Yazılıkaya açık hava tapınağı, Anadolu’da en eski uygarlık ve medeniyetlerinden sayılan antik Hitit uygarlığının tarihi dinsel tören ve tapınma yeridir. Çorum iline bağlı Boğazkale (Boğazköy) ilçesi sınırları içerisinde olan Yazılıkaya ayrıca Alacahöyük-Boğazköy Milli Park sınırları içerisinde bulunmaktadır. Çorum, idari olarak Karadeniz bölgesi sınırları içinde olsa da Boğazkale ve civarı fiziki olarak İç Anadolu bölgesi sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Her ne kadar Yazılıkaya, Alacahöyük, Hattuşa birbirlerinden ayrı ele alınsa da Hititler ve Hitit tarihi ile ilgili tüm bilgiler Hattuşa sayfasında verilmiştir. Hitit medeniyetinin dini konuları, tanrıları, tanrıçaları, tanrı kabartmaları ve Yazılıkaya açık hava tapınağı ile ilgili bilgiler ise bu yazıda verilmektedir.
185 yıldır üzerinde çalışılan ve hakkında birçok araştırma, kitap, monografi yazılsa da bir zamanlar Yazılıkaya açık hava tapınağı işlevinin ne olduğu günümüze kadar tam kesinleşmiş değildir ve hala gizemini korumaktadır.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Ziyaret ve Ücret Bilgileri 2025
Yazılıkaya tapınağı ziyaretçi saatleri eğer hem yaz mevsimi hem de kış mevsimi olarak ikiye ayrılmıştır. Yaz dönemi 15 Nisan ile 2 Ekim arası ziyaret saatleri 08:00 – 17:00 arası olmakla birlikte Kış dönemi 3 Ekim ile 14 Nisan arası ziyaret saatleri ise 08:30 – 16:30 arasıdır.
Dini bayramların ilk günü saat 13:00’e kadar kapalı olan Yazılıkaya’ya girişte Müze Kart geçmektedir. Eğer Müze Kart yoksa Boğazköy Hattuşa Yazılıkaya giriş ücreti 2025 yılı itibari ile 120 TL’dir. Ayrıca bu ücretlere Hattuşa antik kenti girişi de dahildir.
Çorum Yazılıkaya açık hava tapınağı fotoğrafları için tıklayınız
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Nasıl Gezilir?
Yazılıkaya açık hava tapınağı gezisi yapmayı düşünüyorsanız iki saat ayırmanız gerekecektir. Her odaya birer saat ayırmak gayet yerinde bir karar olacaktır. Özellikle B odasının uzun bir koridor olduğu göz önüne alındığında kalabalık olabilecek saatlerde gidilmemesinin özellikle altını çizmekte fayda vardır. Ayrıca her ne kadar kayalık bir alanın içi olsa da burası, yanınıza su almayı unutmayın.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Tarihçesi
Hattuşa ve çevresinde M.Ö. 3000 (ilk Tunç çağı) yıllarında Hattilerin olduğu bilinmektedir. Yazılıkaya açık hava tapınağı alanında da bu zamana ait birkaç keramik kırığına rastlanmıştır. Ayrıca yine bu çağa ait zamanlarda yapıldığı anlaşılan ve yerleşim gören bir yer, Yazılıkaya’ya sadece 600 metre mesafede Yarıkkaya yarığıdır.
Bununla birlikte M.Ö. 2000 yıllarının ilk çeyreğinde Yazılıkaya’nın herhangi bir şekilde kullanılmış olduğunu gösterecek delil yoktur. Bu anlamda Hitit imparatorluğu dönemi başlamadan önceki dönemlerde (Erken Hitit dönemi ve Eski Krallık dönemi) buranın ufak yerleşim tarzı kullanımları aşan bir önemi bulunmamaktadır.
Hattuşa kenti büyük bir başkent olunca değişik tanrılara tapınma amacıyla birçok tapınak kurulmuş ve Yazılıkaya ile Hititlerin en büyük kaya tapınağı da ortaya çıkmıştır. Yazılıkaya açık hava tapınağı girişindeki yapının yaşı (günümüze kadar yapı gelememiştir) bulunan keramik parçalarından yola çıkılarak M.Ö. 1500’lü yıllara tarihlenmiştir. Ancak bu tarihleme ile ilgili kuşkular olsa da ne reddedilmekte ne de onaylanmaktadır.
Bununla birlikte Yazılıkaya açık hava tapınağı dışında Eski Hitit dönemine ait gömüler de bulunmuştur. Fakat bu gömülerin tapınakla doğrudan bir ilgisi de olmayabilir. Bu yıllarda A odasının nasıl olduğu hakkında bilim insanlarının bir fikri bulunmamaktadır. Ancak B odasının doğal erozyon sebebiyle toprak altında kaldığı düşünülmektedir (yapılan çalışmalarda B odasının çok çabuk toprak ile dolduğu gözlenmiştir, 3200 yıllık bir süreçte B odasının üçte ikisinin toprak ile dolduğu tespit edilmiştir).
