Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, kendi kategorisindeki diğer müzelerden biraz daha küçük olsa da barındırdığı ve sergilediği tarihi eserler anlamında geniş bir koleksiyona sahiptir. Tekirdağ şehrinin etrafındaki antik kentler ve tarihi şehirler başta olmak üzere Marmara bölgesinde bulunan antik şehirlerden çıkartılan eserlerin bulunduğu ve Tekirdağ Arkeoloji Müzesi olarak da bilinen müze, Tekirdağ’ın merkezinde bulunmaktadır.
Marmara bölgesi’nde görülmesi gerekli gezilecek müzeler arasında bulunan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi sergilenen eserleri arasında 6,5 milyon yıllık fosillerden, Marmara Denizi batıklarından çıkartılan eserlere, Bizans eserlerinden Helenistik dönem eserlerine, Trakların kurduğu antik kentlerden Trakya bölgesindeki yakın tarihe ışık tutacak eşyalar ve silahlar bulunmaktadır. Bunlarla birlikte özellikle tescilli bir yapı içinde yer alan müzenin geniş bahçesinde ise yakın dönem ve Osmanlı dönemi mezar taşları ile çeşmeler bulunmaktadır.
Türkiye’nin Avrupa kıtasındaki tek toprak parçası olan Trakya bölgesi şehirlerinden olan Tekirdağ tarihçesi çok eskilere dayanmaktadır. Bundan dolayı Tekirdağ kenti içinde bir arkeoloji müzesi olması gayet doğaldır. Tekirdağ’ın tarihi Trakya’nın tarihinden ayrı olarak düşünülemediği gibi Tekirdağ sahil şeridinde yapılan araştırma ve kazılarda Neolitik Çağ’dan (İÖ.8000-5000) Kalkolitik Çağ’a (İÖ.5000-3000) ve İlk Tunç Çağı’na ait yerleşimler bulunmuştur. Tarihçe olarak bu kadar eski olan bölgede kurulan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi eserleri de çok çeşitli ve önemlidir.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi fotoğrafları için lütfen tıklayın
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2024
Tekirdağ şehir merkezinde Rakoczi Caddesi üzerindeki eski Tekirdağ Vali Konağı binasında bulunan müze pazartesi günleri hariç diğer tüm günler 08:00 – 17:00 arası ziyaret edilebilir. Müze gişesi ise kapanıştan yarım saat önce kapanmaktadır. Müzede bulunan toplamda 24.000’e yakın tarihi eser, sikke ve objeleri gezmek için en azından üç saate ihtiyacınız olduğunu düşünerek ziyaretinizi planlamalısınız. Tekirdağ Müzesi telefon numarası 0282 2612082’dir.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi giriş ücretine gelince, bu kadar kapsamlı bir müzeye giriş ücretsizdir. Özellikle Tekirdağ’da yaşayanlar için müzenin ücretsiz olması gerçekten büyük şanstır diyebiliriz. Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi gibi olan İstanbul’da bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve bir arkeoloji müzesi olan Mardin Müzesi giriş bilgileri için ilgili sayfalara göz atabilirsiniz.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Sergi Salonları
Toplamda üç katlı olan müzede eserler, bahçe hariç üç büyük salonda sergilenmektedir. Bu salonlar Arkeolojik Eserler Salonu, Etnografik Eserler Salonu ve Taş Eserler Salonu’dur. Bununla birlikte bir de Eski Tekirdağ Odası bulunmaktadır. Müze bahçesi ise Taş Eserler Salonu’nun uzantısı gibi düşünülerek çeşitli dönemlere ait (Perinthos, Heraion, Byzante, Apri antik kentleri ve daha fazlası) lahitler, mezar stelleri, mezar taşları ve çeşmeler ile donatılmıştır.
