İzmir Şirince köyü, Ege bölgesine giden herkesin uğraması gereken bir yer; eski Rum evleri, doğal güzellikleri, meyve şarapları, ufak meydanı ve pazarı ile tarihi yerleşim yerlerinden biri. Ege bölgesinde görülmesi gereken gezilecek yerlerden biri olan Şirince köyü’ne nasıl gidilir, nerededir, Şirince köyü tarihçesi, mimari özellikleri, gibi konular yazı içeriğinde bulunmaktadır.
Şirince köyüne gitmek için, İzmir Selçuk’a gitmeniz gerekmekte ilk olarak. Efes antik kentinin bulunduğu Selçuk ilçesi merkezinde Şirince tabelası mevcut. Tabela sonrasında 7 km kadar mesafede Şirince köyündesiniz. Aslında Şirince’ye iki yoldan gidilmekte. Biri uzun ve çok daha virajlı olan, diğeri bahsettiğimiz kısa olan yol. Uzun yolu denemenizi tavsiye etmiyoruz.
Bununla birlikte Nesin Matematik Köyü’ne de uğramanızı tavsiye ederiz. Şirince’ye çok yakın olan Nesin Matematik köyü hakkında ulusal basında çok sık haber duyduğunuza eminiz. Bununla birlikte 2023 yılının Ekim ayında geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü 25. Genel Kurul kapsamında Şirince ‘Dünyanın En İyi Turizm Köyü’ ödülüne layık olmuştur.
Şirince köyü fotoğrafları için tıklayınız
Şirince Köyü Fotoğrafları İzinsiz Kullanımı
Şirince Köyü’nün ‘Dünyanın En İyi Turizm Köyü’ seçilme haberini sitemiz için editlerken aşağıdaki iki haber kurumunun yine aşağıdaki 2013 yılında çektiğimiz fotoğrafı izin almadan kullanmalarını görerek üzüldüğümüzü ve kınadığımızı bildiririz. Cnnturk ve Gazeteduvar haber siteleri sahibinden izin almadan fotoğraf kullanmaktadır.
Şirince Köyü Tarihçesi
İzmir Şirince’si, aslında bir Rum köyü, ancak nüfus mübadelesi yıllarından sonra köyü kuran ve burada yaşayan Rumlar, Yunanistan’a 1923 yıllarında gönderilmiş ve akabinde 1950’lerde nüfus 700 kişiye kadar düşmüş. Oysa 19.yy’da 1800 kadar hane varmış ve tabi ki son yıllarda turizm burayı da vurmuş. Düşünsenize bundan 30 yıl kadar önce Şirince’yi pek bilen bile yok. Önceleri incir üretimi, zeytincilik, bağcılık yapan halk, son on yıllarda turizmin artmasıyla tekrar bu alanlara yönelmiş.
Şirince’nin isminin nereden geldiği, çeşitli kaynaklarca farklılık göstermektedir. ‘Kırkınca’, ‘Çirkince’ bunlardan en çok bilinen iki tanesidir. Kırkınca isminin eski çağlarda dağlara vuran kırk kişiden geldiği söylenir. Çirkince isminin ise zamanında çalıştırdığı köylüleri azad eden bir toprak ağasının köylülere sorduğu nereye yerleşeceksiniz sorusuna karşın aldığı ‘Çirkince bir yere’ cevabından geldiğidir. Rumca telafuzunda ise Kirkince, Kirkice gibi isimler almıştır burası.
Şirince köyünün girişindeki tabelada ise, “köyün Aydınoğulları zamanında kurulduğu düşünülmektedir” yazmaktadır. Sabahattin Ali 1947 yılında buraya geldiğinde, ilk gelişinin üzerinden 30 yıl geçtiğini söyleyerek eski güzelliğinden eser kalmadığını belirtmiştir.
Şirince köyü, 1986 yılında ‘Doğal SİT Alanı’, onbir yıl sonra 1997 yılında ise ‘Üçüncü dereceden Doğal SİT Alanı’ ilan edilmiştir. Bu tarihten sonra yapılan ya da restorasyon geçiren evler hakkında 2011 yılında kaçak olduğu gerekçesiyle yıkım kararı verilmiştir. Ancak tepkiler sebebiyle yıkım gerçekleşmemiştir.
