Kapıdağ yarımadası, Marmara bölgesinin ortasında bulunmakla birlikte gezilecek tarihi yerleri çok olmasına belki de bölgenin en az gezilen yerlerinden biridir. Marmara adasının hemen güneyinde yer alan Kapıdağ yarımadası içerisinde hemen hemen herkesin bildiği turistik ilçemiz olan Erdek bulunmaktadır. Oysa Kapıdağ yarımadamız sadece Erdek’ten mevcut olmamakla birlikte gezilecek birçok bölgesi, tarihi ve antik yerleşimlere sahiptir. Kapıdağ yarımadası aslında bir adadır ve buraya ilkçağlarda Arktonnesos yani Ayı Adası, dağ topluluğuna da Arktonoros, yani Ayı Dağı denilmektedir. Zaman içinde adanın kara ile en yakın olan bölümü bataklığa dönüşerek kara ile birleşmiştir.
Marmara Denizi’nin güney kısmında bulunan Kapıdağ yarımadası, Balıkesir ilimizin Bandırma ilçesi sınırlarından başlamaktadır. Marmara bölgesi görülmesi gereken gezilecek yerlerin içerisinde olan yarımada doğal güzellikleri, manzarası ve insanıyla ilgi çekici yerlerden biridir. Eğer Marmara bölgesi içerisinde bir doğa gezisi veya bir hafta sonu gezisi planlayacak olursanız burayı düşünmenizi önermekteyiz.
Özellikle yurtiçi gezileri yapıyorsanız Kapıdağ yarımadası boyunca yapacağınız, bir yanı Marmara Denizi’nden diğer yanı yeşilliklerden olan yol boyunca keyifli vakit geçirmenin yanı sırası Kirazlı Manastırı gibi tarihi yerleri keşfetmenize imkanınız olacaktır. Bununla birlikte Kyzikos antik kenti de yarımadada olup keşfetmenizi beklemektedir. Bu tür tarihi yerleşimlerin yanında yarımada çevresinde de çok önemli gezilecek yerler bulunmaktadır. Erdek’teki Anıt ağaç ve Zeytinli Ada bunlara verilecek en hızlı cevaplardır. Özellikle Zeytinli Ada’daki 2300 yıllık yeraltı kilisesi en önemli yerlerden biridir.
Kapıdağ Yarımadası fotoğrafları için tıklayınız
Kapıdağ Yarımadası Tombolosu
Kapıdağ yarımadası anakaraya Belkıs Tombolosu ile bağlanır. Berzah da denilen Belkıs Tombolosu veya Belkıs Bataklığı, dünya üzerinde yerleşim alanlarında örneğine az rastlanır bir oluşumdur. Tombolo veya başka bir deyişle saplı ada, adaların kara ile en yakın noktalarında birbirine doğru uzayan resif, bitki ve toprak dolgusu gibi dar birikim şekilleriyle ana karaya bağlanan adalardır. Güneyde Edincik paleozoik masifi ile kuzeyde Kapıdağ granit masifi arasında yer alan ve kıstak olarak da adlandırılan bu oluşum, zaman içinde stabil bir kara kütlesi ile benzerlik gösterir ve yerleşime elverişli olur. Bu sebeple Kapıdağ yarımadasının kara ile bağlantısı yakın tarih içinde her zaman mevcut olmuştur.
İlk Çağ’da Kapıdağ yarımadasında yaşayan halk olan Frigler, Ana Tanrıça Kybele’ye tapıyorlardı. Frig mitolojisinde Kibele’nin isimlerinden biri olan Dindymene, yarımadaya ismini vermiştir. Şu anki ismi Ademkaya olan en yüksek tepeye Dindymon adı verilmiştir ve burada bir tapınak inşa edilmiştir. Yarımada genelinde Kyzikos dışında antik yerleşimlerle ilgili kalıntılar yok olmakla birlikte hikaye ve mitolojiler kuşaktan kuşağa devam etmiştir. Kapıdağ yarımadası Herodot’un ve Strabon’un vatanıdır.
Kapıdağ Yarımadası Nasıl Gezilir?
Öncelikle belirtmekte fayda var. Kapıdağ yarımadasını yürüyerek gezmek imkansız. Bu yüzden aracınızın ya da bisikletinizin olması gerekmektedir. Aracınızla gezeceğiniz zaman özellikle yarımadanın kuzey tarafı başta olmak üzere tüm yollarda dikkatli olmanızda fayda var. Kapıdağ yarımadası yolları genelde dar ve virajlıdır ayrıca dikkat gerektirmektedir.
