Güneydoğu Anadolu Şehir İsimleri Nereden Geliyor

Şanlıurfa Göbeklitepe sembolleri fotoğrafları - photos of Gobekli Tepe steles Southeastern Anatolia Turkey

Güneydoğu Anadolu Bölgesi İçindeki Şehir İsimleri Nereden Geliyor?

Güneydoğu Anadolu Bölgesi şehir isimleri nereden geliyor sorusu, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasıyla derinlemesine bağlantılıdır. Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu topraklar, farklı dillerin, inançların ve yaşam biçimlerinin izlerini taşır. Şehirlerin adları da genellikle bu tarihi süreç içerisinde şekillenmiş, bazen coğrafi özelliklerden, bazen önemli şahsiyetlerden, bazen de mitolojik öykülerden ilham almıştır. Örneğin, kadim bir yerleşim yeri olan Diyarbakır’ın adının Süryanice “Diyarbekir”den geldiği ve “Bekir’in Diyarı” anlamına geldiği düşünülmektedir. Şanlıurfa ise antik dönemde “Edessa” olarak bilinirken, İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte peygamberler şehri olarak anılmaya başlanmış ve bu kutsallığına atfen “Şanlı” sıfatını almıştır.

Bölgedeki diğer şehirlerin isimlerinin kökenleri de benzer şekilde ilgi çekicidir. Gaziantep, antik çağlarda “Antep” olarak bilinirken, Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlığı nedeniyle “Gazi” unvanını almıştır. Mardin’in Süryanice “Marde” kelimesinden türediği ve “kale” anlamına geldiği tahmin edilmektedir. Batman ise adını bölgeden geçen Batman Çayı’ndan almıştır. Bu örnekler de gösteriyor ki, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki şehirlerin isimleri sadece birer coğrafi işaret olmanın ötesinde, bölgenin köklü geçmişine ışık tutan önemli birer kültürel mirastır. Her bir isim, o şehrin kimliğini ve tarihsel yolculuğunu yansıtan anlamlı bir hikaye barındırmaktadır.

Mardin Müzesi Selçuklu Dönemi su kabı - Mardin Museum Seljuks period water pan
Mardin Müzesi Selçuklu Dönemi su kabı – Mardin Museum Seljuks period water pan

Güneydoğu Anadolu Bölgesi İçindeki Şehir İsimleri Nereden Gelmektedir?

Bilindiği üzere bölgede 9 şehir bulunmaktadır. Peki bu şehir isimlerinin kökeni ve/veya anlamları nelerdir?

Mardin İsmi Nereden Gelmektedir?

Mardin adı Arapça kaynaklarda Mâridîn, Süryanice kaynaklarda Marde olarak geçmektedir. Kelimenin kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı görüşlere göre Mardin kelimesi, savaşçı bir kavim olan ve Ardeşir tarafından 3.Yy.’da buraya yerleştirilen Mardelerden gelmektedir.

Ermeni söylencelere göre M.S. 351’de Nusaybin yıkılınca Mardin’e sığınan Ermenilerin karşılaştıkları dirence karşı gösterdikleri cesarete atfen savaşçı ya da şehit anlamına gelen ‘mardin’ kelimesinden; Süryani söylencelerine göre ise çevrede çok sayıda kale bulunmasına bağlı olarak kaleler anlamına gelen ‘merdin’den türemiştir. Günümüzde kullanılan adı, Arapça kaynaklarda geçen Mâridîn’den gelmiştir.

Mardin adından tarihte ilk kez 4.Yy.’da Roma tarihçisi Marcellinu tarafından ‘‘maride’’şeklinde bahsedilmiştir.

Mardin gezilecek yerler arasında yer alan aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz
Mardin tarihi kenti
Mardin Müzesi
Dara antik kenti
Mor Gabriel Manastırı

Göbeklitepe fotoğrafları - photos of Gobekli Tepe Southeastern Anatolia Turkey
Göbeklitepe fotoğrafları – photos of Gobekli Tepe Southeastern Anatolia Turkey

Şanlıurfa İsmi Nereden Gelmektedir?