Hitit Tanrı Kabartmaları Yapılıyor
Yazılıkaya açık hava tapınağı şeklinin bugün görmüş olduğumuz hale getirilmesi imparatorluk döneminde M.Ö. 1300’lü yıllarda olduğu düşünülmektedir. Çünkü, bu zamana tarihlenmesinin sebebi kabartmaların sunduğu ipuçlarıdır.
Bu ipuçları, kabartmaların şekillendirilmesindeki birbirine benzerliktir, bu hemen hemen eş zamanlı yapıldıklarını göstermektedir ve eş zamandan kasıt birkaç senedir. A ve B odalarının işlevi farklı olduğu düşünüldüğünden bu iki odanın yapım yılları arasında da zamansal fark olduğu hesaba katılmaktadır. Fakat kabartmaların kesin tarihi belirsizdir. Ancak dolaylı yollarla belirlenmeye çalışılmaktadır. Örneğin tanrıların yanındaki Hurri dilindeki isimleri bir delildir ve Hurri dilinin Hititlerdeki ağırlığının olduğu zamanları işaret etmektedir. İkinci delil IV. Tuthaliya kabartmalarıdır. Bu da Tuthaliya’nın kendisi adına anıt yaptırmış olduğunun göstergesi olabilmektedir. Tuthaliya, Yazılıkaya açık hava tapınağı yapısının kurucusu olmasa da donanımını oluşturan kişi olduğu düşünülebilir. Bu deliller ışığında kabartmaların M.Ö. 1300’den önce yapılmadığı söylenebilmektedir.
M.Ö. 1200 ile 1180’li yıllarda başkent Hattuşa terk edilince Yazılıkaya açık hava tapınağı için de sona gelinmiştir. Buraya daha sonra gelen yerleşimciler buradaki yapı malzemelerini kendileri için kullanmış ve yağmur suyuyla gelen toprak, kabartmaları keşfedilene kadar örtmüştür.
1986 yılında Yazılıkaya açık hava tapınağı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Hatuşa antik kenti ile birlikte girmiştir. Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi sayfasına göz atabilirsiniz.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Keşfi ve Kazıları
Yazılıkaya’nın keşfi Hattuşa’nın keşfinden ayrılmamalıdır. İlk olarak Hattuşa bulunmuş olsa da Yazılıkaya hemen onun akabinde keşfedilmiş ve ortaya çıkartılmıştır. Yazılıkaya 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilir ve 1839 yılında Yazılıkaya’nın ilk planı yine kendisi tarafından çizilir. 1858 yılında H. Barth ve A. Mordtmann Hattuşa’ya gelir ve Yazılıkaya B odası kazılır. Kabartmalar artık gün yüzüne çıkmıştır.
1861 yılında Georges Perrot, Edmond Guillaume ve Jules Delbet Yazılıkaya’daki kabartmaların daha detaylı ve doğru çizimlerini yapar. 1864 yılında Henry J. Van Lennep tarafından bu çizimler tekrar yapılır. 1882 yılında ise Karl Human topografik bir plan çıkartarak, kabartmaların alçıdan kopyalarını çıkartır.
1893 ve 1894 yıllarında Ernest Chantre Yazılıkaya’da sondajlar yapar. Ancak buranın bir Hitit dinsel alanı olan Yazılıkaya olduğu 1906 yılına kadar anlaşılamamıştır. 1906 yılında Hattuşaş ile birlikte burada da kazılara başlanmıştır. Araya I. Dünya Savaşı girmiş ve 1931 yılından itibaren Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazılara tekrar başlanmıştır. Günümüze gelene kadar kazılar Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından yapılmıştır.
1931 ile 1939 ve 1952 ile 1977 yılları arası Kurt Bittel, 1978 ve 1993 yılları arası Peter Neve, 1994 ve 2005 yılları arası Jürgen Seeher, 2006 yılından günümüze kadar ise Prof. Dr. Andreas Schachner kazı başkanlığı yapmıştır. Kazılar günümüzde de devam etmektedir.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Yapısı
Yazılıkaya açık hava tapınağı, Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa’ya (Boğazköy) yürüme mesafesinde olup dinsel bir alandır. Etrafı doğal kaya oluşumuyla çevrili olan alanın oda denilen iki geniş bölümü ve ziyaret edilemeyen bir küçük bölümü bulunmaktadır. Bu alanın ilk girilen bölümüne A odası veya batı kaya odası, diğerine ise B odası veya doğu kaya odası denilmektedir. B Odası diğer odaya göre biraz daha küçük ve uzun yapıdadır. Burada belirtmekte fayda var; Yazılıkaya kaya tapınağı içerisinde göreceğiniz üzere yürüme yollarında parmaklıklar vardır, bu parmaklıklar 2008 yılında yapılmıştır. Bu tarihten önce ziyaretçiler ile tanrı kabartmaları arasında bir engel yoktur.
