Hatay Arkeoloji Müzesi Eserleri Mozaikleri ve Bilgileri

Hatay Arkeoloji Müzesi Uyuyan yolcu heykelciği Mermer Antakya Helenistik Dönem - Statuette of sleeping traveller Marble Hellenistic Period

Hatay Arkeoloji Müzesi Önemli Eserleri

Hatay Arkeoloji Müzesi Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde bulunan gerek mozaikleri ve gerekse şehrin çeşitli antik bölgelerinde bulunan eserleri sergileyen Türkiye’nin en önemli müzelerindendir. 2014 yılında hizmete giren müzede bölgenin Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinden eserler bulunmaktadır. İçindeki mozaikler toplamda 3250 m2 alana yayıldığı için dünyanın en büyük tek parça mozaiklerinin sergilendiği müze unvanını da elinde bulundurmaktadır. Bununla birlikte Antakya darphanesinde basılmış olan çok özel bir sikke koleksiyonuna sahiptir. Sadece Akdeniz Bölgesi gezilecek müzeleri arasında değil, Türkiye ve dünya müzeleri arasında da önemli yere sahiptir.

Antakya (Antioch), tarih boyunca bölgenin en önemli kenti olmuştur. Büyük İskender’in generallerinden olan I. Seleukos tarafından M.Ö. 4.yy’ın sonunda kurulmuştur. Siyasi ve ekonomik olarak büyüklüğü Baharat Yolu, İpek Yolu, Kral Yolu’nun yakınlarında olmasına ve Helenistik Yahudiliğinin (Yahudiliğin ve eski Yunan kültürü sentezi) ve İkinci Tapınak Dönemi Yahudiliğinin merkezleri olmasına bağlıdır. Şehrin asıl gelişmesi ise Roma İmparatorluğu döneminde olmuştur. Erken Hristiyanlığın ortaya çıkmasında ve yayılmasında da çok önemli rolü bulunmaktadır. Sık yaşanan depremlerle ve savaşlarla önemini kaybetmiştir. Antik şehir ise günümüz Antakya’sının altında bulunmaktadır.

6 Şubat 2023 Tarihinde saat 04:17 ve 13:24’te merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde olan 7.8 ve 7.5 büyüklüğündeki depremlerden dolayı Antakya başta olmak üzere Hatay da ağır kayıplar vermiştir. Toplamda ise Almanya’nın yüzölçümü kadar bir bölgede ağır hasar olmuş ve 14 milyon kişi etkilenmiştir. Tüm bu bölgede ilk gün tarihi yapılar da dahil olarak 39 binden fazla bina yıkılmıştır. Hatay’da ise tüm depremler sonrasında 55.589 bina yıkılmış veya ağır hasar almıştır. Farklı kaynaklara göre ise bu rakam 80.000 civarındadır.

Hatay Arkeoloji Müzesi fotoğrafları için lütfen tıklayınız

Hatay Arkeoloji Müzesi Ziyaret Saatleri ve Bilgileri 2025

6 Şubat 2023 tarihindeki depremden dolayı müze ziyarete geçici olarak kapalıdır. 2024 yılı itibari ile müzede hasar ve onarım çalışması yapılmaya başlanmıştır. Ancak müze eserlerinin bir kısmı 31 Aralık 2024 tarihine kadar sergilenmeye devam etmesi amacıyla Gaziantep Zeugma Müzesi’ne nakledilmiştir. Bununla birlikte 150 mühürlü kutu/sandık içerisinde 400 kadar eser Kırşehir Müzesi’ne gönderilmiştir.

Onarım bitimi ve müzenin tekrar açılması ise 2025 yılı içinde planlanmıştır. Müzenin tekrar açılmasına müteakip eserler tekrar Hatay Arkeoloji Müzesi’ne getirilecektir. Ayrıca müze ile güncel bir bilgi almak için  hataymuzesi@ktb.gov.tr mail adresinden ve 0326 225 10 60 veya 62 numaralı telefonlardan yardım alınabilir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Eserleri İçinde Görülmesi Gereken Eserler

  • Antakya Lahdi
  • Şuppiluliuma Heykeli
  • Sivriltilmiş Kafatası
  • Çift Aslanlı Sütun Kaidesi
  • Tanrı ve Tanrıça Heykelcikleri
  • Mozaikler

Antakya’da bulunan Hatay Arkeoloji Müzesi envanterinde yer alan tarihi, arkeolojik ve sanat eserleri birbirinden değerli olsa da her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turisti, meraklıyı çeken öne çıkmış eserleri bulunmaktadır.

