Nemrut Dağı Milli Parkı, Nemrut Dağı’nın da içinde olduğu, Adıyaman’da Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülmesi gereken gezilecek yerler arasında heykelleri ile önemli bir sıralamaya sahiptir. 1988 yılında milli park statüsüne geçen alan 13.827 hektardır.
Nemrut Dağı Milli Parkı’nda gezilecek yerler ve milli park içindeki önemli tümülüsler nerelerdir, nasıl gidilir gibi konu başlıkları yanında aşağıdaki içerikte Nemrut dağı tarihçesi, Kommagene Krallığı hakkındaki tüm bilgiler bulunmaktadır.
Kommagene Krallığı’na (Kingdom of Commagene) (M.Ö. 163-M.S. 72) ait Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kült dağı olan Nemrut Dağı (Hierothesion) ve Nemrut Dağı Milli Parkı, Adıyaman ilimizin Kahta ilçesi yakınlarındadır. Kahta ilçesinin ortalama 45 km kadar kuzeyinde bulunan Nemrut Dağı, Nemrut Dağı Milli Park alanı içindedir. Nemrut Dağı, 11 Aralık 1987 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir. Dünyada benzer ölçekte tümülüs alanlarının başında gelen Nemrut dağı, gün batımı ve özellikle gün doğumunda tüyler ürperten bir atmosfere sahiptir.
“..HER KİM Kİ AMA, BU DÜZENİN KUTSAL GEÇERLİĞİNİ YA DA ÖLÜMSÜZ
İRADENİN TEYİD ETTİĞİ RAHMET ABİDESİNİ BOZAR YA DA ZARAR VERİR YA DA GERÇEK
ANLAMINI DEĞİŞTİRMEYE YELTENİRSE, YALNIZ KENDİSİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA TÜM SOYU
SOPU RAHMETLİ ATALARIMIN VE TÜM TANRILARIN HIŞMINA UĞRASIN TA Kİ CEZASINI
TAMAMİYLE ÇEKİNCEYE KADAR..”
Nemrut Dağı fotoğrafları için tıklayınız
Nemrut Dağı Milli Parkı Ziyaret Saatleri ve Bilgileri 2024
Nemrut dağı, ziyaret için haftanın her günü 04:00 – 20:00 saatleri arasında açıktır. 04’te açılmasının nedeni zaten dağı ziyaret etmenizdeki ana sebeplerden biri olan güneşin doğuşunu buradan izlemek istemenizdir. Bundan dolayı en yakın yerleşim biriminden tur araçları gecenin 2’si gibi hareket etmektedir. Kendi özel aranızla gittiğiniz taktirde yine alana giriş yapabilirsiniz. Ancak milli park kış şartları nedeniyle ARALIK, OCAK, ŞUBAT ve MART aylarında kapalıdır. Ancak bu aylarda müze müdürlüğünden izin alınarak milli parka girilebilir.
Nemrut Dağı Milli Parkı giriş ücreti ise 240TL’dir. Aynı zamanda Müze Kart geçmektedir.
Nemrut Dağı Milli Parkı Gezilecek Yerler
Nemrut Dağı’na gitmeyi ve gün doğumunda dağın zirvesinde olmayı planlıyorsanız, yazımızın ilgili bölümündeki uyarılara dikkat etmenizi önemle rica ederiz.
Nemrut Dağı Milli Parkı içerisinde, Kommagene Krallığına ait arkeolojik kalıntılar ve heykelleri olduğundan dolayı, bu kalıntılar milli parka ayrı bir değer ve önem katmaktadır. Nemrut Dağı, Karakuş tepesi, Eski Kale, Yeni Kale, Cendere köprüsü ve Nemrut dağı heykelleri, milli park içinde gezilecek yerlerdir. Aşağıda bu yerler ile ilgili bilgiler konu başlıkları halinde toplanmıştır.