Şehrin bilinen en eski adı Edessa olup İskender’in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıklardan Selevkoslar dönemine uzanmaktadır. Selevkoslardan itibaren Urfa, uzun bir zaman sürecinde Edessa ismi ile şöhret bulmuştur. Edessa ismi Yunan dilinde “suyu bol” anlamına gelmektedir. Urfa da içinden akan Karakoyun (Daysan) deresi ve kaynayan pınarlardan dolayı suyu bol bir şehirdir. Fakat Süryaniler, Yunanca olan bu ismi kullanmamış, Urhay’ı kullanmışlardır.

Urfa kelimesinin de genellikle Süryanice Urhay’den (Orhai) geldiği ileri sürülmektedir. Bir başka görüş ise Yunanca Osrhoën’e, Latince Orrpei’ye dayandığı yolundadır. Bu dillerdeki anlamı “kale” veya “pınar”dır. Osmanlı döneminde yazılı kaynaklar vasıtasıyla yaygınlaşan Ruha (!?) kullanımı şehrin Arapça adı olan Ruhâ’dan gelmiştir. 20. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı döneminde Ruha adı kullanılmış olup daha sonra muhtemelen halk dilinde Türkçe söylenişi kabul görerek Urfa’ya dönüşmüştür.

1984 yılında, Millî Mücadele dönemindeki önemine işaret etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla şehre Şanlıurfa adı verilmiştir. Kurtuluş Savaşında gösterdiği başarının hatırasından dolayı 1984 yılında “Şanlı” unvanını almıştır.

Şanlıurfa gezilecek yerler arasında yer alan yerler hakkında bilgi için aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Göbeklitepe Tapınağı
Halfeti
Harran

Zeugma Mozaik Müzesi Çingene kızı mozaiği - Gypsy girl mosaic at Zeugma Mosaic Museum Turkey
Zeugma Mozaik Müzesi Çingene kızı mozaiği – Gypsy girl mosaic at Zeugma Mosaic Museum Turkey

Gaziantep İsmi Nereden Gelmektedir?

Gaziantep’in bilinen en eski adı Romalılar tarafından verilen ‘Antiocha ad Taurum’dur. ‘Antiocha ad Taurum’, Latince ‘Toroslar’ın karşısındaki Antakya’ anlamına gelir. Daha sonra şehri ele geçiren Araplar şehre ‘Ayıntap’ demiştir. Ayıntap ismi, Hitit dilinde ‘han toprağı’ anlamına gelen ‘Hantap’tan türemiştir. Bu ad söylene söylene Ayıntap olmuştur. Ayıntap, Farsça ‘pınarı bol’ anlamına gelmektedir. ‘Ayın’, Arapça göz; ‘tap’ ise pınar anlamına gelir. Yani Ayıntap Arapça pınarın gözü anlamına gelir.

Ancak bu rivayetlerden hiçbirinin doğruluğu kesin değildir. Ayıntap adı zaman içinde Antep, Entep ve Antap gibi değişik haller alır. Bu adlardan en yaygını Antep’tir. Kurtuluş Savaşı’nda halkın göstermiş olduğu üstün kahramanlıklar sebebiyle şehre 8 Şubat 1921 tarihinde T.B.M.M. tarafından ‘Gazi’lik ünvanı verilmiştir. Layiha-i Kanuniye’nin l. Maddesi “Ayıntap livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı Gaziayıntap’a tahvil olunmuştur.” Böylece de Antep, Gaziantep olmuştur.

Gaziantep gezilecek yerler arasında yer alan önemli yerlerin bilgileri için aşağıdaki sayfaları ziyaret edebilirsiniz.
Zeugma Mozaik Müzesi
Rumkale

Nemrut Dağı Apollo ve Herkül heykelleri Adıyaman Güneydoğu Anadolu bölgesi - Apollo and Hercules sculptures of Mt. Nemrut Southeast Anatolia region Turkey
Nemrut Dağı Apollo ve Herkül heykelleri Adıyaman Güneydoğu Anadolu bölgesi – Apollo and Hercules sculptures of Mt. Nemrut Southeast Anatolia region Turkey

Adıyaman İsmi Nereden Gelmektedir?