A Odası denilen bölümün hemen yanında su depolamada kullanılan iki adet büyük yapay su havuzu da bulunmaktadır. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda Yazılıkaya kaya tapınağının girişinde bir yapının olduğu ortaya çıkartılmıştır. Hitit medeniyeti zamanında Yazılıkaya açık hava tapınağı içerisine girmek isteyenlerin önce bu yapıdan geçmeleri gerekliydi. Bu yapı Yazılıkaya kaya tapınağının dışarısı ile olan bağlantısını kesmekteydi. Bu yapı kompleksinin M.Ö. 1500’lerde yapıldığı ve M.Ö. 1200’lerde terk edildiği yapılan araştırmalarda görülmüştür.
Hititliler, gerek tapınaklarında gerekse Yazılıkaya açık hava tapınağı içinde yeni yıl bayramlarında, ölü törenlerinde veya dini günlerinde önde rahip ve rahibeler ellerindeki güneş kurslarıyla, arkalarında ise kral ve kraliçe ve onların da arkalarında halk olacak şekilde çeşitli dini törenler düzenlerler ve tanrılarına saygılarını sunarlardı. Hititler hem Yazılıkaya’da hem de tapınaklarında ilk kural olarak temizliğe çok önem vermiştir.

Yazılıkaya’da Hitit Tanrı ve Tanrıça Kabartma Özellikleri
İlk olarak söylemek gerekir ki Hititler, tanrı ve tanrıçalarını insan biçiminde ve ölümsüz olarak düşünmektedirler.
İlk girişte olan A odasında toplamda iki sıra halinde 66 adet kabartma vardır. Buradaki tasvir edilen figürlerin büyük çoğunluğu tanrı veya tanrıçadır. Odanın sol tarafında neredeyse tanrılar yer alırken, sağ tarafında ise tanrıçalar yer almaktadır. Bu tanrı ve tanrıçaların yüzleri odanın arka tarafındaki ana sahneye dönük bir alay halinde yürür gibidirler. Arka duvarda veya ana sahne denilen bölümde ise baş tanrı fırtına tanrısı ile baş tanrıça Arinna’nın güneş tanrıçası sanki bu alayların başlarıymış gibi karşı karşıya gelmiştir.
Demon Kabartmaları
B Kaya odası girişinde ise başları hayvan, altları insan iki demon (yaratık şeklinde kötülükleri kovan bekçi) kabartması mevcuttur. Yan duvarlarda (uzun koridor gibi bir yerdir burası) on iki tanrı kabartması ve koruyucu tanrısının (Şarumma) bileğinden tutan kral Tuthaliya ve üzerinde dört aslan figürü olan kılıç tanrısının figürü vardır. Burası ölü kültü ile ilişkilendirilmiştir. Bunun sebebi de bir Hitit metninde bir rahibin yeraltı tanrılarının kılıç biçiminde heykellerini yapmasıdır. Burada 17 adet figür bulunmaktadır.
Tanrı ve tanrıçaların boyları kabartmalardaki insanların boylarından uzundur. Tanrılar bir ayakları önde ve ayakta tasvir edilmişlerdir. Üstlerinde dizlerine kadar kısa bir pantolon, çarık gibi sivri uçlu ayakkabılar ve başlarında bir şapka bulunmaktadır. Bellerindeki kemerin üzerinde hilal biçiminde bir kama bulunur ve ellerinde tanrılıklarını işaret eden semboller veya silahlar bulunmaktadır ve küpe takarlar. Tanrıçalar ise başlarında tepesi köşeli yüksek silindirik geniş bir yuvarlak başlık ve uzun geniş kollu uzun bir elbise ile tasvir edilmiştir. Tanrıçaların taktıkları başlıklar yüksek köşelidir.
Ayrıca kabartmalarda bir tanrının başındaki şapkanın veya külahının girintileri veya çıkıntıları ne kadar çok ise tasvir edildiği tanrı büyük ve önemli bir tanrı olmaktadır. Tanrılar sivri uçlu konik bir başlık takarken krallar ise takke biçiminde daha yayvan bir başlık takmaktadır.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı Tanrı Kabartmaları Hakkında Diğer Bilgiler
Yazılıkaya açık hava tapınağı içinde bulunan tanrı ve tanrıça kabartmalarının çoğunda başları önündeki boş alanda Hatti hiyeroglifi ile yazılmış yazıt bulunmaktadır. En üstte tanrı anlamına gelen ortasında dikey bir şerit geçen yatay konumda bir oval biçimli işaret ve altında ismi ifade eden bir veya birkaç işaret vardır. Ancak bu işaretlerin çoğu doğal erozyon nedeniyle günümüze kadar gelememiş ve tahrip olmuştur. Günümüze kadar gelenlerin bir kısmı da çözülememiş ve bir tanrıya olan aidiyeti belirlenememiştir.