I. Antiokhos kendi adını yaşatmak için Nemrut Dağı’nın tepesinde içinde görkemli heykellerin oluşturduğu bir anıt mezar olan bir Temenos yaptırır. İşte Nemrut dağının tepesine çıktığımızda gördüğümüz tümülüs ile doğu terası, batı terası ve kuzey terası ile bu terasları bağlayan kutsal tören yollarının bütünü bu anıt mezarı oluşturur. Kommagene Krallığı’nda güneşin doğuşu ilk doğu terasında görülmektedir. Doğu terasına kayalardan oyulmuş merdiven ile çıkılmaktadır ve anıt mezara sırtını dönmüş ‘Tanrılar Galerisi’ denilen ve tahtlarında oturan 5 tanrı heykeli bizleri karşılamaktadır.
Devasa boyutlardaki heykeller Kommagene sanatının Yunan ve Pers sentezinin eşsiz örnekleridir. Tanrıların ayakta değil oturur durumda olmasının sebebi dağın tanrıların evi olarak görülmesidir, Kral Antiokhos yazıtında ‘burada göksel tahtlar kuruludur’ ibaresi vardır. Bu heykeller güneyden kuzeye veya karşılarında durduğunuzda soldan sağa aşağıdaki gibidir.
Nemrut Dağı Heykelleri
İlk olarak Antiokhos (Theos, kendisini tanrılarla aynı seviyede görmektedir),
İkinci olarak Fortuna Thyce (şans, uğur, bereket tanrıçası),
Üçüncü olarak tanrılar tanrısı Kronos’un oğlu Zeus,
Dördüncü olarak Apollo (Apollon, Mithras, Helios, Hermes),
Beşinci ve son heykel ise Heracles (Herkül, Ares, Artagnes) heykelleridir.
Bu heykellerin her iki yanında bulunan kartal ve aslan heykelleri ise tanrıların yanında olup onlara ilelebet eşlik etmektedir. Doğu terasta tümülüse dayanmış heykellerin iki tarafında, üzerinde stellerin bulunduğu kaideler ile basamaklı piramit olarak adlandırılan sunak bulunur. Heykellerin arkasında (hem doğu terasında, hem batı terasında) Antiokhos’un vasiyetini bildirdiği 237 satırlık yazıt yer almaktadır. (Nomos)
Kralın mezarının bu heykellerin arkasındaki tümülüsün içinde olduğu düşünülmektedir. Ancak küçük kırma taşlardan yapılmış tümülüsün içine henüz girilememektedir. Tümülüsün tepe noktasının yüksekliği 2206 metre olup, çapı yaklaşık 145 metredir. Tüm bu tümülüs ve heykellerden oluşan anıt mezar (Hierothesion) 26.000 m2’dir. Burada bulunan heykellerin kireç taşından yapıldıklarını da söylemeden geçmeyelim.
2022 yılında Nemrut Dağı heykellerini kurtarmak için bir koruma projesi ve restorasyon çalışması başlamış olup ve proje kapsamında heykellere nano kireç enjekte edilerek dolgu yapılmıştır. Aradan geçen süre zarfında hava koşullarına rağmen bu nano kireç dolgunun tuttuğunu Kültür ve Turizm Bakanlığı bildirmiştir.
Önce Zeus’un oğlu Herakles heykelinde denenen uygulama bu yıl içerisinde de heykelin ayak kısmında uygulanacak olup 2 ay sürecektir. Uygulamanın amacı 2100 yıl kadar bir tarihe sahip olan heykellerin çatlaklarının ve aşınmalarının önüne geçmektir.
Nemrut Dağı Terasları
Batı terası ile ilgili bilgilere geçmeden önce, işte gezginlerin, meraklıların, bilgi peşinde koşan insanların güneşin doğuşunu seyrettiği yer, Nemrut dağı doğu terasıdır. Nemrut’a ilk çıkılan yer burasıdır. Eğer tur ile gitmeye karar verirseniz rehberiniz zaten gün doğumundan bir süre önce sizleri buraya çıkartacaktır. Yok eğer ‘Nemrut dağında ben gün doğumunu tek başıma veya arkadaşlarımla giderek izleyeceğim’ derseniz konakladığınız yere göre gece yarısından sonra kalkmanız ve hazırlık yapmanız gerekmektedir. Günümüzde tümülüsün olduğu teras kotunda gece konaklamak yasaktır, sadece eskiden günbatımında uyku tulumları ile çıkıp alanda geceleyen seyyahların ve rehberlerin anılarını gıptayla dinleyebilirsiniz. Ama özellikle çıkacağınız gün, güneşin doğuş saatini ve dakikasını iyice bilmelisiniz, yoksa bir 24 saat daha beklemeniz gerekecektir.