Tarih boyunca Adıyaman, farklı isimlerle anılmıştır. Seyyah Ainsworth şehrin Doğulu coğrafyacılar tarafından Cholmodara adıyla bilindiğini, Romalılar tarafından da şehrin Carbanum diye isimlendirildiğini belirtmiştir. Bizans İmparatorluğu döneminde şehir Pordoniom olarak isimlendirilmiş, Süryaniler ise şehri Klevdiye olarak isimlendirmiştir. Müslümanların eline geçişinden sonra yerleşim Hısnımansur ismiyle bilinir olmuştur.

Şehir için bugün kullanılan Adıyaman isminin kökeni ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılmışsa da bu ismin kökeni tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar Adıyaman isminin Anadolu’da yaşamış eski bir halk olan Luviler’in dili olan Luvice’de “Ana Tanrıça Ülkesi” anlamına gelen Adaumana veya Ada-uma-(wa)na kelimelerinden geldiğini iddia etmiştir.

Bölge halkı arasında ise Adıyaman isminin Kommagene Krallığı devrinde putperest babalarına isyan eden ve sonrasında öldürülen yedi kardeşin ardından söylenen ‘Yedi Yaman’ tabirinin zaman içerisinde bozulmasıyla oluştuğu şeklindeki bir efsane anlatılmaktadır. Bir başka rivayete göre ise Adıyaman ismi, şehri fetheden Yaman Bey isimli bir komutanın adından gelmektedir.

Bir başka rivayete göre ise Adıyaman ismi, güzel vadi anlamına gelen Vadi-i Leman tabirinin zamanla bozulmasıyla oluşmuştur. Adıyaman gezilecek yerler arasında yer alan dünyaca ünlü Nemrut dağı bilgileri için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Tarihi Hasankeyf fotoğrafları görülmesi gereken yerler Zeynel Bey Türbesi - Zeynel Bey Tomb, Hasankeyf photos Southeastern Anatolia region Turkey
Tarihi Hasankeyf fotoğrafları görülmesi gereken yerler Zeynel Bey Türbesi – Zeynel Bey Tomb, Hasankeyf photos Southeastern Anatolia region Turkey

Batman Şehri İsmi Nereden Gelmektedir?

Batman isminin nereden geldiği ile ilgili bir görüşe göre bugünkü Batman Çayının adı 1950’li yılların basında Iluh köyüne verilmiştir. Yaygın olan görüşe göre de Iluh köyünün aşağı kısmında petrol için ilk deneme kulesi kurulduğunda TPAO’nun tesislerinin bulunduğu bölgeye bakmaktan gelen Batman adı verilmiştir.

Ancak Batman ismi ilk defa günümüzde de aslı Viyana milli kütüphanesinde bulunan ve tercümesi yapılarak yakında yayınlanacak olan Batman ve çevresinin en önemli kaynağı durumundaki “VAKAİ NAMEİ HISNKEYFA” Arapça adıyla -Nuzhetu’n-Nazir ve Râhatu’l-Hatır isimli 2 ciltlik eserde şöyle geçmektedir. “Meyyafarkin (Silvan) civarındaki aşiretler ile Batman civarındaki aşiretlerin Batman Köprüsü yakınındaki çatışmalarından” bahseder. 13. Yüzyılın sonu ile 14. Yüzyılın başında yazılan bu eserden başka aynı Yy.’da yazılmış Ebubekir Tihari’nin ‘Diyarbekriyye’ isimli eserinde Batman ismi geçmektedir. Batman isminin ilk defa bu iki eserde zikredilmiş olması 14. Yy.’dan günümüze kadar gelen ve yaklaşık 700 yıldan beri yöreye verilen bir isim olduğu bu kaynaklardan anlaşılmaktadır.