ÖNEMLİ: Eğer Yazılıkaya açık hava tapınağına geldiğinizde fotoğraf çekecekseniz bunu çok iyi düşünmelisiniz. Çünkü kabartmaların yönleri çok çeşitli olduğundan her birinde ayrıntılar, farklı saat ve hatta mevsimde ortaya çıkmaktadır. Güneşin konumuna göre kabartmaların detayları daha iyi seçilebilmektedir. Yazılıkaya kaya tapınağına birden çok gelen ziyaretçiler, bu ziyaretlerin en sonundaki ziyaretlerinde kabartmaların daha kötü seçildiğini bildirmiştir. Ancak bunun sebebi yüzeydeki aşınma değildir. Çünkü çok eski fotoğraflarda da kabartmanın hala aynı olduğu görülmektedir. Bu tahribatın tek sebebi insan elidir.
Hitit Tanrıları
Hititlerin taptığı başlıca tanrıları üç gruba ayırmak yerinde olacaktır: Hattili tanrıları, Hurrili tanrıları ve Hitit tanrıları. Bu tanrılar ilerleyen bölümlerde ayrıntılı biçimde anlatılacaktır.
Hattili Tanrılar;
Taru veya Vuruşemu (Teşup ve Hepat); Fırtına Tanrısı ve Güneş Tanrıçası (Baş Tanrı Çifti).
Telipinu; baş tanrı çiftinin oğulları, bereketi temsil eden tanrı.
Hatepinu; Telipinu’nun eşi.
Nerik ve Zippalanda Kenti’nin Fırtına Tanrısı; Baş tanrı çiftinin oğulları.
Mezulla; Baş tanrı çiftinin kızları.
Zintuhi; Tanrıça Mezulla’nın kızı.
Lelvani, İşduştaya, Papaya; Yeraltı Tanrıları.
Şulinkatte; Savaş ve Salgın hastalıklar, Veba Tanrısı.
Vurunkatte; Savaş Tanrısı
Hurrili Tanrılar;
Teşup ve Hepat; Fırtına Tanrısı ve Güneş Tanrıçası (Baş tanrı çifti).
Şarruma; Baş Tanrı çiftinin oğulları.
Şauşga ya da Sausga: Çift cinsiyetli(?), Aşk ve Savaş Tanrıçası.
Hitit Tanrıları;
Şiu; Tanrı.
Halki; Tahıl ve Hububat Tanrısı.
Şivat; tanrılaştırılmış gün.
İşpant; tanrılaştırılmış gece.

A Kaya Odası Özellikleri, Tanrı ve Tanrıçaları
Diğer odadan daha büyük ve açık hava tapınağındaki ilk odadır. On iki metre yüksekliğe ulaşan kaya yüzeyleri arasında ve otuz metre uzunlukta düzensiz bir mekandır. Üzerindeki kabartmalar yatay şerit biçimindedir. Kaya yüzeylerinin doğal hali, kabartmalar için uygun olsa da bazı yerler de özellikle düzleştirilmiştir. Yapılan kazılarda Hitit zamanındaki taban yüzeyinin şimdiki taban yüzeyinden daha yukarda olduğu anlaşılmıştır. Hitit zamanındaki tanrı kabartmaları göz hizasındadır, şimdi ise kabartmalar biraz yukarıda kalmaktadır.
Yazılıkaya açık hava tapınağı A odası figürlerini saat yönünde inceleyecek olursak eğer, ilk 12 figür, 12 yeraltı tanrısını ifade etmektedir. Ancak kabartmalar, hava şartlarından etkilendiği için çok belli olmamaktadır. Daha iyi korunmuş olarak bu kabartmaların bir benzeri B odasında bulunmaktadır.
Hitit Dağ Tanrıları
Bu 12 tanrı figürünün hemen yanında (arkasında) üç adet dağ tanrısı figürü bulunmaktadır. Bunlar boynuzlu sivri külah takmış sakallı olarak betimlenmiştir. Kabartmalarda alt kısımda bu tanrıların isimleri yazsa da henüz çözülememiştir. Dağ tanrılarının tipik özellikleri vücutlarının koni biçimli alt kısımlarıdır ve ayakları yoktur.
Dağ tanrılarının yanında (ziyaretçiye göre sağında) boynuzlu sivri külahlı ve kısa etekli henüz hangi tanrı olduğu belirlenemeyen bir erkek tanrı figürü vardır.