Nemrut Dağı Doğu terası
Burada hemen belirtmeliyiz ki doğu terasına çıkarken yol biraz zorlu, araç ile bir yere kadar çıkılmakta ve aracınızı park ettikten sonra ortalama 45 dakika – 1 saat kadar yokuş yukarı yürünmesi gerekmektedir. Anıt mezarın yakın gibi durması kesinlikle sizi yanıltmasın, çünkü bu bir göz yanılsamasıdır. Gerek yukarı çıkarken, gerekse yol boyunca manzara müthiştir. Ayrıca havanın çok esintili olacağını da aklınızdan çıkartmayın deriz, ne de olsa henüz alacakaranlık. Dolayısıyla yanınızda hırka, polar hatta mont vs. gibi şeyleri bulundurmanızı önermekteyiz. Zaten Nemrut Dağı heykelleri de burada güneşi selamlamaktadır.
Nemrut Dağı Batı Terası
Nemrut Dağı’nın batı terası ise piramit (tümülüs) şeklindeki anıt mezarın diğer yakasındaki doğu terasıyla ve tanrılar galerisindeki heykellerle hemen hemen aynıdır. Doğu terasından batı terasına geçmek için de anıt mezar tümülüsünün kuzey yakasından (kuzey terası) yürünmektedir ve ortalama 15 – 25 dakika sürmektedir. Güneydeki tören yolu Kommagene soyluları içindir ve batı terasına ulaşmaktadır, kuzeyden çıkan merdivenler ise doğu ve kuzey teraslarında sonlanmıştır. Kuzeydeki tören yolu halk içindir, kuzey terasında tapınağın önündeki meydanda halk, tanrıların huzuruna çıkmak için son hazırlıklarını yapardı. Doğu terasından tören yolu, batı terasına devam ederdi. Batı terası kutsal bir alandır ve halkın geçmesi yasaktır. Zamanında girişinde üç başlı bir aslan heykeli vardı. Batı terasındaki heykellerle doğu terasındaki heykeller aynı karakterleri temsil etmektedir. Fakat bu terasın kutsal oluşu heykellerin daha özenli bir işçilikle yapılmasına sebep olmuştur.
Batı terasında ayrıca Kral I. Antiokhos’un tanrılarla selamlaşmasını anlatan ve bir de aslan figürünün oluşturduğu toplamda 5 adet rölyef (stel) bulunmaktadır. Selamladığı tanrıları onore etmek için kral o tanrıya adanmış bitki ile tasvir edilmiştir. Kommagene tanrıçası için nar, Apollon için defne, Zeus için çınar ve Herakles için asma yaprakları takmıştır. Aslan rölyefi, aslında ‘Aslanlı Horoskop’ olarak bilinen ve her 25.000 yılda meydana gelen bir astrolojik olayı sembolize etmekte olup, dünyanın en eski Grek horoskopu olduğu iddia edilmektedir. Gövdesinde ve çevresinde toplam 19 adet yıldızla, boynunda bir hilal bulunur. Aslanın sırtında yer alan daha büyük boyuttaki üç yıldızın üzerinde Grekçe harflerle Mars, Merkür ve Jüpiter adları yazılıdır. Nemrut Dağı’nın batı terasına geçtiğinizde ve heykelleri arkanıza verdiğinizde bölgenin en yüksek dağı olan Nemrut’un diğer dağlar ve tepeler üzerinde oluşturduğu gölgesinin güzelliğini ve uzunluğunu izlemeyi unutmayın.
Arsameia Ören Yeri veya Eski Kale
Nemrut Dağı Milli Parkı’nın içinde ayrıca Eski Kale de denilen Arsameia ören yeri bulunmaktadır. Kommagene Krallığı’nın dördüncü kralı olan I. Antiokhos, babası I. Mitridat için bir anıt mezar ve kült merkezi yaptırmış ve buraya Arsameia denilmiştir. Burada bulunan kaya yazıtı ve rölyefte I. Mitridat, Herkül ile el sıkışmaktadır. Yapılan kazılarda kayalara oyulmuş odalar ve tüneller bulunmuş olsa da günümüzde girişteki demir kapıdan dolayı içeri girilememektedir.