Arkeolojik Eserler Salonu’nda tarih öncesi çağlardan Bizans dönemine kadar olan zaman aralığındaki ana tanrıça heykelcikleri, çeşitli kaplar, krater ve amforalar, mızrak ve ok uçları, cam ve taş takılar, koku şişeleri, madeni paralar ve altından çeşitli objeler bulunmaktadır. Etnografya Salonu’nda ise sırlı kaplar, ateşli ve kesici silahlar, gümüş takılar Tekirdağ yöresi kıyafetler ve el işlemeleri bulunmaktadır.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi içinde 4.863 arkeolojik eser, 17.129 sikke ve 1909 etnografik eser bulunmakta, toplamı 23.901 adet olan bu eserler tarih öncesi çağlardan günümüze kadar dönem dönem kategorize edilerek sergilenmektedir. Müzede sergilenen bu eserlerin hangi Trakya antik kentlerinden veya Tekirdağ çevresindeki antik şehirlerden geldiğini incelemeden önce en önemli eserleri inceleyelim
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Görülmesi Gerekli 5 Eser
- Harekattepe Tümülüsü’nde bulunan kral iskeleti
- 6,5 milyon yıl öncesine ait yarı-omurgalı hayvan fosili
- Naip Tümülüsü buluntuları
- Truva kralı Priamos’un efsanevi savaşçı oğlu Hektor’un cenazesini alışını anlatan Attika kırmızı figür destekli krater
- Nymphalar kabartması
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Sergilenen Eserlerin Bulunduğu Antik Kentler ve Tarihi Şehirler
Tekirdağ, bilinen tarih boyunca Trakya bölgesindeki önemli yerleşim yerlerinden biri olmuş ve bu durum Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir. Tekirdağ çevresinde bulunan antik ve tarihi yerleşimler de zaman zaman önemini göstermiş ve tarih içinde önemi yadsınamaz hale gelmiştir.
Apri Antik Kenti (Aproi – Kermeyan)
Trakya Krallığı, aile içindeki anlaşmazlıklar sebebiyle Roma İmparatorluğu için daima endişe veren bir bölge olmuştur. İS.46 yılında Trakya Kralı Rhoemetalces III, karısı tarafından öldürülünce Roma İmparatoru Cladius, bölgeyi işgal etmiş ve iki Roma kolonisi kurmuştur. Bunlardan biri de Apri kentidir. Apri kenti günümüzde Tekirdağ Malkara sınırları içerisindeki Kermeyan köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Apri antik kenti İ.S. 6.yy’da Başpiskoposluğa kavuşmuş ve altı yüzyıl sonra da dini bir metropol olmuştur. Müzedeki birçok mezar steli ve kabartmalar buradaki kazılar sonucunda bulunmuştur. Roma İmparatorluğu’nun merkezi Roma hakkında güncel bilgiler için ilgili sayfaya göz artabilirsiniz.
Harekattepe Tümülüsü
Tekirdağ merkezine bağlı olan Gazioğlu köyünde bulunan Harekattepe tümülüsü, İstanbul – Tekirdağ yolunun yanı başında kuzeyinde bulunmaktadır. İ.Ö. 300’lü yıllarda Makedonya kralı II. Philip buraya 351 ve 349 yıllarında iki sefer yapmış ve kendisine vergi ödemeyen bölgenin kralı Kersepleptes’i yenmiştir. Tümülüsün söz konusu Trak kralı Kersepleptes’e ait olduğu düşünülmektedir. Yapılan antropolojik incelemeler sonunda adına tümülüs yapılan kralın 40 yaşında olduğu ve sol kolundaki kırıktan oluşan bir iltihabın vücuda yayılması sonucu öldüğü anlaşılmıştır.
Trakya Tümülüsleri
Tümülüs bilindiği üzere anıt mezar höyükleridir ve Trakya bölgesinde birçok tümülüs bulunmaktadır. Anadolu’daki en ünlü Tümülüsler, Malatya’da bulunan Arslantepe Tümülüsü ve Nemrut Tümülüsü’dür. Trakya bölgesindeki Tümülüslerin başında ise Bizya Tümülüsü (Vize) ve Perinthos Tümülüsü (Marmara Ereğlisi) gelmektedir. Bunlarla birlikte Trakya’daki en eski tümülüs Taşlıcabayır Tümülüsü’dür. Askertepe Tümülüsü, Hayrabolu Hacılı Tümülüsü ve Naip Tümülüsü de önemli tümülüslerdir. Bölgede 17’den fazla tümülüs bulunmakta ve buralarda yapılan kazılardan çıkartılan eserler Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi içinde sergilenmektedir.