Bu kabartmalardan sonra gelen üçüncü kabartmadaki soldan ilk iki kabartmada sakallı ve erkek iki dağ tanrısı daha vardır. Vücutlarının üst kısmı pullu ve alt kısmı da yine koni biçimlidir. Bu figürlerin de isimleri henüz çözülememiştir. Bu iki kabartmanın sağındaki beş figürün de kim oldukları belli değildir. Bu tanrı kabartmaları boynuzlu sivri külah ve kısa etek giymiştir. Bu figürlerde uzun saç betimlemesi yapılmış ve büyük halka küpeler görülmektedir. Bu kabartma serisinin sondaki iki figürü de yine bilinmeye tanrıları ifade etmekte ve her ikisi de sağ omuzları üzerinde topuz taşımaktadırlar. Sondaki figür diğerinden ayrı olarak pelerin takmaktadır.
Dördüncü kaya kabartmaları figürlerinde de ismi bilinmeyen tanrılar betimlenmiş, bunlar da sivri külah takmışlardır. Ayrıca bu tanrılar sağ omuzları üzerinde orak biçimli kılıç taşımaktadırlar. Soldaki ikinci tanrı ayrıca bir de pelerin takmaktadır.
Hayvan-İnsan Karışımı Figürler
Yine dördüncü kabartma serisinin olduğu aynı kaya üzerinde yukarıdaki üç tanrıdan sonra vücudun üst tarafı insan biçimindeyken vücudun altı ve baş kısımları boğa şeklinde olan iki tanrı figürü bulunmaktadır. Arka bacakları arasında püsküllü kuyrukları belli olmaktadır ve belleri kemerlidir. Bu iki yaratık karşılıklı olarak ellerini havaya kaldırmış başları üzerinde olan bir yatık hilal taşımaktadır. Hilal işareti hiyerogliflerde gökyüzünü temsil etmektedir. Bu anlamda bu figürlerin tanrısal boğalar Hurris (Hurri veya Tella) ve Seris (Şeri) olduğu düşünülmektedir.

Hitit Savaş Tanrıları
Aynı kabartma içinde dört figür daha vardır. Bunlardan soldan sağa ilki, sağ omuzunda orak biçimli kılıcıyla savaş tanrısı Zababa’dır. Bir yanındaki omuzları üzerinde dik duran kanatlarıyla ve hiyerogliflerin işaret ettiği gibi tanrı Pirinkir’dir. Pirinkir’in sağındaki figürde bulunan hiyeroglif işaretlerinden biri geyik boynuzudur. Bir geyik tanrıyı ifade ettiği düşünülmektedir. Sondaki figür savaş tanrısı Astabi (veya Aştabi)’dir.
Ana sahneden önceki son kabartma bloğunda altı adet figür bulunmaktadır. En soldaki figür uzun manto ve pelerinlidir. Yuvarlak takkeli olup egemenlik sembolü ucu kıvrık uzun bir asa (kalmus) tutmaktadır. Bu asa Kral IV. Tuthaliya’nın diğer iki tasvirinde de vardır. Başı üzerinde sağ ve solunda açılmış kanatlarıyla güneş kursu bulunmaktadır. Hiyeroglif işaretlerine göre bu tasvir gökyüzünün güneş tanrısıdır. Bu figürün benzeri Hattuşa’daki Hiyeroglifli odanın (2 No’lu oda) arka duvarında da bulunmaktadır.
Güneş tanrısının hemen yanındaki figür ay tanrısıdır ve başlığındaki hilal işaretinden ay tanrısı olduğu belli olmaktadır.
Sauska (veya Şauşka)’nın Hizmetkarları: Ninatta ve Kulitta
Ay tanrısının sağında iki kadın figürü bulunmaktadır ve figürlerin üzerinde tanrı işaretleri görülmemektedir. Ellerinde ayna ve merhem kabı tuttukları düşünülmektedir. Ellerinde tuttukları objelerden dolayı diğer kadın figürleri profilden değil cepheden veya açılı olarak betimlenmişlerdir.
Bu iki kadın figüründen sonra omuzları üzerinde diklemesine yükselen kanatlarıyla tanrıça Sauska (Şauşka) figürü bulunmaktadır. İki kadın figürü ile bir tutulduğunda tanrıça Sauska hizmetçilerinin önünde görülmektedir. Sauska’nın önündeki figür ise bilgelik tanrısı Ea (veya tanrı Enki) figürüdür. Sağ omzu üzerinde topuz taşımaktadır.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı A Odası Ana Sahne
A odasının en sonundaki büyük kaya bloğu üzerinde ve diğerlerine göre büyük figürlerin olduğu yerdir. Ana sahne toplamda 7 metre uzunluğunda ve 2,6 metre yüksekliğindedir. Ana sahnede yedi figür betimlenmiştir. Soldan sağa figürleri anlatacak olursak:
İlk figür, iki ayağı iki kaidenin (dağ doruğu) üzerinde duran sakallı, pelerinli, sivri külahlıdır. Tanrı Kumarbi olduğu düşünülmektedir. İkinci figür de aynı şekilde durmaktadır. Ancak külahının tepesinde boğa figürü vardır. Hatti ülkesinin fırtına tanrısı olduğu düşünülmektedir.
