Şerefiye Sarnıcı Bilgileri Tarihi ve Özellikleri

Şerefiye Sarnıcı - Theodosius Cistern

Şerefiye Sarnıcı – İstanbul Bizans Sarnıçları

Şerefiye Sarnıcı veya Theodosius Sarnıcı, İstanbul’un binlerce yıllık tarihine tanıklık eden, yeraltında saklı kalmış bir mücevherdir ve bu kadim şehirde keşfedilmeyi bekleyen sayısız tarihi ve turistik noktadan sadece biri olmakla birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Sultanahmet Kentsel Arkeolojik Koruma Alanı içinde (güneybatı köşesi) yer almaktadır. Bizans İmparatorluğu’nun ihtişamlı günlerinden günümüze ulaşan bu etkileyici yapı bir erken Bizans sarnıcıdır, su mühendisliğinin ve mimarisinin eşsiz bir örneği olarak ziyaretçilerini büyülemektedir.

İstanbul’un gezilecek yerleri dendiğinde akla ilk gelen tarihi yapılar arasında yer alan Şerefiye Sarnıcı’nın, İmparator II. Theodosius döneminde inşa edildiği düşünülmekte olup, şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere hayata geçirilmiştir. Günümüzde restore edilerek ziyarete açılan bu muhteşem sarnıç, içindeki 32 görkemli sütunu ve etkileyici mimarisiyle adeta bir yeraltı sarayını andırmaktadır. Sütun başlıklarındaki detaylar ve yapının genelindeki sarnıç mimarisi, o dönemin mimari zekasına hayran bırakmaktadır. Şerefiye Sarnıcı’nı ziyaret etmek, İstanbul’un katmanlı tarihine doğru yapılan büyüleyici bir yolculuğun ilk adımıdır.

Bu tarihi atmosferin yanı sıra, Şerefiye Sarnıcı modern teknolojiyi de bünyesinde barındırmaktadır. Dünyada ‘360º Projection Mapping’ sisteminin uygulandığı en eski yapılardan biri olarak, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaktadır. Işık ve ses efektleriyle zenginleştirilmiş bu deneyim, sarnıcın tarihi dokusunu daha da etkileyici kılmaktadır.

Şerefiye Sarnıcı Fotoğrafları İçin Lütfen Tıklayınız

Şerefiye Sarnıcı Giriş Ücreti ve Ziyaret Bilgileri

Sultanahmet semtinde Sultanahmet meydanına yakın ufak bir meydanda bulunan Şerefiye Sarnıcı giriş ücreti 2025 yılında 220 TL olarak belirlenmiştir. Öğrenci için ise 82,5 TL ve yabancı ziyaretçiler içinse 825 TL giriş ücreti bulunmaktadır. Sarnıca girişte Müzekart geçmemektedir.

Theodosius Sarnıcı da denilen Şerefiye Sarnıcı haftanın tüm günleri 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Özellikle ‘360º Projection Mapping’ Gösterimi görülmeye değer olup her 5 dakikada bir gösteri baştan başlamaktadır. Ayrıca giriş ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz 0212 222 2882 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

Şerefiye Sarnıcı ışık gösterisi - Theodosius Cistern
Şerefiye Sarnıcı ışık gösterisi – Theodosius Cistern

Şerefiye Sarnıcı Tarihi

İstanbul kurulduğu günden bu yana hem gelişen hem de geliştiği ve büyüdüğü kadar su sıkıntısının arttığı bir kent olmuştur. Üç tarafının denizlerle çevrili olduğu tarihi İstanbul yarımadasının su problemi, uzaktaki su kaynaklarından suyun taşınması ile çözülmeye çalışılmış ve bunda da etkili olunmuştur.

Özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde su taşımak için yapılan tarihi su kemerlerinin bir kısmı bugün de tüm ihtişamı ile tarihi yarımada İstanbul’un çeşitli yerlerinden görülebilir. Bozdoğan su kemeri (veya Valens su kemeri) buna en büyük örnektir. Ayrıca Belgrad ormanı içindeki su kemerleri de bunlara örnek teşkil etmektedir. Osmanlı dönemi İstanbul’unda bu su kemerleri onarım görmüş ve/veya eklemeler yapılarak kullanımına devam etmiştir.

Peki İstanbul’a kemerler ile taşınan su nasıl depolanmıştır? İşte bu sorunun yanıtı da İstanbul’daki sarnıçlarda yatmaktadır. Getirilen su açık ya da kapalı sarnıçlarda depolanmış ve kullanılmıştır. Roma ve Bizans dönemlerinde yapıldığı düşünülen bu sarnıçların tamamının günümüzdeki tam sayıları henüz belirlenemese de yaklaşık olarak 70 adet büyük kapalı sarnıç olduğu bilinmektedir. Ana işlevi temiz su depolamak olan bu büyük kapalı sarnıçların yanı sıra, bahçe sulamak ve genel kullanım için açık sarnıçlar (en büyükleri Karagümrük’teki Aetios Sarnıcı, Çukurbostan’da Aspar Sarnıcı ve Kocamustafapaşa’daki Hagios Mokios Sarnıcı) ve gerek görülen her yapının altında küçüklü büyüklü tekil kullanıma açık sarnıç yapılmıştır.

Bu verilerle geç Bizans döneminde zaten İstanbul’un tarihi yarımadasında ve kariyesinde binlerce sarnıç bulunduğu bilinmektedir. Osmanlı döneminde bu sarnıçların bazıları kullanılmaya devam etse de sarnıç kullanımı azalmış, sarnıçlar çeşitli başka kullanımlarla yaşamına devam etmiştir. Bu büyük kapalı sarnıçların en ünlüleri de Yerebatan Sarnıcı, Binbirdirek Sarnıcı ve Şerefiye Sarnıcı’dır. Sarnıçların yapılma ana sebepleri ise artan nüfusa karşılık su kaynaklarının azlığı ve bundan dolayı depolama gerekliliği ile kuşatmalarda şehrin su ihtiyacının karşılanmasıdır.

Şerefiye Sarnıcı Ne Zaman Yapıldı?

Yapıldığı dönemde ve sonrasında da su depolama alanı olarak kullanılan Şerefiye Sarnıcı’nın yapım kitabesi olmadığı için tam olarak ne zaman yapıldığı bilinememektedir. Ancak yapının mimari özellikleri ve inşa teknikleri kontrol edildiğinde 408-450 yılları arasında Bizans imparatoru olan 2. Theodosius (doğum 401, ölüm 450) zamanında yapıldığı düşünülmektedir. Şerefiye Sarnıcı yapıldığı dönemde, 328 yılında yapılan Konstantin Forumu’nun güneydoğusunda bulunmaktadır.

Bu dönemde yapıldığı düşünüldüğünden dolayı sarnıca Theodosius Sarnıcı da denilmektedir. Peki Şerefiye Sarnıcı ismi nereden gelmektedir? Sarnıç adını, Osmanlı döneminde bulunduğu mahalleden almıştır. Sarnıcın üzerine 19.yy’ın sonu, 20.yy’ın başında yapıldığı düşünülen ve 1912’de İstanbul Şehremaneti Binası olarak kullanılan Arif Paşa Konağı inşa edilmiştir. Bu bina 1930 – 1984 tarihleri arasında İstanbul Belediye Hizmet Binası, ardından Eminönü Belediye Binası olarak hizmet vermiştir.

