bilgileri
Gök Medrese bilgileri
İç Anadolu Bölgesi tarihi yerleri, antik kentleri
İç Anadolu Bölgesi tarihi yer fotoğrafları
Hitit Medeniyeti hakkında çeşitli bilgiler
Sahip Ata Müzesi hakkında çeşitli bilgiler
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası hakkında bilgiler
Sevinç Gök – Sivas Çifte Minareli Medrese’nin Minarelerindeki Tuğla ve Çini
Süslemeler Üzerine Yeni Öneriler