Antakya Lahdi

Arkeoloji literatüründe ‘Sütunlu Lahitler’ olarak bilinen gruba giren bu mermer lahit, Antakya Merkez Harbiye Caddesi, Kışlasaray Mahallesi 487 parseldeki sit sahası içinde bir temel kazısı sırasında bulunmuş olup yapılan araştırmalar neticesinde Afyonkarahisar yakınındaki İscehisar’da (antik Dokimeion) yapılmıştır. Stil özelliklerine göre M.S. 3.yy ortalarına tarihlenmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Lahdi Aslan Avı Sahnesi - Hatay Archaeology Museum Antakya Sarcophagus lion hunting scene
Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Lahdi Aslan Avı Sahnesi – Hatay Archaeology Museum Antakya Sarcophagus lion hunting scene

Lahit iki parçadan oluşmaktadır: Asıl lahit teknesi ve bu tekneyi kapatan kapak. Cenazelerin içine konulduğu asıl tekne, uzunluğu 2.47 metre, genişliği 1.22 metre, yüksekliği 1.20 metre ebatlarındadır. Kapak ile birlikte yükseklik 2.46 metredir. Lahit ilk bulunduğunda içinde bir erkek, ikisi kadın olmak üzere üç yetişkin bireye ait iskeletler ve yanlarına bırakılan ölü hediyeleri görülmüştür. Lahdin kapağı bir yatak şeklinde yapılmış olup üzerinde bu yatağa yarı uzanmış durumda karı-koca figürleri görülmektedir. Erkeğin başı boynundan itibaren eksiktir. Antakya Lahdi’nin üzerinde, dört yüzünde hangi figürler bulunmaktadır?

Uzun Yüz – Ön Yüz

Bu yüzde yapılan önüne ve arasına yerleştirilmiş beş figür bulunmaktadır. Köşelerde her biri bir tabure üzerine oturmakta olan yaşlı bir kadın ve erkek figürü bulunmaktadır. Bunların arasında da üç figür görülmektedir. Ortadaki figür en gençleri olarak betimlenmiştir. Genç figürün sağında sakallı erkek köşedeki kadına, solundaki kadın ise oturan yaşlı erkeğe bakmaktadır. Muhtemelen hayatın gençlik, olgunluk, yaşlılık gibi çeşitli safhalarını anlatmaktadır. Bu tür sahneler veda sahnesi olarak da tanımlanabilir.

Birinci Dar Yüz

Bu yüzün cephesinde bir kapı bulunmaktadır. Burası mezarın kapısını temsil etmektedir. Kapının önünde aslan bacağı şeklinde ayağı olan bir sehpa ile üzerinde tütsü vazosu yer almaktadır. Kapının bir yanında başı örtülü ve elinde bir koku kabı tutan bir kadın, kapının diğer yanında ise sağ elinde bir sunu kasesi, sol elinde bir kitap rulosu tutan bir erkek bulunmaktadır. Kadın ile kapı arasında ayrıca ileriye doğru uzanmış bir kurbanlık boğa mevcuttur.

Arka Yüz

Bu uzun yüzde bir aslan avı sahnesi betimlenmiştir. Burada da hem yapıların nişlerinin içinde ve aralarında beş genç avcı figürü görülmektedir. Ortadaki nişin içindeki avcı at üzerinde elindeki uzun mızrağı aslanın başına saplamıştır. Atın altındaki avcının köpeği aslana hamle yapmıştır. Diğer figürler ise yaşanan olayı izler gibi görülmektedir.

İkinci Dar Yüz Buradaki sahnede ortadaki yapı önünde ayakta genç bir kadın ve iki yanında genç erkek figürleri yer almaktadır. Kadın ile sağdaki genç birbirlerine bakarken, omuzunu açıkta bırakan elbiseli üçüncü genç sahnedeki diğer iki kişiye bakmaktadır. Bu kişilerin de aile bireyleri olduğu düşünülmektedir.

Şuppiluliuma Heykeli

Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’nın heykeli 2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Tell Tayinat höyüğünde yapılan kazılarda iç kale kapısı alanında bulunmuştur. Heykelin sırtındaki Luvice Hiyeroglif yazıt, bu heykelin Geç Hitit Patina/Unki krallığında hüküm süren II. Şuppiluliuma olduğunu göstermiştir. Heykel 1.5 metre boyunda ve 1.5 ton ağırlığındadır. Heykelin bir elinde mızrak diğer elinde başak bulunmaktadır. Heykelin kendisi bazalt taşından, meraklı, şaşkın bir ifade ile bakan gözleri kireç taşından yapılmıştır.