Bu önemli kaynak eserlerden başka Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı, 208 notlu ( 947/1540 tarihli Bitlis Vilayeti Tımar İcmal Defteri 72/73 sayfalarında da) Batman isminden bahsedilmekte ve “Beşiri kazasına bağlı, geliri olan bir yerleşim yeri olduğu” anlatılmaktadır. Bu tarihten yani 1540 yılından 60 yıl sonra, 1600 yılında İdris-i Bitlisi tarafından yazılan “Şerefname” isimli eserde Batman ve Batman Köprüsü’nden sıkça bahsetmektedir. Tanınmış Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi Seyahatname’sinde 16. Asırda bölgemize yaptığı gezi sırasında Batman Nehrinden bahsederken bu nehrin üzerindeki köprünün ‘Batman Köprüsü’ olduğunu, köprünün üzerinden gelen giden kervanlar için içinde dinlenmek ve konaklanmak üzere odalar mevcut olduğunu bildirerek bu odalarda konaklayanlar odaların pencerelerinden nehre olta atarak balık tuttuklarını bildirmektedir.

Batman şehri gezilecek yerler arasında yer alan ve yok olan Hasankeyf bilgileri için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Diyarbakır fotoğrafları Mar Petyun Keldani Kilisesi - Southeastern Anatolia Courtyard of Mar Petyun Keldani Church, Diyarbakir photos
Diyarbakır fotoğrafları Mar Petyun Keldani Kilisesi – Southeastern Anatolia Courtyard of Mar Petyun Keldani Church, Diyarbakir photos

Diyarbakır İsmi Nereden Gelmektedir?

Diyarbakır şehri, farklı dönemlerde farklı isimlerle anılmıştır. MÖ 200’de Asur hükümdarı Adad-Nirari’ye ait bir kılıç kabzasında şehrin adı Amid ya da Amidi olarak geçmektedir. Roma ve Bizans kaynaklarında ise şehrin adının Amid, O’mid, Emit ve Amide şeklinde geçtiği görülmektedir.

11. Yy.’da yöreye gelen Türkmenler de, şehirdeki yapılarda kullanılan siyah renkli taşlardan dolayı şehre ‘Kara Amid’ demişlerdir. Müslüman Arapların egemenliği sırasında buraya yerleşen Bekr kabilesinden dolayı Diyâru Bekr (Bekr kabilesinin yurdu) olarak kayıtlara geçmiştir.

Diyâru Bekr (daha sonraları Diyarbekir), Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına kadar daha çok bir bölge adı olarak kullanılmıştır. Ancak merkez için kullanılan Amid isminin kullanımının özellikle Diyarbekir’in 1867 yılında vilayet oluşu sonrası yavaş yavaş terk edildiği ve bütün bölgeyi nitelemesinin yanında merkez sancak için de Diyarbekir (Diyar-ı Bekr) adının kullanıldığı görülmektedir.

Diyarbekir’in Diyarbakır oluşuna dair çalışmalar, Türk Dili dergisinin Haziran 1938 nüshasında özetlenmiştir. Çalışmalar, 17 Kasım 1937 tarihinde Atatürk’ün trenle Diyarbekir’den Elazığ’a geçtiği gece yapılan bir dil tartışmasının ardından Türk Dil Kurumu’na gönderilen bir telgrafla başlamıştır. Yapılan çalışmalar sonucu şehrin adı Diyarbakır olarak değiştirilmiştir. Diyarbakır gezilecek yerler ile ilgili bilgiler için Diyarbakır sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kilis İsmi Nereden Gelmektedir?

İlk kez bir Asur tabletinde, Ki-li-zi adında bir yerden söz edilmesine göre, Kilis’ in Asurlular döneminden beri var olan olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Kilis antik yerinin, bugün bulunduğu noktadan 12 km kadar batıda olduğu, Büyük İskender zamanında, (Şimdi Suriye sınırları içinde kalan) Ürya Nebi denilen bir kent kurulduğu veya var olan bir kente, Chrrhus adı verildiği tahmin edilmektedir.

Kilis adının Yukarı Mezopotamya’da Pellada Cyrrhus denen bir kent ile aynı adı taşıdığı ve Osmanlı kaynaklarında Kilis kalesi olarak geçtiği görülmektedir.