2004 Yılında sarnıçta restorasyon çalışmaları yapılmış, 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, Eminönü Belediyesi binasının ek kısımlarının yıkımı gerçekleştirilmiş, tarihi yapıya zarar vermeden binanın altında kalan, pek bilinmeyen Şerefiye Sarnıcı ortaya çıkarılmıştır. 2018 Yılından itibaren de müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Şerefiye Sarnıcı içi - Interior of Theodosius Cistern
Şerefiye Sarnıcı içi – Interior of Theodosius Cistern

Şerefiye Sarnıcı Özellikleri

İstanbul’daki Bizans Dönemi kapalı sarnıçlarına bakıldığında, yapıların büyük kısmının, dikdörtgen ya da kare plan şemasında olduğu, iç mekanların ise genellikle 2 ila 4 metre aralıklarla düzenlenmiş taşıyıcılarla sahınlara ayrıldığı görülür. Genellikle küçük ölçeklerdeki konut sarnıçları ise sütun ve ayak gibi taşıyıcılar içermemektedirler. Bazı örneklerde içlerine inişi kolaylaştırmak üzere duvara bitişik birer merdiven inşa edilmiştir.

Destekli sarnıçlarda, tekil taşıyıcılar ile bunları birbirlerine ve duvarlara bağlayan kemerlerden oluşan geleneksel bir sistem uygulanmaktadır. Beden duvarı ile oluşturulan mekân, taşıyıcı ve kemer akslarının kesişmesi ile kareye yakın birimlere ayrılmakta, her bir birimin üzeri tonoz veya kubbe ile örtülmektedir.

Şerefiye Sarnıcı kapalı sarnıç ve dikdörtgen planlı olarak yaklaşık 24 metreye 40 metre bir alan üzerine tavan yüksekliği 11 metreyi bulan bir yapı olarak, içinde 45 adet yelken tonoz ve 32 adet mermer sütun kullanılarak yapılmıştır. Üzerlerinde impost bloklar taşıyan Korint üslubundaki başlıkların tümü Sarnıç’a özel olarak Marmara Adası mermerinden yapılmıştır. Başlıklar Akantus (ayı pençesi) yaprakları ile bezelidir. Korint üslubundaki başlıkların tümü aynı karakterde olup V. yy’a tarihlenmektedir.

Sarnıçların içerisinde depolanan suyun bozulmasını önlemek için havalandırılması önemlidir. Genellikte tonozlar üzerinde açılan menfezlerle sağlanan havalandırma ihtiyacı, beden duvarı kısmen de olsa toprak üzerinde bulunan sarnıçların duvarında kemerlerin altına gelecek şekilde havalandırma pencereleri bırakılmaktadır. Şerefiye Sarnıcı’nda da içerde bulunan suyun fazlasının tahliyesi ve havalandırma için pencereler bulunmaktadır.

Sütunlar arası mesafe ortalama 3,90 metre, sütun yüksekliği 5,10 metre Korint başlıkların yüksekliği 0,88 metre ve impost başlıkların yüksekliği de 0,90 metredir.

Yapının iç duvarları tuğla ve Horasan harcı ile yapılmış ve su geçirmez hidrolik sarnıç sıvası ile kaplanmıştır ve köşeleri su basıncına dayanması için kavislidir. Duvar kalınlığı yaklaşık 2,5 metre (bazı noktalarda 3,6 metre), kullanılan tuğlalar 35×35 cm ebatlarında ve 4 cm kalınlığındadır. Sütun başlıklarının üstüne gelen hizada batı yönünde yapıyı çevreleyen Osmanlı dönemi ek duvar bulunmaktadır.

İstanbul Theodosius sarnıcı -Theodosius Cistern
İstanbul Theodosius sarnıcı -Theodosius Cistern

Şerefiye Sarnıcı Restorasyonu

Şerefiye Sarnıcı’nın restorasyonu için ilk girişimler 1998 yılında Eminönü belediyesi tarafından başlatılmış, üstünde o dönemde bulunan belediye binaları ile birlikte bir kullanım öngörülmüş, hatta belediye binasının önünün camlarla kapatılacağı, bir sergi salonu oluşturulacağı ve fanus şeklinde bir asansörle sarnıca inileceği belediye tarafından duyurulmuş, fakat bu çalışma yapılamamıştır.