Hatay Arkeoloj Müzesi Suppiluliuma Heykeli - Hatay Archaeology Museum Statue of Suppiluliuma
Hatay Arkeoloj Müzesi Suppiluliuma Heykeli – Hatay Archaeology Museum Statue of Suppiluliuma

Şuppiluliuma Heykeli sırtında yazan Luvice hiyeroglif yazıtın çevirisi şu şekildedir: “… ama O benim rakibim oldu ve ben O’ndan Memleket aldım ben ve o’nun için x-TAMI’de sınır yaptım ve ben Suppiluliuma b(enim) baba(m için) bir stel dik(tim)… erdemli/faziletli baba(ya) doluluk?… önünde… 100 şehir… in şehri…”

Sivriltilmiş Kafatası

Şeyh Höyük’te yapılan kazılarda ele geçen kafataslarının, kemiklerin hala yumuşak olduğu ve bebeklik çağlarında sarılarak şekillendirilmesi sonucunda deformasyona uğramış olduğu tespit edilmiştir. Tell Kurdu höyüğünde bulunan bazı insan heykelciklerinin kafalarının uzatılmış olması böyle bir uygulamayı gösterebilir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Sivriltilmiş Kafatası Tell Şeyh Höyük Kalkolitik Çağ - Hatay Archeology Museum Pointed Head Skull Chalcolithic Age
Hatay Arkeoloji Müzesi Sivriltilmiş Kafatası Tell Şeyh Höyük Kalkolitik Çağ – Hatay Archeology Museum Pointed Head Skull Chalcolithic Age

Yakındoğu’yu kapsayan bir coğrafyaya yayılmış olan kafatası biçimlendirmesi Neolitik Dönem’de başlayan ve günümüze kadar devam etmekte olan bir gelenektir. Ancak Obeyd Dönemi ile eşleştirilen M.Ö. 5.bin yılda daha kapsamlı bir şekilde uygulanmıştır. Arkeologlar bu uygulamanın ya bireyi toplumdaki diğerlerinden ayırt etmek ya da etnik veya sosyokültürel bir gruba ait olmanın gerektirdiği özdeşliği vurgulamak ve grup üyeliğine kabul olmak için yapılan gelenek olarak yorumlamaktadır.

Çift Aslanlı Sütun Kaidesi

Tayinat Tapınakları denilen ve Tayinat’ta bulunan dinsel mimari ile yapılan iki tapınağın birindeki sütunların birinin kaideleri biçimindedir. M.Ö. 7.yy’a tarihlenmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Aslan Heykeli Bazalt MÖ 9.yy - Hatay Archaeology Museum Lion Statue Basalt 9th century BC
Hatay Arkeoloji Müzesi Aslan Heykeli Bazalt MÖ 9.yy – Hatay Archaeology Museum Lion Statue Basalt 9th century BC

Tanrı ve Tanrıça Heykelcikleri

Özellikle Roma Dönemi’ne ait tanrı ve tanrıça bronz heykelcikleri gerek işçilik gerekse çeşitlilikleri açısından, Herakles’ten Afrodit’e, Apollon’dan Athena’ya, Eros’tan Kentauros’a görülmeye değer bir koleksiyondur.

Hatay Arkeoloj müzesi Apollon Hermes Athena heykelcikleri Bronz Roma Dönemi - Hatay Archaeology Museum Apollon Hermes Athena Bronze Roman Period
Hatay Arkeoloj müzesi Apollon Hermes Athena heykelcikleri Bronz Roma Dönemi – Hatay Archaeology Museum Apollon Hermes Athena Bronze Roman Period

Mozaikler

Hatay Arkeoloji Müzesi eserleri içinde yer alan mozaikler genellikle M.S. 2.yy ile 5.yy arasına tarihlenen mozaiklerdir. Bu mozaikler Roma ve Bizans Dönemi mozaikleridir. Müzenin geniş salonlarında sergilenen mozaikler daha çok Roma sanatının klasik dönemi olarak bilinen 2. ve 3.yy’lar arasında Antoninus ve Severius dönemlerinde yapılmış figürlü mozaiklerdir. Tanınan kişilerin, prenslerin, prenseslerin, imparatorların ve varlıklı kimselerin hayalini süsleyen, efsanevi güzelliğiyle dillere destan olan, dönemin ihtişamlı villalarının, sarayların bulunduğu Daphne (Harbiye), mozaiklerin bulunduğu gözde yerlerden biriydi. Peri kızı Daphne Diana Mabedi’nin de bulunduğu bu yerde, dört bir taraftan gelen ünlü kişiler ağırlanırdı. Bu dönemde yapılan binalar eşsiz mozaiklerle süslenirdi. Zamanla sanat merkezi haline gelen Antakya, mozaikleriyle dünyada haklı bir üne kavuşmuştu.