Şirince’de Kalınacak Yerler
Şirince’de son yıllarda artan pansiyonlar nedeniyle rezervasyon sıkıntısı çekmeyebilirsiniz. Ancak tüm mevsimler açık olan pansiyonlara talepte artış olduğunu da bilmeniz gerekmekte. Bu yüzden buraya gidecekseniz rezervasyonunuzu önceden yaptırmalısınız. Pansiyonlar genelde eski Rum evlerinden ya da köy evlerinden oluşmaktadır. Ancak neresi olursa olsun keyif alacağınıza eminiz. Horoz sesleriyle uyanıp, keyifli bir köy kahvaltısı yapacağınız gününüz eminiz ki iyi geçecektir. Pansiyon fiyatları ise çok pahalı değil, sadece haftasonu için bile gidilip konaklanacak bir tarihi köy burası. Oysa haftasonu tamamen insan keşmekeşi olduğunu unutmayın. Ayrıca Şirince’de pansiyonların yanında birkaç da otel bulunmaktadır.
Şirince Rum Evleri
Şirince’nin asıl sakinleri olan Rumların, mübadele yıllarında Yunanistan’a gönderildiğini söylemiştik. Köydeki tarihi evler de tipik Rum evleri mimari özelliklerini barındırmaktadır. Genelde iki katlı olan evlerin pencereleri aynı boyda. Alt katları kargir olan evlerin üst katları ahşap ve evlerin hepsi beyaza boyanmıştır.
Alt katlara nazaran üst katlardaki pencere sayısı daha çok olup geometrik yapıdadır. Evler köye bakan yamaçlara yapılmış olmasına rağmen hiçbir ev diğerinin güneşini veya manzarasını kapatmamaktadır. Bu özellik Safranbolu tarihi evlerinde de bulunmaktadır. Odalarda şömine bulunmakta olup, bu şömineler şu an için dekoratif amaçlı kullanılmaktadır.
İzmir Şirince Kiliseleri
Şirince’de bulunan iki adet kilise vardır, Vaftizci Yahya Kilisesi (St. John The Baptist Church) ve St. Demetrius Kilisesi.
Vaftizci Yahya Kilisesi (St. John The Baptist Church), 1805 yılında yapılmış olup Kubbeli Kilise olarak da bilinmektedir. Vaftizci Yahya (Ayios Ioannes Prodomos) adına yapılan kilisenin 1800 yılında meydana gelen depremde yıkılan kilisenin yerine yapıldığı düşünülmektedir. 1990’lı yıllarda restore edilmiştir. Şirince köyüne hakim bir konumda olup, özel mülk içindedir.
St. Demetrius Kilisesi ise kitabesi olmadığından gerçek ismi bilinmemektedir. Köyde yaşayan Rumlar tarafından 19. yy’da yaptırılmıştır. Kilise 2012 yılına kadar harap haldeyken yapılan restorasyon ile kurtarılmıştır. Kilisede bulunan panolar halindeki fresklerde 12 havarinin resimleri mevcuttur. Ancak günümüze kadar Andreas ve Markosun resimleri iyice korunmuş halde gelebilmiştir.
İzmir Şirince Şarapları
Meyve şarabı denilince aklımıza ilk ve tek gelecek olan yerdir Şirince köyü. Aslında eleştirilecek tek konu da zaten Şirince şaraplarıdır. 2010 yılına kadar organik olarak meyve şarabı yapan köy, ne yazık ki gerek ekonomik sebepler, gerekse meyveciliğin karşılaştığı zorluklar nedeniyle artık organik olarak meyve şarabı yapamamaktadır. Bunu bizler değil, köydeki şarap satıcılarının bir kısmı söylemektedir. Artık Türkiye’nin birçok yerinde büyük marketlerden satın alabileceğiniz meyve şaraplarının arkasındaki etikete bakarsanız bunun böyle olduğunu anlayacaksınız.