Dağ Tanrıları Manni ile Hazzi
Üçüncü figür, iki sakallı figürün (dağ tanrıları) iyice bükülmüş enselerine basmaktadır ve kısa etekli, dört sıra halinde yarım daire biçimli kıvrık boynuzla bezeli sivri külahlı Hurri fırtına tanrısı Tesub (veya Teşup)’tur. Dağ tanrıları ise Mamni ile Hazzi’dir. Dördüncü figür yüzü Teşup’a dönük şeklinde betimlenmiş Hurri güneş tanrıçası Hepat (veya Vuruşemu, Hebat)’tır. Başında mazgal dişi gibi çıktınlar vardır. Buradaki en önemli nokta Teşup’a kadar olan soldaki tanrıların yüzleri sağa dönüktür. Hepat’tan sonraki tanrıların yüzleri de sola dönüktür. Bu iki figür en büyük tanrı ve tanrıçadır ve sahne de tanrıların karşılaşmasını anlatmaktadır.
Tanrı Şarruma
Fırtına tanrısı Teşup’un eşi Hurri güneş tanrıçası Hepat’ın arkasındaki figür sivri külahının önünde bir dizi boynuz olan, Hepat ile Teşup’un oğulları tanrı Sarrumma (veya Şarruma)’dır. Şarruma iki dağ konisi üzerinde durmakta ve dik kuyruklu bir yaban kedisinin sırtındadır. Sol elinde savaş baltası tutarken, sağ tarafında orak biçimli kılıç bulunmaktadır. Bu tanrı aynı zamanda A odasının sağ tarafındaki tanrıça figürlerinin içindeki tek erkek tanrı figürüdür.
Tanrı Şarruma’dan sonraki iki kadın figürü, çift başlı bir kartalın kanatları üzerinde duran Teşup ile Hepat’ın kızları tanrıça Alanzu ve Tesup’un bir torunudur. Burada kullanılan çift başlı kartal sembolünü Selçuklular da, Roma imparatorluğu da kullanmıştır.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı A Odası Sağ Taraftaki Tanrıçalar
Ana sahnenin hemen sağındaki İlk kabartma bloğunda üç adet tanrıça figürü bulunmaktadır ve ilk figür tahrip olmuştur. Hiyeroglif işaretlerinden tanrıça Tarru Takitu olduğu düşünülmektedir. Ortadaki tanrıçanın figürü diğerleri gibi çizgili değildir ve tanrıça Hutena (doğum tanrıçası) olduğu düşünülmektedir. Hemen yanındaki ise tanrıça Hutellurra (şans veya talih tanrıçası)’dır.
Bir sonraki kabartma bloğunda yedi tanrıça bulunmaktadır. İlk figür tanrıça Allatu’dur. Yanındaki kadın figürünün hangi tanrıça olduğu belirlenememiştir. Üçüncü figür Hurri tanrıçası Nabarbi’dir. Arkasındaki diğer tanrıçalar ise Salus (veya Şaluş), bilgelik tanrısı Ea (veya Enki)’nın eşi tanrıça Tapkina, Ay tanrısının eşi tanrıça Nikkal ve güneş tanrısı Şamaş’ın eşi Aya’dır.
Bundan sonraki tanrıça figürleri tam okunamamış olsa da sekiz tanrıça figürü bulunmaktadır. Hepsi de bilinen tanrıça özellikleriyle betimlenmiştir. Bu sekiz tanrıça kabartması Büyük Kral IV. Tudhaliya (Tuthaliya) kabartmasından önceki kabartmalardır.
Büyük Kral IV. Tuthaliya (Tudhaliya) Kabartması
Uzun paltolu ve önü açık pelerinli olarak betimlenmiştir. Sol elinde asa tutmaktadır ve dağ kolonisi oldukları belirtilen iki yükselti üzerinde durmaktadır. Çift kanatlı güneş kursunun altında ortada adı belirtilmiştir. Figürün boyu 2,20 metre, üzerine bastığı yükseltiyle birlikte ise 2,60 metredir.
Kral IV. Tuthaliya önündeki çıkıntıda bir çift tanrı ve tanrıça kabartmaları daha bulunmaktadır. Bu kabartmalar tahrip olduğundan görülebilmesi için ancak güneşin uygun duruma gelmesi gerekmektedir. Kabartmada soldaki erkek ismi belirlenemeyen bir tanrıyı, sağdaki figür ise yine ismi belirlenemeyen bir tanrıçayı betimlemektedir. Figürlerin ortasında bir masa veya sunak vardır.