İlk örneklerine Mezopotamya’daki Uruk Tapınağı’nda M.Ö. 4000 yıllarında rastlanan mozaikler, başları renkli kil çivilerle duvarlara yarı gömülmüş sütunlarda yer alarak beyaz renkli konik killerin saplanmasıyla oluşmuştur. Başlangıçta basit renklerden oluşan mozaiklere zamanla yeni renkler, geometrik şekillere de insan ve hayvan figürleri eklenmiştir. Daha çok Antakya çevresinde bulunan Roma dönemi mozaikleri ise renkli taşlardan yapılmış, insan ve hayvan figürlerinden ve mitolojik sahnelerden oluşan geometrik bordürlerle çevrelenmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Perseus Andromeda ve Bakhalar M.S. 2.-3.yy Samandağ - Mosaic of Perseus Andromeda and Bacchae 2nd-3rd Century AC
Hatay Arkeoloji Müzesi Perseus Andromeda ve Bakhalar M.S. 2.-3.yy Samandağ – Mosaic of Perseus Andromeda and Bacchae 2nd-3rd Century AC

Müzede sergilenen mozaikler; sayılarının çokluğu, kalitesi ve büyüklüğü açısından dünyadaki tarihi eserler arasında çok önemli ve değerli bir yerde durmaktadır. Yazının en altındaki bölümde Hatay Arkeoloji Müzesi mozaiklerinin detaylı anlatımları yer almaktadır.

Hatay Arkeoloji Müzesi Bölümleri, Sergi Alanları ve Salonları

2011 Yılında yapımına başlanan ve 2014 yılında hizmete giren Hatay Arkeoloji Müzesi, 53.500 m2 arazi içinde 32.754 m2 kapalı alanı ve 10.700 m2 sergileme alanına sahiptir. Müzede 19 bine yakın arkeolojik eser, bine yakın etnografik eser, 14 bine yakın sikke ve mühür bulunmaktadır. Hatay Arkeoloji Müzesi, günümüzde dünyanın üçüncü büyük sikke koleksiyonuna sahip müzedir.

Yapılan arkeolojik araştırmalara göre Hatay’da yaşam M.Ö. 43.000 ile M.Ö. 17.000 yılları arasında Üçağızlı Mağarası’nda başlamıştır. Müzeye de işte bu mağaranın canlandırması ile girilmektedir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Sergi Bölümleri

Geniş bir alanda bulunan müzenin eserleri toplamda 20 ana bölümden oluşan sergi salonlarından meydan gelmektedir. Bu bölümlerin haricinde Danışma, Bilet Satış, Geçici Sergi Salonu, Çocuk Eğitim Alanı, Sinevizyon Odası, Müze Mağazası ve Kafe ile tuvaletler bulunmaktadır. 20 Ana bölüm sırası ile aşağıdaki gibidir:

  1. Mağara
  2. Amuk Ovası (Amik Ovası)
  3. Selevkoslar
  4. Tykhe
  5. Mitoloji
  6. Seramik Eserler
  7. Roma 1
  8. Cam Eserler
  9. Maden Eserler
  10. Roma 2
  11. Krallar
  12. Daphne Evleri
  13. Küçük Taş Eserler
  14. Lahitler
  15. Mozaik Yolu
  16. Martyrion
  17. Erzin
  18. Ortaçağ
  19. İslami Dönem
  20. Hazine

Hatay Arkeoloji Müzesi Sergi Salonları

Müzenin sergi salonları, ana bölümlerden de görüleceği üzere kronolojik sıra ile oluşturulmuştur. Üçağızlı Mağarası canlandırması ile girilen müze, Paleolitik Çağ (Eski Taş Çağı) eserleri ve buluntuları ile başlamaktadır. Bu bölümde Oldowan taş aletleri, Acheulian taş aletleri, Levallois taş aletleri, Üst Paleolitik taş aletleri sergilenmektedir. Bu bölümde Üçağızlı Mağarası buluntuları sergilenmektedir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Arsuz Stelleri - Hatay Archaeology Museum Stelas of Arsuz
Hatay Arkeoloji Müzesi Arsuz Stelleri – Hatay Archaeology Museum Stelas of Arsuz

Üçağızlı Mağarası

Üçağızlı Mağarası Hatay’ın Samandağ ilçe merkezinin 12 km güneyinde yer almaktadır. Mağara 1988 yılında bir yüzey araştırması sırasında Angela M. Deroche tarafından bulunmuş ve iki yıl boyunca kazılmıştır. Günümüze kadar gelen kazı çalışmaları ise 1997 yılından itibaren Erksin Güleç tarafından yürütülmektedir. Bu sergi alanında mağara içinde ilk insanlar tarafından etçil ve otçul hayvanların kemikleri de sergilenmektedir.