Sarnıç yapısının içi ile ilgili restorasyon proje ve uygulaması ile giriş yapısı farklı firmalar tarafından çalışılmıştır. 2004 Yılında sarnıçta restorasyon çalışmalarına başlanmış, iç mekânda restorasyon uygulaması yapılmış, 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, sarnıcın üstünde bulunan Eminönü Belediyesi binasının ek kısımlarının tamamının yıkımı gerçekleştirilmiştir.

Restorasyon uygulamasının hemen ardından 2013 yılından itibaren “Giriş Yapısı ve Çevre Düzenlemesi” Cafer Bozkurt Mimarlık tarafından küçük çaplı bir kentsel tasarım projesi olarak projelendirilip uygulanmıştır. Bu projede, Şerefiye Sarnıcı’na girişi sağlayan bir ön yapı oluşturmak kadar, mevcut kent boşluğunun yakın çevresine hizmet veren ve etrafındaki tarihi mirasın izlerini yansıtan, çağdaş bir kent meydanı ve kamusal alana dönüştürülmesi de temel alınmıştır. Bu çerçevede tasarlanan yeni yapı, sarnıca girişin hazırlanması ve ziyaretçi ihtiyaçlarının karşılanması yanı sıra bütün meydana hizmet veren bir odak noktası olmuştur.

Yeni Giriş Yapısı da aynı prensipler çerçevesinde, Şerefiye Sarnıcı’nı ortaya çıkaracak hafif, çelik konstrüksiyondan, şeffaf ve çağdaş bir yapı olarak tasarlanmıştır. Proje 2016 yılında Türkiye Mimarlar Odası 15. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde “Proje /Koruma Yaşatma Dalı Ödülü”ne layık görülmüştür. 2018 yılında giriş yapısı ve iç mekandaki ziyaretçi platformu ile tüm teşhir tanzim işleri tamamlanmış ve İBB’ye bağlı müzelere dahil edilerek açılışı yapılmıştır.

İstanbul Şerefiye Sarnıcı içi - Interior of Theodosius Cistern
İstanbul Şerefiye Sarnıcı içi – Interior of Theodosius Cistern

Bir Palimpsest Yorumu Mümkün Mü?

“Palimpsest” kavramını mimariye indirgediğimizde, bir yapının veya bir kentsel alanın zaman içinde geçirdiği dönüşümleri, eklenenleri, çıkarılanları ve üzerindeki farklı dönemlerin izlerini ifade ederiz. Tıpkı üzerine yazılıp silinen bir parşömen gibi, mimari palimpsest örnekleri de farklı zaman dilimlerinin katmanlarını bünyelerinde barındırırlar. Bu perspektiften baktığımızda, Şerefiye Sarnıcı, doğrudan bir “palimpsest mimari” örneği olmasa da İstanbul’un kendisinin palimpsest kimliğinin önemli bir parçasıdır.

Şerefiye Sarnıcı, M.S. 5. yüzyılda inşa edilmiş, Bizans dönemine ait mühendislik harikası bir yapıdır. Temel işlevi, şehre su sağlamak olan bu yapı, inşa edildiği dönemin mimari ve mühendislik anlayışını yansıtır. Günümüze ulaşana dek büyük ölçüde orijinal formunu korumuş olması, onu belirli bir dönemin mimari ifadesinin korunmuş bir örneği kılar. Ancak, sarnıcın restore edilerek günümüzde farklı bir amaçla (müze ve etkinlik alanı) kullanılıyor olması, yapının kendisinde bir katman değişimi olduğunu gösterir. Orijinal işlevine eklenen bu yeni katman, sarnıcın zaman içindeki kültürel ve işlevsel evrimine işaret etmektedir.