Karakuş Tepesi veya Karakuş Tümülüsü
Milli Parkta Nemrut Dağı’nı tam karşıdan gören ve yine araçla gidilmesi gereken Karakuş tepesi bulunmaktadır. Karakuş tepesindeki anıt mezar olan tümülüs ve heykeli, I. Antiokhos’un torunu, II. Mihridat’in annesi İsas adına yaptırmıştır. Karakuş tepesinde tümülüs ile tümülüsün etrafında sekiz adet olması gereken sütunların artık üç tanesi ayakta kalmıştır. Üç adet sütundan ikisi yan yana olup birisinde aslan heykeli vardır, diğeri günümüzde boştur. Tümülüsün diğer yakasında ise tek bir sütun bulunmaktadır ve sütunun üzerindeki kartal heykeli günümüze kadar gelebilmiştir.
Nemrut Dağı Milli Parkı Cendere Köprüsü
Nemrut Dağı Milli Parkı içinde tabi ki görülmesi gereken pek çok yer vardır. Yazımızda bahsedeceğimiz dördüncü ve son yer ise Cendere Köprüsü’dür. Nemrut Dağı’ndan sonra Eski Kale (Arsamia) ve Karakuş tepesinden sonra yine yol üzerinde bulunan Cendere Köprüsü dünyadaki halen kullanılmakta olan en eski köprülerden biridir. 120 metre uzunluğunda olup 7 metre genişliğindedir ve köprü giriş ve çıkışlarında ilk yapıldığında 4 adet sütun bulunmasına rağmen bugün sadece 3 sütunu ayaktadır. Cendere köprüsü 92 adet blok taştan yapılmış olup her biri ortalama 10 tondur. Köprü üzerinde bulunan Latince yazıta göre Roma İmparatoru Septimus Severus (M.S. 145 – M.S. 211) bu köprüyü çok sevdiği eşi ve oğulları adına yaptırmıştır. Köprüde şu anda motorlu araç geçişi yasak olup sadece yaya olarak gezi yapılabilmektedir. Hala ayakta olan Cendere Köprüsü’nü buralara kadar gelmişken kesinlikle görmenizde yarar var. Ayrıca Cendere köprüsünde birçok Yeşilçam filmi çekilmiştir.
Kommagene Krallığı Tarihçesi
Nemrut Dağı denildiğinde aklımıza gelen Kommagene Krallığı, bir eyalet krallığı olarak M.Ö. 2.yy‘da kurulmuştur. Aslında Kommagene Krallığı M.Ö. 9.yy’da adı ‘Kummuh’ olarak anılmakta ve Büyük İskender’in istilalarıyla başlayan Helenistik dönem sonrasında kurulan Selevkoslar devletine bağlıdır. Ayrı bir devlet olarak adını alması M.Ö. 163 yılında Ptolemaios’un bağımsızlık ilan etmesiyle olmuştur. Başkenti Samsat (Samosata)’dır. Ermeni kökenli Kommagene Krallığı, doğuda Fırat nehri, batıda Kilikya, kuzeyde Kapadokya ile sınırı bulunmakta ve Toros dağlarındaki önemli bir kavşak noktasındadır. M.S. 71 yılından itibaren Kommagene Krallığı, Roma İmparatorluğu‘na dahil edilmiş ve Suriye eyaletinin bir parçası olmuştur.