Höyükler

Bu sergi alanlarında ise Neolitik dönemden Demir Çağı sonuna kadar yerleşilmiş olan höyüklerden çıkartılan buluntular, kemikler ve taş aletler sergilenmektedir. Genel olarak Amik ovasında yer alan Tell Kurdu, Tell Tayinat ve Tell Aççana höyüklerindeki buluntular görülebilir. Ayrıca bu höyüklerin mimarileri de müze içerisinde canlandırılmıştır.

Bu höyükler haricinde Tell Cüdeyde, Çatalhöyük, Tabal el Akrad, Kinet Höyük, Al Mina ve Sabuniye’den çıkartılan eserler, buluntular da bu bölümde görülebilir. Bu bölümde aşağıda görüleceği üzere birçok eser; sivriltilmiş kafatası, Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’nın heykeli, Arsuz stelleri görülmeye değerdir.

Tayinat Tapınakları – Kutsal Faaliyet Merkezi

Bu bölümdeki canlandırmalardan biri de Tayinat Tapınakları’ndan biridir. Dinsel mimari geleneklere dayanarak tapınaklardan birinin planına göre yapılmıştır. Gösterişli cephelerine karşın, tapınaklar oldukça basit bir mimariye sahiptir; kutsal faaliyet merkezi bir konumda duran kült objelerine ya da cella veya iç odanın arka duvarına bağlı yüksek platforma odaklanmaktadır.

Duruşlarıyla birbirine dik açıda bulunan çift tapınak, toplum ve tanrılar arasındaki bağlantıları temsil eden stel ve abideler içeren ve anma törenlerinin yapıldığı taş döşemeli ortak bir avlu alanına açılmaktadır. Bu iki tapınağın Teşup veya Ba’al Hadad olarak isimlendirilen fırtına tanrısına ve Hepat veya Astarte olarak isimlendirilen eşine adandığı düşünülmektedir. Bu alanda da bazalt aslan heykelleri görülmeye değerdir.

Toprakhisar Höyüğü

M.Ö. 4000 yıllarının özellikle tarımsal faaliyetlerinin bulunduğu Toprakhisar Höyüğü, Altınözü’ndeki Yarseli Barajı’nda yükselen sular sebebi ile tehlike altındadır. 2016 yılından itibaren güncel kazı çalışmaları yapılmaktadır. Höyükte özellikle zeytincilik ve bağcılık ile ilgili araştırma yapılmıştır. Hatay Arkeoloji Müzesi içerisinde ise bu höyükte bulunan eserler görülebilir.

Aççana Höyüğü

Mukiş Krallığı’nın başkentliğini de yapmış olan Aççana Höyüğü Reyhanlı’da bulunmakta ve tarihi günümüzden 4000 yıl öncesine dayanmaktadır. Höyükte sayıları bini bulan Akadça, Sümerce ve Hititçe tabletler bulunmuştur. Bu tabletler aynı zamanda Hatay’ın en erken yazılı tarihinin belgeleri kabul edilmektedir.

Hatay Arkeoloj Müzesi Antakya Tablet Esarhaddon'un Veraset Anlaşması - Hatay Archaeology Museum Esarhaddon's Succession Treaty
Hatay Arkeoloj Müzesi Antakya Tablet Esarhaddon’un Veraset Anlaşması – Hatay Archaeology Museum Esarhaddon’s Succession Treaty

Höyükte bulunan kil tabletlerde birçok konuda bilgi bulunmakla birlikte, zeytin ve üzümün ticarette takas değerinin yüksek olduğu yazmaktadır. Aynı şekilde üzüm ve zeytin şehirlerin farklı ve yüksek statülerde olduğu, krallığın üretimi kontrol ettiği ve bunun için çeşitli idari binaların var olduğu da belirtilmektedir. Ayrıca ürünlerin hasadında çalışan işçilerin paylarını yine bu ürünlerden aldığı da tabletlerde belirtilmektedir.

Tell Tayinat Höyüğü (Kunulua)

Hatay Arkeoloji Müzesi eserleri içinde görülen Patina (Geç Hitit) kralı Şuppiluliuma heykelinin de bulunduğu Tell Tayinat Höyüğü Amik Ovası’nın güneyinde yer almaktadır. Üzüm ve zeytin gibi ürünler bu höyüğün ekonomisi içinde önemli yer tutmaktadır. Asur kayıtlarında, Patina kralları tarafından kendilerine verilen haracın içinde Amik Ovası’ndan gelen şarabın çok değerli olduğu yazmaktadır.

Yapılan kazılarda üzümlerin suyunu çıkartmak için kullanılan pres, ürünlerin depolanması için kullanılan çok sayıda seramik kap bulunmuştur. Buluntular arasında ince, narin kadehler de ilgi çekicidir.