Özellikle Naip Tümülüsü 1984 yılında Tekirdağ Müzesi tarafından yapılmış olup, kazılardan çıkartılan buluntular İ.Ö. 4.yy’a tarihlenmektedir ve Teres isimli bir Trak’lı için yapıldığı anlaşılmıştır. Tümülüsteki buluntulardan iki tanesi antik Mısır ile ilişkilidir ve bu kişinin Büyük İskender’in ordusu ile Mısır’da bulunduğunu göstermektedir. Teres, Trak Kralı Kerseplestes’in oğludur.
Karaevli Tümülüsü
Tekirdağ’a bağlı Karaevli köyü yakınındaki Beş Tepeler olarak adlandırılan bölgede bulunmakta ancak günümüzde neredeyse yok edilmiş durumdadır. Tümülüs buluntularının hepsi Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi envanterinde olup 1977 yılındaki köylüler tarafından tesadüfen ele geçmiştir. Tümülüs içinde altın diadem, ahşap mobilya parçaları, bronz fener ve şamdan ile çeşitli sikkeler bulunmuştur. Ele geçen nesneler M.S. 1.yy’a tarihlenmiştir.
Heraion Teikhos Antik Kenti (Hera’nın Duvarları)
İstanbul – Tekirdağ karayolunun, Tekirdağ’a 10 km kadar mesafesinde bulunan Heraion Teikhos antik şehri bir Trak antik yerleşim alanıdır ve kentin yaşının, yapılan kazılar sonucunda İ.Ö. 2000 yılına kadar gittiği bilinmektedir. Buradaki kazılar sonucunda birçok el baltası, pişmiş topraktan kaplar, tunçtan ok uçları, amforalar ve çeşitli Helen dönemi sikkeleri bulunmuştur.
Antik kentte yapılan kazılarda bir sağlık merkezi de mimari yapısıyla gün ışığına çıkartılmıştır. Burada çeşitli antik kaynaklarda geçen ilaçların yapıldığı tandır şeklinde fırınlar bulunmuştur. Kazılarda ele geçen bilgilere göre dikenli deniz salyangozu olan ‘mureks’ kabukları ile bal ve domuz yağının karıştırılması yanık tedavilerinde kullanılmıştır. Eritilmiş ve toz haline getirilmiş mureks, diş temizliğinde de kullanılmıştır. Ayrıca yapılan kazılarda antik ilaç tariflerinin yanı sıra demir, kurşun, tunç ve kemikten yapılmış çeşitli antik tıp aletleri de bulunmuştur.
Heraion Teikhos antik kenti kazıları kentte bulunan sağlık merkezi mimarisinin yanı sıra akropol bölgesindeki kült yapıların da ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda yerleşimde sağlık tanrısı Asklepios kültünün güçlü olduğu görülmüştür. Bilindiği gibi Bergama’da bulunan Pergamon antik kentinde de Asklepios tapınağı (Asklepeion – Asklepion) bulunmaktadır.
Perinthos Antik Kenti
Marmara Ereğlisi içinde bulunan Perinthos antik kenti, İ.Ö. 6.yy’da Samos’lu kolonistlerce kurulmuştur. İ.Ö. 514 yılında Pers imparatoru Tuna nehri kuzeyindeki İskitlere sefer yapar ve bu esnada Trakya topraklarını Pers egemenliğine bağlar. Fakat Persler İ.Ö. 476 yıllarında güç kaybedip Kimon tarafından yenilince Perinthos tekrar bağımsızlığına kavuşur. Büyük İskender zamanında kentte darphane de mevcuttur. Hatta ilginç bir bilgi olarak İ.S. 196 yılında Septimus Severus Byzantion (İstanbul)’un Roma’ya karşı Persleri desteklemesi üzerine kenti yağmalar ve köy statüsüne düşürerek Perinthos antik kentine bağlar. Perinthos 1453 yılında Karaca Bey komutasındaki askerlerce fethedilir ve Ereğli adını alır.
Perinthos antik kenti yakınlarında kaya mezarları da bulunmuştur. Bu kaya mezarları sandık mezar, oda mezar ve birkaç odadan oluşan mezarlar biçimindedir. Genel olarak M.Ö. 4.yy’a tarihlenmişlerdir. Bazı mezarlarda Gordianus sikkeleri de bulunmuştur.