Kapıdağ yarımadasını gezmek için yapılacak en mantıklı yol kesinlikle yarımadanın çevresini saat yönünün tersine gezmeniz olacaktır. Asağıyapıcı köyünden başlayarak Tatlısu köyü, Karşıyaka köyü sırasıyla gezmeniz çok daha verimli bir şekilde gezinizi planlamanıza olanak sunacaktır. Çünkü gezinizin sonunda Erdek’te bulunan Kyzikos antik yerleşimi ve Kyzikos Kolezyumu son durağınız olacaktır.
Eğer kamp yapmak için yarımadada konaklayacaksanız, bağlı bulunulan jandarma karakoluna kesinlikle güzergah ve kamp bilgilerini bildirmeniz gerekmektedir. Ayrıca Kapıdağ yarımadası bisiklet ile gezmeniz için de size güzel alternatifler sağlayacaktır. Ancak dediğimiz gibi yollar çok virajlı olduğundan kesinlikle çok dikkatli olunmalıdır.
Bunun yanısıra özellikle yarımadanın kuzey ve batı kısmında birçok plaj ve kumsal bulunmaktadır. Bu kumsalların bazıları çok güzel olmakla birlikte bazıları ne yazık ki çöplük gibidir.
Kapıdağ Yarımadası Gezilecek Önemli ve Tarihi Yerleri
Kirazlı Manastırı veya Panagia Theotokos Faneromeni,
Kyzikos antik kenti ve tapınakları ile amfi tiyatrosu (kolezyumu),
Zeytinli Ada üzerinde bulunan Yeraltı Kilisesi.
Yukarıda yazılmış olan yerler özellikle Kapıdağ yarımadası sınırları içerisinde gezilmesi gerekli önemli tarihi ve antik alanların başında gelmektedir.
Kapıdağ Yarımadası Kirazlı Manastırı veya Panagia Theotokos Faneromeni
Kirazlı Manastırı da denilen ve Panagia Theotokos Faneromeni’ye gitmek için yarımadanın kuzeyindeki geniş kıyısında bulunan Ballıpınar köyü içerisinden gitmek gerekmektedir. Manastır, Ballıpınar köyünün altı kilometre batısında Ademkaya tepesinin aşağısındadır. Bu yol diğer iki yola nazaran en güvenilir yoldur (Belkıs köyü içerisinden gidilen yol daha kötü durumdadır). Bir tabela olmadığı için köyde ‘nasıl gidilir’ diye sormanız gerekmektedir. Kapıdağ ya da Kapıdağı yarımadasının tam ortasında bulunan Kirazlı Manastırı yolu tamamen toprak ve çakıllı bir yoldur. Önceleri düz bir şekilde devam eden yol sonrasında hafif kıvrımlı bir şekilde yukarıya doğru çıkmaktadır. Yol kesinlikle hız yapmaya elverişli olmasa da dikkat etmekte fayda vardır. Çünkü zaman zaman darlaşan yolda karşıdan bir araç veya traktör çıkabilmektedir. Yoldaki yağmur sularının oluşturduğu derin çatlaklara da ayrıca dikkat etmelisiniz. Hava şartlarına göre manastıra varmak çeşitlilik gösterse de ortalama 45 dakika gibi bir sürede manastıra varılabilmektedir.
Kirazlı Manastırı Tarihçesi ve Önemi
Erdek ilçesine bağlı olan Kapıdağ yarımadasının sessizliği ve yeşilliği ortasında bulunan manastır, Didymos dağının eteklerinde yer almaktadır. Manastır ortodoks geleneğine göre eski bir tapınak alanına kurulmuştur. 1895 yılında yapımına başlanan ve 1923 yılına kadar aktif kullanılan manastırın taş duvarları günümüze harap halde ulaşmıştır. Manastırı gördüğünüzde ilk göze çarpan harabe halinde olmasına rağmen büyüklüğü ve ihtişamıdır. Aslında kalıntılara bakılarak çok eski olduğu düşünülen 99 odalı görkemli manastırın taştan yapılmış dış duvarları ve tuğladan yapılmış ana kilisesi ile kullanıldığı zamanki ihtişamı biraz olsun anlaşılmaktadır. Manastır kullanıldığı dönemde Havari Lukas’ın eseri olduğuna ve mucizelerine inanılan Panagia Faneromeni (Faneromeni Meryem’i) ikonasına ev sahipliği yapmıştır. Manastır bu ikona sebebiyle bir hac merkezi konumundaydı. Bedensel ve ruhsal rahatsızlıklara son verdiğine inanılan bu ikonayı her yıl 23 Ağustos’ta binlerce kişi ziyaret ediyordu. Bu ikona 1923 yılında manastırın kapanmasından sonra İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’ne getirilmiştir.