Cüdeyde Höyüğü

Amik Ovası’nın büyük höyüklerinden olan Cüdeyde Höyük, Reyhanlı ilçesinin 19 km güneydoğusunda oval biçimli 370x250x31 metre ebatlarındadır. Çok katmanlı olan höyükte dörtgen planlı ve çok odalı, kerpiç tuğlalı ev mimarisi ile karşılaşılmıştır. Höyüğün çeşitli katmanlarında Doğu Anadolu’nun Karaz benzeri seramikler, bölgenin madencilik teknolojisini en iyi anlatan alet, silah ve heykel örnekleri bulunmuştur. Ayrıca kutsal at nalı biçimli seyyar ocakların üç bitimleri insan şeklinde yapıldığı görülmüştür.

Akrad Höyük

Hatay’ın kuzeydoğusunda Aççana Höyüğü’nün 15 km doğusunda Suriye sınırına yakındır. 150×220 metre ölçülerinde olan höyük 1936 yılında R. J. Braidwood tarafından yüzey araştırması sırasında bulunmuş ve belgelenmiştir. 1948-1949 yılları arasında ilk kazılar S. Hood tarafından yapılmıştır. Höyükte toplamda 7 tabaka bulunmuş olup en eski katman Obeyd Dönemi’ne tarihlenmektedir. Bu katmanda üç odalı kerpiç duvarı büyük bir yapıya rastlanmıştır.

Şeyh Höyük

Hatay il merkezinin 14 km güneydoğusunda Madenboyu köyünün güneydoğusunda bulunmaktadır. 1936 yılında yüzey araştırılması sırasında R. J. Braidwood tarafından bulunmuştur. İlk olarak 1947-1948 yıllarında A. Dönmez yönetiminde kazılmıştır. Höyükte Kalkolitik Çağ’a ait 12 katman olduğu tespit edilmiştir. Halaf Dönemi’ne ait olduğu tespit edilen katmanda ikisi erkek üçü kadın beş insan iskeleti bulunmuştur. Yine çeşitli katmanlarda boyalı seramik kaplar bulunmuştur. Kapların bir kısmı geometrik desenli, bir kısmı ise güneş, kuş, göz, tavus kuşu, dört ayaklı hayvan motifleri görülmektedir.

Çatalhöyük

Hatay ilinin kuzeydoğusunda Reyhanlı’nın 4 km kuzeybatısındadır. Oval biçimli höyük 430×265 m ölçülerinde ve 25 m yüksekliğindedir. 1933 yılında R. J. Braidwood başkanlığındaki yüzey araştırmasında keşfedilmiştir. Çatalhöyük 9 yapı evresi barındırmaktadır. Höyükte yapılan kazılarda Tunç Çağı’na ait heykelcikler, Uruk Dönemi’ne ait ağzı şevli çanaklar ve mühürler bulunmuştur. Hatay Arkeoloji Müzesi eserleri içinde bunlarla birlikte silindir mühürler, damga mühürler, taş buhurdanlıklar, sürme taşları, taş vazolar, dokuma tezgâhı ağırlıkları görülebilir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Pers Atlısı heykelciği M.Ö. 330-30 - Hatay Archeology Museum Persian Horseman Hellenistic Period 330-30 BC
Hatay Arkeoloji Müzesi Pers Atlısı heykelciği M.Ö. 330-30 – Hatay Archeology Museum Persian Horseman Hellenistic Period 330-30 BC

Sabuniye Höyüğü

Sabuniye Höyüğü Samandağ ilçesine bağlı Sutaşı beldesindedir. Al Mina Kazıları esnasında C. L. Woolley tarafından keşfedilmiştir. Burada ilk etapta üç kısa sondaj çalışması yapılmış ve M.Ö. 17yy ile M.Ö. 7.yy arasında yerleşimin devam ettiği tespit edilmiştir. Orta Tunç Çağı’na ait silindir mühür, ithal Miken ve Kıbrıs buluntuları Hatay Arkeoloji Müzesi içerisinde görülebilir. Ayrıca Çatalhöyük, keşfedilmesinin ardından hafızalardan silinmiş 1999, 2002-2008 yılları arasında yapılan yeni çalışmalarla yeri tekrar belirlenmiştir. 2008-2011 yılları arasında ise kazı çalışmaları H. Pamir tarafından gerçekleştirilmiştir.

Al Mina

Arapçada liman anlamına gelen Al Mina Samandağ ilçesi Liman mahallesinde yer almaktadır. İlk Çağ’ın ticaret yollarının kesiştiği, Asi nehrinin Akdeniz’e döküldüğü önemli bir konumdadır. M.Ö. 8yy ile M.Ö. 4.yy arasında ticaret üssü kimliği ile önemli bir liman yerleşimidir. Buraya Al Mina adını veren İngiliz arkeolog C. L. Woolley, 1936-1937 yılları arasında kazı çalışması yapmıştır. Ege adaları, Mısır ve Kıbrıs ile birlikte birçok yerden gelen ticaret mallarının bu limanda depolandığı ve dağıtımının yapıldığı belirlenmiştir.