B Kaya Odası Özellikleri, Tanrı ve Tanrıçaları
Yazılıkaya açık hava tapınağı içinde A odasından tamamen bağımsız bir şekilde B odası yüksek kaya duvarlarının arkasında kalmaktadır. Yapılan çalışmalar B odasının kaya tapınağının bir parçası olmadığı en azından bu amaca uygun olarak kullanılmadığı yönünde birçok bilgi bulunmaktadır. Buraya giriş A odasına giriş gibi değildir ve kaya kütlesinin arkasındandır. A odası ile arasında olan geçidin başındaki merdiven veya basamaklar modern bir eklentidir.
Yazılıkaya açık hava tapınağı B odasının girişindeki geçidin başladığı yerde sağda ve solda hiyeroglif dilinde kim oldukları belirtilmeyen iki kabartma vardır. Ancak bu kabartmadaki figürlere demon denilmektedir. Figürler insan vücudu şeklinde, adım atar pozisyonda kısa etekle tasvir edilmiştir. Başları, ağzı açık aslan şeklindedir ve havaya kaldırdıkları kolları el ile aslan pençesi karışımı belli olmaktadır. Demon kabartmaları kanatlıdır.
B Odası Koridor Biçimindedir
B odasına girilen geçit, 10 metre kadar uzunluğundadır ve genişliği 1 metre bile değildir. Geçidin ön ve orta kısımlarında Hitit çekiç izleri görülebilmektedir. Yapılan kazılarda, geçidin altında C odası denilen çok küçük bir odadan çıkartılan suyun tahliye edilmesi için pişmiş toprak boru hattı bulunmuştur.
Yazılıkaya açık hava tapınağı B odası, 18 metre uzunluğunda koridor gibi bir kaya yarığından oluşmaktadır. Koridorun bir ucunun genişliği 4,5 metre, diğer ucunun genişliği 2,15 metredir. Odanın duvarlarının düzlüğü insan yapımı değil, tamamen doğaldır. 12 metre yükseklikteki kayanın, tamamen yer hareketleri nedeniyle kırılmasından dolayı bu kadar düzdür.
On iki Yeraltı Tanrısı
Yazılıkaya açık hava tapınağı B odasında sağdaki ilk kabartma bloğudur. Önünde bir boynuz bulunan sivri külahları, kısa etekli geniş kemerli bir şekilde tasvir edilmişlerdir. Buradaki on iki yeraltı tanrısının isimleri belirtilmemiştir. B odasının sağ tarafındaki duvarda başka tanrı veya tanrıca figürü yoktur.
B Odası Büyük Kral IV. Tuthaliya Kabartması
A odasındaki kabartma gibi burada da bir Tuthaliya kabartması vardır. Ancak buradaki kabartmada Tuthaliya, koruyu tanrısı Sarrumma (Şarruma) tarafından kucaklanarak yönlendirilmektedir. Kral burada da uzun bir palto, yuvarlak bir başlık ve sol elinde kavisli bir asa ile tasvir edilmiştir.
Sağ kolu dirsekten itibaren büküktür ve elini neredeyse yüz hizasına kaldırmıştır. Korucu tanrı Şarruma sol kolunu kralın boynuna dolamış ve onun havaya kalkık kolunu bileğinden tutmuştur. Kabartmada tanrının ve kralın isimleri geçmektedir.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı B Odası Kılıç Tanrısı
Şarruma ve Tuthaliya kabartmasının solunda kılıç tanrısı kabartması vardır. Kabartmanın en üstünde sivri külah ve büyük halka küpeli bir insan başı tasvir edilmiştir. Tanrının omuzları yerine ağızları açık ve pençeleri ileride olacak şekilde iki aslan figürü vardır. Bu figürlerin altında başları aşağıya gelecek şekilde dikey olarak iki aslan figürü daha vardır. Bu aslanların da ağızları açıktır. Bu iki aslanın altında, aşağıya doğru daralan düz bir kısım gelir. Bu kısım da kılıcın kesici bölümünü ifade etmektedir.
Bu kabartmanın hemen solunda Büyük Kral IV. Tuthaliya’nın isim kartuşu vardır. Kısaca bir ifadeyle bu kralın isminin geçtiği üçüncü ve son yerdir. Buradaki kanatlı güneş kursu diğer kabartmalara göre daha basit çizilmiştir ve sağ elinde topuz tutmaktadır.

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı C Kaya Odası Özellikleri
Bu oda ufak olmakla birlikte B odasının hemen yanındadır ve günümüzde ziyaret edilememektedir. Bu oda yağmur suyunun yamaçtan gelerek zamanında B odasına toprak akmasına neden olduğu yerdir ve kazılardan sonra tekrar toprak ile doldurulmuştur.