Bir anıt yapı ihtişamıyla kendisine hayranlık bırakan manastırın dış duvarları kesme taştan, kilise ise tuğladan yapılmıştır. Manastırın doğu duvarı dışındaki ufak derenin etrafındaki ağaçların manastır duvarına doğru uzanması insanı büyülemektedir.
Bir Rum Ortodoks Manastırı olan Kirazlı Manastırı’nda eski önemine atfedilen ayinler, 94 yıl sonra 2014 yılında tekrar başlamıştır. 2018 yılında dördüncü ayin yapılmış olup ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetmiştir. Ülkemizde hala aktif olan bir başka ve en önemli Ortodoks Manastırı da Mor Gabriel Manastırı’dır.
Kirazlı manastırından dönüş yolu olarak kesinlikle gelmiş olduğunuz yoldan dönmeniz gerekecektir. Pek tabi ki diğer dönüş yollarını da deneyebilirsiniz ancak diğer yolların kapalı olma ihtimali size sadece zaman kaybına sebep olacaktır.
Kyzikos Antik Kenti
Birçok gezgin veya tarih meraklısı, Kapıdağ yarımadası içinde Kirazlı manastırına gitmese de Kyzikos antik kentine gitmiştir. Zaten antik kent Kapıdağ yarımadası gezilecek tarihi yerleri arasında önemlidir. Ulaşımı manastıra göre çok daha kolay olan Kyzikos antik yerleşimi Bandırma – Erdek otoyolunun hemen yanı başındadır. Yarımadayı anakara ile bağlayan Belkıs tombolosuna yakın olan Kyzikos antik kenti, Bandırma ve Marmara bölgesinin önemli antik yerleşimlerinden biridir. Ayrıca Belkıs köyü ve Hamamlı köyleri arasında kalan Kyzikos Kolezyumu veya amfi tiyatrosu da Roma’da bulunan Kolezyum‘dan sonra en büyük amfi tiyatrodur.
Her ne kadar Kyzikos antik kenti otoyol kenarında olsa da Kyzikos Kolezyumu’na gidecek bir yol yoktur. Aslında yol kenarında Kyzikos yürüme parkuru diye bir tabela olsa da bu tabelanın işaret ettiği ne bir patika ne de yürüme yolu vardır. Kyzikos antik kenti, antik tarihte çok önemli bir yere sahip olsa da günümüzde ne yazık ki bu önem gösterilmemektedir. Antik kent ve Kolezyumu, Erdek’e bağlı Belkıs köyü içerisinde adeta kaderine terk edilmiş bir durumdadır. Oysa içindeki Hadrian tapınağı Roma döneminde yapılmış olan tapınakların en büyüğüdür.
Kyzikos Antik Kenti Giriş ve Ziyaret Bilgileri
Kyzikos antik kenti içerisine girmek, kent yol kenarında olduğu için ve çitlerle çevrilmediği için günün her saati mümkündür. Giriş ücretsizdir. Ancak kazı alanlarına yasak olduğundan doğal olarak girilememektedir. Kyzikos amfi tiyatrosuna da gidiş zahmetli olduğu için girilememektedir.
Kyzikos Antik Kenti Tarihçesi
Alman tarihçi Kurt Bittel’in yaptığı çalışmalara göre Kyzikos antik kentinin tarihçesi M.Ö. 6000 ile 5000’li yıllara kadar gitmektedir. Ancak henüz bu kanıtlanmamıştır. Kyzikos, Letoon antik yerleşimi ve Ksantos antik yerleşimi gibi bir İon kentidir ve Miletoslular burayı kolonize etmişlerdir. Kyzikos kentinin kurulduğu ile ilgili çeşitli söylentiler bulunmaktadır. Mitolojiye göre kenti kuran Kral Kyzikos, Thrak kralı Eusorsos soyundan gelmektedir. Yunanlı tarihçi Strabon’a göre kenti Dolionlar kurmuştur. İngiliz arkeolog ve tarihçi Frederick William Hasluck ise Dolionlar’ın Thesalia halkından olduğunu ve Aeol baskısı sonucunda Hellespontos’a geldiğini ve Kyzikos kentini kurduğunu söylemiştir.