Ptolemaios’un oğlu II. Sames’in Kommagene Krallığı’nın 2. kralı olduğu dönem, krallığın gelişim dönemidir. II. Sames’in oğlu I. Mithradates Kallinikos, Persler ve Helenleri ortak geçmiş kabul etmiş, Helenistik Suriye’li Seleukos prensesi VII. Laodice Tea ile evlenmiştir. Amacı bu iki büyük medeniyetin dinlerini birleştirmektir. Kallinikos, doğu ve batılı atalarının farklı kültür ve inançlarını birleştiren krallığı Kommagene (Genler Topluluğu) olarak adlandırır. Kommagene Krallığı’ndaki ilk yazılı belgeye I. Mithradates Kallinikos’un oğlu I. Antiokhos Theos zamanında ulaşılmaktadır. I. Antiokhos zamanında krallık en geniş sınırlarına ulaşır ve altın dönemini yaşamaktadır. (Kommagene Krallığı’nın kral listesini yazımızın sonunda bulabilirsiniz)
Nemrut Dağı Milli Parkı Kazıları
Peki tüm bu antik alan nasıl keşfedilmiştir? Aslında tamamen bir tesadüf eseri bulunmuştur bu eserler. Osmanlı İmparatorluğu’nda görevli bir Alman subay olan Helmut Von Moltke görev gezisi sırasında 1838 yılında, devasa heykelleri görerek Alman Kraliyet ailesine bildirir. Bunun üzerine ilk keşif gezisi 1882 yılında Karl Sester ve Otto Puchstein tarafından yapılır. Osman Hamdi bey tarafından başlatılan arkeolojik kazılar 1938 yılında alanın ilk bulunmasından tam 100 yıl sonra yapılır ve 1985 yılına kadar devam eder. Kazılarda Alman Friedrich Karl Dörner (1911 – 1992) ile Amerikalı Theresa Goell (1901 – 1947)’in emekleri büyüktür. Hatta Theresa Goell’in, vasiyeti üzerine öldükten sonra külleri Nemrut Dağı’na serpilir. Friedrich Karl Dörner, Karakuş tepesinde de kazılar yapmıştır.
Kommagene Kralları Listesi
Ptolemaios (M.Ö.163 – M.Ö. 130),
II. Sames (M.Ö. 130 – M.Ö. 100),
I. Mitridat Kallınikos (M.Ö.100 – M.Ö. 70),
I. Antiokhos (M.Ö. 69 – M.Ö. 40),
II. Antiokhos (M.Ö. 40 – M.Ö.38),
II. Mitridat (M.Ö. 38 – M.Ö. 20),
III. Mitridat (M.Ö. 20 – M.Ö. 12),
III. Antiokhos (M.Ö. 12 – M.S. 17),
IV. Antiokhos (M.S. 38 – M.S. 40 ve M.S. 41 – M.S. 71)
Günümüzde artan turizm talebiyle bütün antik alanlar gibi Nemrut Dağı da yoğun turist akınına uğramaktadır. Yüzyıllardır doğa şartlarına direnen devasa heykeller, yazıtlar ve mimari elemanlar, bilinçsiz turistler tarafından tahrip edilme tehlikesi ile karşı karşıya gelmektedir. Ayrıca 2015 yılı itibariyle bütün Ortadoğu gibi Türkiye’deki bazı antik alanlar da Işid gibi terör örgütlerinin hedefi olmuştur. Nemrut Dağı ölçeğindeki antik alanları bu tür tehlikelerden korumak, yapılan araştırmaları sürdürebilmek ve daha iyi durumda gelecek nesillere bırakabilmek için devlet politikalarının üzerinde bir bilinç gerekmektedir. Bizler bu uygarlıkların günümüze kadar gelen izlerini takip ettikçe, özen gösterip korunmasını teşvik ettikçe bu medeniyetler yaşamaya devam edecektir. Nemrut Dağı anıt mezarındaki yazıtta I. Antiokhos’un 2000 yıl öncesinden vasiyet ettiği gibi;
Bölüm IV, Satır 205
“..HER KİM Kİ AMA, BU DÜZENİN KUTSAL GEÇERLİĞİNİ YA DA ÖLÜMSÜZ İRADENİN TEYİD ETTİĞİ RAHMET ABİDESİNİ BOZAR YA DA ZARAR VERİR YA DA GERÇEK ANLAMINI DEĞİŞTİRMEYE YELTENİRSE, YALNIZ KENDİSİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA TÜM SOYU SOPU RAHMETLİ ATALARIMIN VE TÜM TANRILARIN HIŞMINA UĞRASIN TA Kİ CEZASINI TAMAMİYLE ÇEKİNCEYE KADAR..”
Ayrıca İlgili Linkler:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi gezilecek yerler listesi
Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi
Güneydoğu Anadolu bölgesi güzergahı
Güneydoğu Anadolu bölgesi tarihi ve antik yerleşim fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Kommagene Nemrut Koruma Geliştirme Programı
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Nemrut sayfası