Daha geniş bir çerçevede düşündüğümüzde, Şerefiye Sarnıcı’nın içinde bulunduğu ‘Tarihi Yarımada’ dahil tüm İstanbul şehri başlı başına devasa bir palimpsesttir. Neolitik dönemden başlayarak Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmış bu kadim şehir, her köşesinde farklı dönemlerin mimari izlerini birbirine geçmiş ve birbirine dönüştürmüş şekilde taşır. Ayasofya’nın kiliseden camiye dönüşümü, surların farklı dönemlerdeki onarımları, Osmanlı döneminde inşa edilen yeni yapılar vs. Tüm bunlar, İstanbul’un mimari dokusunun sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu gösterir. Şerefiye Sarnıcı da bu büyük palimpsestin Bizans katmanını temsil eden önemli bir unsurdur. Dolayısıyla, sarnıcın kendisi doğrudan bir palimpsest olmasa da içinde bulunduğu kentsel bağlam onu daha büyük bir mimari palimpsestin değerli bir parçası haline getirir. Ziyaretçiler, sarnıcın antik atmosferinde dolaşırken, aslında yüzyıllar süren bir mimari ve kültürel birikimin bir parçasıyla etkileşim kurmaktadırlar.

Şerefiye Sarnıcı içinde Byzantium dönemini anlatan ışık gösterisi - Light show with the Byzantine period inside Theodosius Cistern
Şerefiye Sarnıcı içinde Byzantium dönemini anlatan ışık gösterisi – Light show with the Byzantine period inside Theodosius Cistern

Şerefiye Sarnıcı ‘360º Projection Mapping’ Gösterisi

Bilindiği gibi sarnıcın içinde ‘360º Projection Mapping’ gösterisi için kalıcı olarak eklenmiş bir elektronik aksam ve sistem mevcuttur. Günümüzde sarnıcın müze ve etkinlik alanı olarak yeniden işlevlendirilmesi ve bu amaçla eklenen modern teknolojik unsurlar (ışıklandırma sistemleri, projeksiyon cihazları, ses sistemleri vb.) yeni bir katman oluşturur. ‘360º Projection Mapping’ gösterisi de bu modern katmanın bir parçasıdır. Bu gösteri, sarnıcın tarihi dokusuna çağdaş bir yorum ve deneyim katmaktadır.

Tıpkı üzerine tekrar yazı yazılan bir parşömen gibi, Şerefiye Sarnıcı’nın antik mimarisi üzerine bu teknolojik eklentiyle adeta modern bir “yazı” yazılmıştır. Bu yeni “yazı”, sarnıcın orijinal anlamını tamamen silmese de ona yeni bir boyut ve algı katmaktadır. Ziyaretçiler artık sadece tarihi bir yapıyı görmekle kalmıyor, aynı zamanda modern bir sanat ve teknoloji deneyimi de yaşıyorlar.

Bu nedenle, sarnıcın içine eklenen elektronik aksam ve özellikle ‘360º Projection Mapping’, yapının zaman içindeki işlevsel ve deneyimsel dönüşümünü gösteren bir “modern palimpsest” örneği olarak değerlendirilebilir. Antik yapıya eklenen bu çağdaş katman, geçmiş ve günümüz arasındaki etkileşimi somut bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Ayrıca İlgili Linkler:

İstanbul gezilecek yerleri

İstanbul fotoğrafları

Yerebatan Sarnıcı bilgileri

Marmara gezilecek yerleri

İstanbul Byzantium dönemi tarihi

İstanbul Bizans dönemi tarihi

İstanbul Osmanlı dönemi tarihi

Unesco Türkiye Listesi

Türkiye Gezi Rehberi

İstanbul’da Bizans dönemi sarnıçlarının mimari özellikleri ve kentin tarihsel topografyasındaki dağılımı, Kerim Altuğ, Doktora Tezi, 2013, İTÜ

Şerefiye (Theodosius) Sarnıcı Giriş Yapısı

İstanbul’un Eski Su Kaynakları; Sarnıçlar – Ali Kerim, Veli Sürme

Bir “Palimpsest” Olarak İç Mekân