Bu sözcüğün okunuşu Kiris olup Kilis sözcüğüne fonetik bakımından büyük benzerlik göstermektedir. Grant Dictionier’de Cyrrhus’u Kiris anlamında Efendi olarak yazmaktadır. Büyük olasılıkla 8.yy.’da bölgeye gelen Türkmenler tarafından Kiris, Kilis diye söylenmiş ve bugünkü yeri Kilis olarak isimlendirilmiştir.

Şırnak İsmi Nereden Gelmektedir?

Şırnak, Nuh’un gemisi kalıntılarının olduğu öne sürülen Cudi Dağı’nın kuzeyinde ‘Şehr-i Nuh’ adıyla kurulmuştur. Efsaneye göre Nuh peygamberin de içinde bulunduğu bir grup ise bugünkü Şırnak yerleşim birimini kurmuştur. Önceleri Nuh’un Şehri anlamına gelen “Şehr-i Nuh” adı verilen bu kentin adı zamanla değişerek “Şernah”, “Şırnek” ve günümüzde de “Şırnak” halini almıştır.

Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında yazılmış bazı kaynaklarda bu isme yakın kullanımlar bulunmaktadır. Örneğin: h.1333/m.1914 yılında çizilmiş, Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nde yer alan ve Botan Cezire’sini gösteren bir haritada Şırnak ismi “Şernah” şeklinde yazılmıştır. 1917 yılında Erkan-ı Harbiye Mektebi Sevk-ül-ceyş (Strateji), İstatistiki ve Topoğrafya muallimi Muhammed Cemal tarafından kaleme alınmış Anadolu (İstatistiki, İktisadi, Askeri, Coğrafya) adlı eserde Şırnak ismi “Şırnah” veya “Şirnah” şeklinde kullanılmıştır.

Osmanlı arşiv belgelerinde ise Şırnak adı “Şernih”, “Şırnah”, “Şirnah” ve genellikle günümüzdeki kullanım ile aynı olan “Şırnak” şeklinde ifade edilmiştir. Yine Şırnak adının “gemi” anlamına geldiği de mahalli rivayetler arasındadır.

Bir başka görüşe göre ise Şırnak ismi XIX. yüzyılın sonlarına doğru bir köy adı olarak geçmektedir. O tarihlerdeki Bitlis vilâyetinin Siirt sancağına bağlı Eruh kazasının bir köyü olan bu küçük yerleşme, adını uzun süre yerleşik düzene geçmediği anlaşılan Şırnak aşiretinden almıştır. Bu aşiretin adı bir risâlede Şîrhâr diye geçmektedir. Çeşitli belgelerde Şırnak isminin bir aşiret adından geldiği kaydedildiğine göre bazı yayınlarda yer alan, bu adın Şehr-i Nuh’tan gelip mahallî söyleyişte Şar-Nah ve daha sonra Şırnak biçimine dönüştüğü yolundaki söylentiler doğru değildir.

Siirt İsmi Nereden Gelmektedir?

Süryani’ler kente Se’erd (yöresel söyleniş biçimiyle Sert) demişlerdir. 19.Yy.’da Sert, Seerd, Sört, Sairt olarak kullanılmış, günümüzde de Siirt biçimiyle benimsenmiştir. Farklı kaynaklarda Siirt isminin, “Seert” anlamındaki “üç yer” manasına geldiği söylenir.

“Siirt” ismi, köken olarak çeşitli isimlere bağlanmış ve bu ismin kökeni için birbirinden çok farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bugüne kadar “Siirt” isminin Asurca, Arapça, Süryanice, Keldanice, Ermenice, Farsça, Türkçe ve diğer bazı Sami dillerinden geldiğine dair çeşitli görüşler öne sürülmesine rağmen bu ismin kökeni ve anlamı ile ilgili kesin bir sonuca varılamamıştır.

Siirt üzerine araştırmalar yapan bazı araştırmacılar “Siirt” isminin Sami dillerinden Asurcadan geldiğini savunur. Siirt yöresinde yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bilgiler ışığında, M.Ö. 3000 ve 1000 yılları arasında Siirt yöresinde Sami dillerinden olan Akadca ve bu dilin lehçesi olan Asurcanın konuşulduğu tespit edilmiştir. Asur tabletlerinde yer alan bilgilere göre bugün “Siirt” olarak anılan yerleşim birimi Asur İmparatorluğu döneminde “Seriri” olarak adlandırılmıştır.