Al Mina’nın aynı zamanda Yunan alfabesinin de doğmasına yol açtığı belirlenmiştir. Okuryazar olmayan Egeli tüccarlar burada Fenikeli tüccarlar ile yakın temas kurmuş ve öğrendikleri Fenike alfabesinin harf sistemini değiştirerek Yunan alfabesini oluşturmuşlardır. Günümüzde burada çıkartılan eserlerin az kısmı sergilenmektedir. Diğer eserler ise yurtdışındaki çeşitli müzelerdedir.

Kinethöyük veya Kinet Höyük

Hatay Dörtyol yakınında ve İskenderun’un 30 km kadar kuzeyindedir. Kilikya bölgesinin (günümüzde Çukurova) en büyük Antik Çağ öncesi yerleşkesidir. 1850 yılından beri bilim insanları Kinet’i antik İssos ile bir tutmuşlardır. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender Pers Kralı Darius’u ve ordusunu burada yenmiştir. Geç Tunç Çağı metinlerinde burası Hitit liman kenti olarak geçmektedir.

1992 yılında Hatay Müzesi işbirliğiyle kazı çalışmaları başlamış ve 1993-2012 yılları arası M. H. Gates başkanlığında Bilkent Üniversitesi projesi olarak yürütülmüştür. En eski Geç Neolitik dönemde yerleşime sahne olmuştur. Ancak 1320 yılında çıkan büyük bir yangın Kinet yerleşimini günümüze kadar yok etmiştir. Burada bulunan çömleklerden birinin içinde beş adet yumurtanın, bir diğerinde ise ahtapot ve domuz yahnisinin kalıntıları bulunmuştur. Ayrıca cam bardaklar da buluntular arasındadır.

Helenistik Dönem (M.Ö. 330-30) – Tykhe

Helenistik Dönem, Makedonya kralı Büyük İskender’in doğuyu fethi ve kendisinin ölümünden sonra kurulan Makedon krallıklarının egemenlik süreci içinde Yunanistan, Anadolu, İran, Ortadoğu ve Mısır’da oluşan imparatorluk dönemidir. Bu dönemde doğunun kültürü ile Grek kültürü ve sanatının karışımı olan bir kültür evresidir. İşte bu dönemde Antakya, İskender’in generallerinden olan Selevkos Nikator’un adıyla anılan Selevkos Krallığı’nın başkentidir.

Ancak Büyük Antiochos M.Ö. 190 yılında Magnesia Savaşı’nda Romalılara yenilir ve altı yıl sonra barış yapmak zorunda kalır. Artık Toroslara kadar olan topraklarını kaybetmişlerdir. M.Ö.83 yılında da Büyük Tigran işgali sonrası Selevkoslar iyice zayıf düşmüştür. Yirmi yıl sonra egemenliklerini kaybeden Selevkoslar M.Ö. 30 yılında tarih sahnesinden tamamen silinmiştir. Depremler, savaşlar ve inşaat faaliyetleri yüzünden bu dönemden günümüze gelen eserler çok sınırlıdır. Ancak Hatay Arkeoloji Müzesi eserleri arasında Selevkos krallarının bastırdığı sikkeler ve günümüze kadar kopyası ulaşmış olan Antakya Tykhe’si bulunmaktadır.

Mitoloji Salonu

Thyke ile yan yana bulunan bu bölümde Hatay içinde bulunan Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait çeşitli tanrı ve tanrıça heykel ve heykelcikleri bulunmaktadır. Ayrıca Sasani, Helenistik ve Selevkos dönemine ait küçük eserler bulunmaktadır. Tykhe Helenistik dönemden itibaren Antiokheia’nın talih tanrıçasıdır. Roma Döneminde de varlığını sürdüren Tykhe Antiokheia’ya özgü sembollerle tanınmaktadır. Sergide Antiokheia Tykhe’sinin tasvir edildiği heykeller ve sikkeler yer almaktadır. Mitoloji Bölümünde Helenistik ve Roma Döneminde inanılan tanrı-tanrıça ve kahramanların heykelleri sergilenmektedir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Mozaikleri

Mozaik koleksiyonu olarak dünya birincisi olan Hatay Arkeoloji Müzesi mozaik eserleri açısından adeta el üzerinde tutulmaktadır. Sadece mozaik koleksiyonu 3500 metrekare alanı kaplamaktadır. Müze içerisinde 120’ye yakın mozaik gezilebilir ve incelenebilir. Bu mozaikler genelde müze duvarlarında veya canlandırmalar içinde tabanda bulunmaktadır. Yer darlığından dolayı 70 kadar mozaik ise müze deposunda beklemektedir. Bu 120’ye yakın mozaik içinde ise en önemlileri olan ve bir mitolojik konuyu veya bir konuyu belirleyen 69 adet mozaik bulunmaktadır. Bu önemli olan müze eserleri içinde en önemli mozaiklerin açıklamalarını ve bulundukları yerler aşağıda açıklanmaktadır. Hatay Arkeoloji Müzesi içerisinde yer alan ve geniş salonlar ve duvarlarda sergilenen Bizans ve Roma dönemi mozaikleri başlıkları aşağıdaki gibidir.