Hititlerde Din ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı
Hitit dininde her çocuk günahkar olarak doğmaktadır ve bu günah babadan geçmektedir. Cennet ve cehennem kavramları Hititlerde bulunmadığı gibi günahların cezası bu dünyada çekilmektedir. Her insanın bir tanrısı bulunmakla birlikte her kentin de bir tanrısı bulunmaktadır. Başlarına bir felaket geldiğinde, Hititler tanrılarının kendilerinden uzaklaştıklarına inanmaktadırlar. Bu inanış Sümerlerde de mevcuttur.
1000 Tanrılı Din
Hititler kendilerine “Bin Tanrılı Halk” demektedir ve savaşlarda fethettikleri yerlerin veya bölgelerin tanrılarını da kendi tanrıları arasına dahil etmişlerdir. Ayrıca yine tanrılarının aralarında, kendilerine kıyasla eski olan medeniyetlerin; Hattiler, Luvi, Sümer, Asur ve Babil gibi uygarlıklarının da tanrıları vardır.
Hattuşa sayfasında anlatıldığı gibi her ne kadar iki yazı dili olsa da tanrılarına Hurrice, Sümerce ve Hattice isimlerle yakarmışlardır. Örneğin Fırtına tanrısı Hattice Taru, Hurrice Teşup olarak isimlendirilmiştir. Fırtına tanrısının eşi ise Hattice olarak Wuruşema, Hurrice olarak da Hepat olarak adlandırılmıştır.
Hitit dininde de en başta Fırtına tanrısı ve Arinna’nın Güneş tanrıçası (Arinna bir Hitit kentidir) gelmektedir. Eski Hitit Dönemi denilen (M.Ö. 1650 – 1450) dönemde Fırtına Tanrısı ve Güneş Tanrıçası haricinde bu çiftin oğulları Nerik ve Zippalanda şehirlerinin fırtına tanrıları, kızları Mezzulla, torunları Zintuhi bulunmaktadır. Ayrıca Fırtına tanrısının başka bir oğlu Bereket tanrısı Telipinu da bu tanrı ailesinin bir ferdidir.
Başkent Hattuşa’da bulunan tapınakların haricinde diğer Hitit merkezlerinde veya kentlerinde de tapınaklar bulunmaktadır. Bir tapınak birçok tanrı için de olabilir, tek bir tanrı için de. Ancak sadece önemli tanrılar için tapınak yapılmaktadır. Diğer tanrılar için steller veya küçük yapılar yapılmıştır.
Hitit medeniyetindeki bin kadar tanrının 600 kadarının ismi bilinmektedir.
Hititler’de Büyücülük
Hitit medeniyetinde din ile birlikte büyücülük de mevcuttur. Özellikle Babil etkisinde kalan büyü ritüelleri yapılmaktadır. Bu büyülere herhangi bir konuda; hastalıklar, adam öldürme, lanet, dedikodu, aile bireyleri ya da arkadaşlar, cinsel ilişki gibi sebeplerle başvurulmuştur.
Ayrıca Hititler’de falcılık da bulunmaktadır. Kuşların uçuşlarına göre veya hayvan ciğeri üzerindeki çizgilere göre fal da bakılmıştır. Hitit inanışına göre tanrıların istekleri ise rüya yoluyla iletilmiştir. Bunun için tapınaklarda rüya görmek için yatan rahip ve rahibeler bulunmaktadır.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı, Hitit Dininde Tanrılar ve İnsanlar
Tapınaklarda veya Yazılıkaya açık hava tapınağında çeşitli törenlerde tanrılara karşı olan sorumluluklar yerine getirilmektedir. Hem insanların tanrılara, hem de tanrıların insanlara karşı sorumlulukları vardır. Bulunan Hitit kil tabletlerinde bu sorumluluklar anlatılmıştır; adak adanması, dini yerlerin temiz tutulması gibi. Ayrıca bu kutsal bölgelere yabancılar girememektedir.
Hitit takvimine göre 165 kadar dini bayram vardır. Bu bayramların bazıları altı ya da dokuz yılda bir kutlanmaktadır. Ayrıca çeşitli mevsimsel olayların da bayramları mevcuttur. Örneğin ilkbaharda kutlanan bayram 38 gün sürmektedir. Hitit bayramlarına ‘Tahıl Yığını Bayramı’, ‘Orman Bayramı’, ‘Yıkanma Bayramı’, ‘Geyik Bayramı’, ‘Harman Bayramı’ örnek verilebilir.
Ayrıca İlgili Kaynaklar:
Hattuşaş antik kenti bilgileri
Boğazköy Müzesi Hitit eserleri
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Listesi
Karadeniz bölgesi antik kentleri, tarihi yerleri
Karadeniz bölgesi antik şehirleri, önemli tarihi yerlerin fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Taşa Yontulu Tanrılar, Hitit Kaya Tapınağı Yazılıkaya – Jürgen Seeher
Hititler ve Hattuşa – Muazzez İlmiye Çığ
Hititler – İlker Koç
Ana Hatları ile Hitit Dini
Hitit Açıkhava Tapınağı Hakkında