Marmara Ereğlisi’nin 4 km kadar batısında otoyolun 300 metre kadar güneyinde Toptepe Höyüğü bulunmaktadır. 1966 ve 1989 yıllarında kazılar yapılan höyükte M.Ö. 5000 yıllarının ortasından itibaren başlayan çeşitli tabakalar ortaya çıkartılmıştır. Çeşitli çömlekler ve kaplar kazılar neticesinde bulunmuş ve müzeye getirilmiştir.
Menekşe Çatağı
Tekirdağ’a 12 km mesafede İstanbul – Tekirdağ otoyolunun güneyinde geniş bir höyük görünümündedir. Höyük, Doğu ve Batı Menekşe Çatağı olarak ikiye ayrılmıştır. Batı Menekşe Çatağı içinde en eski mimari yapı M.Ö. 4300 yıllarına tarihlenmektedir ve elips şeklindedir. Ayrıca höyükte yapılan kazılarda çeşitli seramikler ve ocak kalıntıları bulunmuştur. Höyükteki bu zamana ait buluntular, Toptepe kültürü olarak anılmaktadır. Doğu Menekşe Çatağı’nda yapılan kazılarda Erken Demir Çağı’na ait kerpiç mimari tabakalar ile ocak ve fırın kalıntılar ile adak çukurları bulunmuştur.
Marmara Batığı
Türk karasuları içinde binlerce amfora bulunan ilk batıktan çıkartılan amforalar Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde bulunmaktadır. Şarköy açıklarındaki bu batığın yanında başka bir batık daha bulunmuş ve Orta Çağ’da adı Ganos olan bir kentin şaraplarını taşıdığı anlaşılmıştır. Amforalar bugün müzede görülebilir. Ganos kenti de Marmara Denizi kıyısında bulunmaktadır.
Ayrıca Marmara Ereğlisi kıyısına 800 metre mesafesinde günümüzde Harmankaya Feneri ya da Örencik Kayaları denilen bölgede birçok batık bulunmuştur. Bu batıklar arasındaki en önemli batık ise 16.yy batığı olan Fayans Batığı’dır. Batıkta İtalya’nın Faenze kentinden yüklenilen fayanslar bulunmaktadır.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Binası Mimari Özellikleri ve Tarihçesi
Mimar Kazım Tahsin tarafından 1927 yılında yapılan konak, 1976 yılına kadar Vali Konağı olarak kullanılmıştır. Zemin üzerine iki katlı olan kargir binanın bir de altta bahçe girişi olan bir katı daha vardır. Binanın girişi kuzeye bakmakta ve mavi beyaz İznik çinileri ile kaplanmıştır. Girişin üzerinde ise iki kargir kolonun taşıdığı balkon bulunmakta, balkon korkuluklarında ise daire ve yıldız motifleri göze çarpmaktadır.
Üst katın pencereleri beşik kemerli olmakla birlikte üstlerinde İznik seramikleri bulunmaktadır. Alt kat pencereleri ise dik dikdörtgen formunda olup denizliklerin altında kabartmalar görülmektedir. Binanın kitabesi girişin hemen üzerindedir. Ayrıca batı ve güney taraflarında iki adet kargir balkon daha bulunmaktadır. Bina çatısı ise kırma olup kiremitlerle kaplıdır.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ilk olarak 1967 yılında bugün Beden Terbiyesi Müdürlüğü’nün olduğu binada hizmete başlamış ve 1976 yılına kadar küçük bir teşhir salonunda hizmetini sürdürmüştür. Müzedeki sergilenen eserlerin ortaya çıkartılmasında İstanbul Üniversitesi Prehistorya ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın emeği büyüktür.
1976 yılında o zamana kadar Vali Konağı olarak kullanılan şimdiki müze binası Valilik tarafından Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiş ve yapılan onarımlardan sonra Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi bugünkü binasında 28 Aralık 1992 yılından itibaren ziyarete açılmıştır.
Yolunuz Tekirdağ’a düşerse Tekirdağ gezilecek yerler arasında belki de ilk sırada olan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni kesinlikle gezmenizi öneririz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Marmara bölgesi antik kentleri, tarihi şehirleri ve önemli yerleri
Marmara bölgesi antik şehir, tarihi kent ve gezilecek yer fotoğrafları
Marmara bölgesi güzergahı ve rotası
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Trakya ve Tekirdağ tarihçesi ve tarihi olayları