Doğal bir körfeze sahip olduğundan Kyzikos kentinin önemi büyüktür. Kyzikos bir liman kenti olarak yapılmıştı. Gemiler Erdek ve Bandırma körfezlerinden Kyzikos limanına ulaşırlardı. Panormos olarak bilinen iç liman Kyzikos’un esas ticaret limanıydı. İkiyüzden fazla gemiyi barındıran bir doğal liman olan Panormos yarımadanın güney tarafındaydı. Thrakikos Bandırma körfezine bakan doğu limana denirken, Erdek körfezindeki batı limana da Khytos adı verilmişti.
M.Ö. 756 ve M.Ö. 679 tarihlerinde Milet antik kentinde yaşayan Miletoslular burayı kolonize etmişlerdir. M.Ö. 546 yılında Persler, Lidya krallığını yıkınca kent, Pers imparatorluğuna geçer. M.Ö. 479 yılında İon Birliği, Pers donanmasını bozguna uğratır ve kenti bir yıl sonra Attik-Delos Deniz Birliğine katılır. M.Ö. 387 yılında Antalkidas Barış antlaşmasına göre Kyzikos tekrar Pers yönetimine geçer.
M.Ö. 364 yılında Kyzikos bağımsızlığını ilan eder ve ticari yönden gelişmeye başlar. Topraklarını genişletmek ilk amaçlarıdır.
Kyzikos ve Büyük İskender
M.Ö. 334 yılında Makedonyalı Büyük İskender bölgeyi ele geçirdikten sonra Kyzikos kentinin yıldızı daha da parlar, Kyzikos artık idari olarak özgürdür. Attalos hanedanının ve Pergamon krallığının kurucusu Philetairos, kente yardımlar yapar. Bu dönemde Kyzikos sanat ve bilim dalında da gelişir.
M.Ö. 133 yılında kent, Roma imparatorluğuna bağlanır. Kyzikos artık sadık bir Roma kentidir. Bu dönemde yarımadadaki doğal körfezler Roma imparatorluğu tarafından üs olarak kullanılmıştır (daha detaylı bilgiler için aşağıdaki kaynakça bölümüne bakabilirsiniz).
Kyzikos Antik Kenti Hadrian Tapınağı ve Hadrian Dönemi
M.S. 117 yılında meydana gelen yedi şiddetindeki deprem dolayısıyla kent yerle bir olmuş adeta bugün de gidip göreceğiniz üzere taş üstünde taş kalmamıştır. Roma imparatoru Hadrian, Kyzikos kentine cömertçe yardımlarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kyzikoslular Hadrian’ı onurlandırmak üzere dönemin dünyanın en büyük Hadrian tapınağını inşa etmişlerdir. Bu tapınak birçok araştırmacı tarafından dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilmiştir.
Tapınağın inşa edilmesi uzun zaman almıştır. 120 metreye yakın uzunluğa, 180 metre genişliğe, 2.5 metre yüksekliğe sahip korinth sütun başlıkları ve 85 x 105 santimetre mermer çatı kiremitlere sahiptir. Ayrıca 2.8 metre çapındaki sütunlarla Hadrian Tapınağı insanın gözünde canlandırdığı şekliyle devasa büyüklüktedir.
150 ile 155 yılları arasında yaşanan depremlerden dolayı tapınağın büyük kısmı yıkılsa da 167 yılında Hadrian Tapınağı tekrar onarılır.
543 yılında kent büyük bir depremle sarsılır. Bu deprem sonucunda birçok mermer parçası İstanbul’a taşınır ve halkın çoğunluğu Erdek’e göç eder. 741 yılında da büyük bir deprem Kyzikos kentini tekrar yerle bir edecektir.
M.S. 943 yılında Kyzikos kenti 9 büyüklüğünde bir deprem daha geçirmiştir. Bu deprem sonrasında kent büyük ölçüde terk edilmiştir.
Kyzikos kenti asıl büyük darbeyi 23 Eylül 1063 tarihinde yaşamıştır. Bu tarihteki depremle Kyzikos kenti artık oturulamaz duruma gelmiştir.
1336 yılında ise Kyzikos kenti boş ve kalınamayacak bir biçimde Osmanlı devleti topraklarına dahil olmuştur.
Bugün Kyzikos antik kentine gittiğinizde ‘taş üstünde taş kalmamış’ deyimi adeta yerini bulmuş durumdadır. Antik kentteki en büyük mermer veya taş parçası 2 metre genişliğinde olup tüm alana yayılmış durumdadır.