Daha hızlı ve seri üretim yapmak için ne yazık ki meyve şaraplarının tadını da bozdular. Şirince’ye gittiğinizde şarap tadımı yaptığınızda eğer eski şarapların tadını hatırlıyorsanız ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Bu köy hakkında yapabileceğimiz iki eleştiriden biri olarak gezi yazımızdaki yerini alsın.
Köy hakkında ikinci eleştirimiz ise, son zamanlarda köydeki tarihi dokunun gittikçe mahvedilmesi ya da yozlaşmasıdır. Ne yazık ki burası, Çeşme veya Alaçatı’dan pek bir farkı kalmamaya başlamış durumdadır. Şirince’ye gelen özellikle yerli turistler veya gezginler ne yazık ki köyü mahvetmekte; tarihi değerlere saygı duymamaktadır.
Şirince’de Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler
Meyve şaraplarından (organik bulursanız) tatmalı ve yöresel yemeklerinden kesinlikle yemelisiniz, doğal ürünlerinden alın deriz; zeytinyağlı, kekikli vs sağlık ürünleri vs. Köye hakim bir tepeden köyün fotoğraflarını çekin, sabah serinliğinde erken kalkın.
Köyün içine arabayla kesinlikle girmeyin, arabayla girseniz bile çok zorlayıp da ara sokaklara girmeyin, arabayla aynı gün dönecekseniz içki içmeyin, şarap alırken gerçek meyveden yapılıp yapılmadığını bir şekilde öğrenin.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi Şirince köyü, dört mevsim ziyaret edebileceğiniz bir köy. Haftasonları kalabalık olan köy meydanı ve çarşısında yürümek zor. Bu yüzden aracınızı köy girişindeki parklardan birisine bırakabilirsiniz. O kalabalıkta arabasıyla köyü gezmeye çalışanlar gerçekten komik görünmekte. Hafta arası ise köy daha bir sakin. Özellikle köyün tüm evleri tepelerin yamaçlarında ve tüm evler birbirini görmekte. Fotoğraf tutkunlarının köyün sokaklarında dolaşarak fotoğraf çektiklerini her zaman görebilirsiniz.
Tabi bunun yanında köyün içinde birçok kafe, lokanta gibi yemek yiyebileceğiniz yerler de mevcut. Hatta abartı derecesinde fazlalar. Gündüzleri iğne atsanız yere düşmeyecek olan köyün havasını koklamak, dinginliğini yaşamak istiyorsanız köyde en azından bir gece geçirmenizde fayda var.
Sevan Nişanyan ve Şirince Köyü
Şirince’den bahsetmişken Sevan Nişanyan’dan bahsetmemek olmaz. Eşi Müjde Nişanyan ile birlikte 1995 yılında, köye yerleşen Sevan Nişanyan, buradaki geleneksel mimari dokuyu canlandırmak ve korumak için birçok çalışma yapmıştır. Köyü kişisel çabalarıyla tanıtmaya çalışmıştır. Köyde yapmış olduğu çalışmalarla köy halkının turizmle içli dışlı olmasını sağlamıştır. Hatta köydeki yıkılmakta olan evleri resmi izin olmadan restore ettiği gerekçesiyle 2001 yılında 2863 sayılı kanun kapsamında 10 ay hapis cezası almıştır. 2017 yılında cezaevinden firar etmiştir.
2012 Efsanesi
Bir çoğumuz hatırlarız, 21 Aralık 2012 yılında Marduk dünyaya çarpacak ve dünyada sadece iki yer kurtulacaktır. İlki burası, ikincisi ise Fransa’da bir yer. Şirince’ye birçok defa gitmemize rağmen, 2012 yılından sonra da gittik ve köylülere 2012 kıyametini ve köye ilgi olup olmadığını sorduk. Aldığımız cevap gayet güzeldi, sadece 150 polis ve jandarmanın geldiğini, gece konaklayanların deliler gibi eğlendiği ve sabah da bir şey olmadığıydı :).
Ayrıca İlgili Linkler:
Şirince fotoğrafları
Ege bölgesi antik kent ve tarihi şehirler
Ege bölgesi görülecek ve gezilecek tarihi ve antik yer fotoğrafları
İzmir – Denizli güzergahı
Fethiye – Karina güzergahı
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Sevan Nişanyan kimdir?