Siirt ile ilgili araştırmaların yer aldığı bazı kaynaklarda “Siirt” isminin Samilerin bir kolu olan Keldani dilinde “kent, şehir” anlamına gelen “Keert (Ka’art)” kelimesinden geldiği ileri sürülür. Ancak bu çok uzak bir ihtimaldir ve tespit edilememiştir.

“Siirt” isminin Farsça kökenli olduğunu savunan araştırmacılar da vardır. Bu ismin Farsçadan geldiğini ileri süren görüşe göre; Siirt şehrinin kurulduğu alanda “Rasinnebah”, “Biraffa” ve “Mevbuk” adında üç tepe yer almaktadır. Şehir bu üç tepenin bulunduğu alana kurulduğu için “üç tepe, üç tepecik” anlamına gelen Farsça “sê-hırt” şeklinde adlandırılmış, bu isim zamanla değişerek “Siirt” şeklini almıştır. Siirt şehri söz konusu tepelerin bulunduğu alana kurulduğu için taraftar bulan bu görüş gerçeği yansıtmamaktadır. Zira, “se” kelimesi Farsçada “3” rakamını karşılar fakat “hırt” kelimesi, “tepe” kelimesini karşılamaz. “Siirt” isminin Farsça kökenli olduğunu savunan bazı araştırmacılar ise, bu ismin “sê’ard” ifadesinden geldiğini iddia eder. Bu ifadede yer alan “ عرض “kelimesi Arapça bir kelime olup “yer, yeryüzü, kara parçası” anlamına gelmektedir. Dolayısıyla “Sê-hırt” ifadesi gibi “sê’ard” ifadesi de “üç tepe” anlamını karşılamaz.

“Siirt” isminin kökenine dair ileri sürülen görüşlerden biri de bu ismin Arapça kökenli olduğudur. Hem “ayın” sesini ihtiva etmesi hem de şehrin sakinlerinin bir kısmının Arap kökenli olması, bu görüşün çok taraftar bulmasına sebep olmuştur. Ancak Arap kaynaklarında “Si’ird” şeklinde geçen bu ismin daha kolay telaffuz için başına “elif” getirilerek ‘İs’ird’ ya da ‘Us’ird’ şeklinde kullanılması ve bu kelimenin öz anlamıyla Arapça sözlüklerde yer almaması, söz konusu kelimenin Arapça kökenli olma ihtimalini zayıflatmakta, alıntı bir kelime olma ihtimalini güçlendirmektedir.

“Siirt” isminin kökenine dair ileri sürülen bir başka görüşe göre bu isim, Süryanice kökenlidir. Söz konusu görüşe göre bu isim eski Süryanice metinlerde “Se’êrd “olarak geçer. “Siirt” isminin 1800’lü yılların sonuna kadar çeşitli kaynaklarda Süryanice telaffuz şekli olan “Se’êrt – Se’êrd” şeklinde yer alması, bu ismin Süryanice kökenli olduğuna delil olarak gösterilir. Ancak ispat edilememiştir.

Evliya Çelebi, “Seyahatname” adlı eserinde Siirt şehrinin adının “Dar-ı Said” olduğunu belirtir. Kaynağı tam olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi dışında bazı Arap kaynaklarında da “Siirt” şehri, “Dar-ı Said” olarak geçer. Buradan hareketle -çok zayıf bir ihtimal de olsa- Siirt şehri bir dönem “Dar-ı Said” olarak anılmış denilebilir ancak “Siirt” isminin “Dar-ı Said” isminden geldiğinin bilimsel etimolojik izahı mümkün değildir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Şehir İsimleri Nereden Geliyor İle İlgili Linkler

Güneydoğu Anadolu Bölgesi gezilecek yerler

Güneydoğu Anadolu Bölgesi fotoğrafları

Belleten Dergisi

Güneydoğu Anadolu Güzergahı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi genel