Kyzikos Hadrian Tapınağı Definesi
2010 yılında Hadrian Tapınağı içerisinde yapılan kazı çalışmaları sıralarında bez bir kese içerisinde 196 adet Geç Roma dönemine ait sikke bulunmuştur. Bu sikkelerden 113 tanesi tanımlanmıştır. Bu sikkeler Bandırma Müzesi bünyesinde çeşitli restorasyon ve konservasyon işlemleri görmüştür. Yapılan incelemeler sonrasında definenin, 6 imparator ve 1 imparatoriçe zamanlarına denk geldiği anlaşılmıştır.
Kyzikos Kolezyumu veya Kyzikos Amfi Tiyatrosu
Bugün Roma kentinde bulunan dünyanın en büyük arenası olan Kolezyum sonrasındaki dönemin en büyük amfi tiyatrosu, Kyzikos Kolezyumu veya amfi tiyatrosudur. İki yamaç arasına yapılmıştır. Günümüzde ise buraya gitmek çok zordur. Ancak yürünerek ve zeytin bahçelerinin arasından zorlukla gidilmektedir.
Her ne kadar amfi tiyatronun yapım tarihinin başlangıcı kesin olarak bilinmese de imparator Hadrian zamanında yapılmaya başlandığı tahmin edilmektedir. Kyzikos amfi tiyatrosunun ölçüleri 180 metre x 155 metredir ve bu ölçülerle Roma’daki Colosseum ile aralarında sadece birkaç metre fark vardır. Ayrıca bu amfi tiyatronun en önemli özelliği, gladyatör savaşları haricinde amfi tiyatronun içinde deniz savaşı canlandırmaları da yapıldığıdır. Çünkü arena bölümünün altından bir dere geçmekte ve bu dere sayesinde gerekli düzeneklerle istenildiğinde su biriktirilmektedir.
Bugün amfi tiyatro tamamen bir harabe halindedir. Oval olduğu belirlenen amfi tiyatronun sadece ufak bir bölümü ayaktadır. Oysa bu amfi tiyatronun bir şekilde kurtarılması gerekmektedir. Eminiz ki burası, Kapıdağ yarımadası gezilecek yerleri arasında büyüklüğü ve ihtişamı ile bir Kolezyum olacaktır.
Bu kadar önemli bir yapının fak bir bölümü ayakta olsa da çevrede yaşayan halktan bazı kimliği belirsiz kişiler dere yatağını genişletme bahanesiyle alana iş makinesi sokarak 1. Derece Arkeolojik Sit alanı olan bölgede tarihi yapılara zarar vermiştir. Bu tür durumları tarih sever gezginler olarak kınıyor ve sorumluların cezalarını çekmelerini bekliyoruz.
Kyzikos Kazıları ve Buluntular
İlk Kyzikos kazıları 1989 yılında başlamış ve günümüze kadar gelmiştir. Kazılar ödeneklerle hala devam etmektedir. Burada bulunan buluntuların çoğu ve önemli bir kısmı Bandırma Müzesi bünyesinde sergilenmektedir.
Zeytinli Ada
Kapıdağ yarımadası gezilecek yerleri arasında olan ve yarımadanın güneybatısındaki turistik Erdek ilçesi merkezinde bulunan Zeytinli Ada da yarımada içerisinde görülmesi gereken önemli tarihi yerlerden biridir. Erdek sahilinin hemen karşı kıyısında bulunmakla birlikte 2300 yıllık bir yeraltı kilisesine sahiptir.
Sahile 250 metre kadar mesafede olan Zeytinli Ada sadece 180 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğindedir. Buna rağmen üzerinde bir manastır, ikisi şapel olmak üzere dört kilise, bir vaftizhane ve iki hamam ile seramik pişirme fırınları bulunmaktadır.
Zeytinli Ada’da bulunan kilisede yapılan araştırma ve kazılardan dolayı burası şu anda ziyarete kapalıdır.
Kapıdağ yarımadası doğal güzellikleri, muhteşem manzaraları ve kayıp hazineleri ile keşfedilmeyi beklemektedir.
Kapıdağ Yarımadası Gezilecek Yerleri İle İlgili Kaynaklar:
Kapıdağ yarımadası görselleri ve fotoğraf galerisi
Marmara bölgesi gezilecek tarihi yerler ve antik kentler
Marmara bölgesi gezilecek antik kent tarihi şehir fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Kyzikos antik kenti tarihi
Kyzikos Definesi
Kyzikos antik kenti genel bilgileri
Kirazlı Manastırı bilgileri
Belkıs Tombolosu
Kirazlı Manastırı tarihi bilgileri