  1. Soteria Mozaiği
  2. Khresis Mozaiği
  3. Büfe Mozaiği
  4. Herakles’in Yılanları Boğması Mozaiği
  5. Kemgöz Mozaiği
  6. Perseus ve Andromeda Mozaiği
  7. Geometrik Desen Mozaiği
  8. Sarhoş Dionysos Mozaiği
  9. Yaz Mevsimi Mozaiği
  10. Epikosmesis Mozaiği
  11. Narkisos Mozaiği
  12. Ladon Psalis Mozaiği
  13. Maskeli Mozaik
  14. Mevsimler Mozaiği
  15. Kuşlar Mozaiği
  16. Meyveler Mozaiği
  17. Geometrik Desenli Mozaik
  18. İphigenia Aulis’te Mozaiği
  19. Çobanlığa Ait Sahne Mozaiği
  20. Pegasos ve Su Perileri Mozaiği
  21. Geometrik Desenli Mozaik
  22. Dionysos’un Zafer Alayı Mozaiği
  23. İsis’e Ait Seremoni Mozaiği
  24. Havuz Başında Tavus Kuşları Mozaiği
  25. Sevinç Taşahhusu Mozaiği
  26. Lotus Çiçeği Demeti Mozaiği
  27. Üç İşret Sahnesi Mozaiği
  28. Mozaik Parçası
  29. Oceanus ve Tethys Mozaiği
  30. Bahtiyar Kambur Mozaiği
  31. Sükun Mozaiği
  32. Dansözler Mozaiği
  33. Tarsus Mozaiği
  34. Zenci Balıkçı Mozaiği
  35. Terkedilmiş Ariadne Mozaiği
  36. Sarhoş Dionysos Mozaiği
  37. Hokkabazlar Mozaiği
  38. Gece Alemi Mozaiği
  39. Amazon Mozaiği
  40. Tethys Okeanus Mozaiği
  41. Psykheler Kayığı Mozaiği
  42. Lakedomania ve Evrotos Mozaiği
  43. Hermaphroditos Mozaiği
  44. Talassa Deniz Mozaiği
  45. Yakto Mozaiği
  46. Balıklar ve Ördekler Mozaiği
  47. Kuşlar ve Nebatlar Mozaiği
  48. Balıklar Mozaiği
  49. Güneş Saati Mozaiği
  50. Kuşlar ve Rozet Mozaiği
  51. Eros ve Psyche Mozaiği
  52. Nehir İlahları Mozaiği
  53. Tryphe (İşret) Mozaiği
  54. Bios (Hayat) Mozaiği
  55. Atlet Mozaiği
  56. Achiles ve Diedemia Mozaiği
  57. Ananeosis Mozaiği
  58. Arethusa Mozaiği
  59. Mahsuller Mozaiği
  60. Gemi ile Denize Açılma Mozaiği
  61. Kentauros Mozaiği
  62. Apollon ve Dafne Mozaiği
  63. Koç Başları Mozaiği
  64. Ktisis Mozaiği
  65. Aslan Mozaiği
  66. Dionysos Ailesi Mozaiği
  67. Çiçekli Mozaik
  68. Paris’in Hükmü Mozaiği
  69. Keklikli Mozaik
Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Tetis Mozaiği (Tethys) - Hatay Archeology Museum Mosaic of Thetis
Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Tetis Mozaiği (Tethys) – Hatay Archeology Museum Mosaic of Thetis

Defne Kent Meydanı Kurtarma Kazısı Mozaikleri

2016 yılında Hatay Arkeoloji Müzesi uzmanları tarafından Defne Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleştirilen kurtarma kazıları sırasında bulunan mozaikler, Hristiyan şehitler ya da Hristiyan dini açısından önem addedilen kişilerin mezarlarının üzerine yapılan kilise veya benzeri yapılar olarak nitelenen Martyrium yapısının tabanında ele geçirilmiştir. Doğa ve hayvan motiflerinin bulunduğu ana pano ile geometrik motiflerin bulunduğu pano olmak üzere iki ayrı alanda ortaya çıkarılmıştır.

Tarsus, Yunus ve Palmet Mozaiği

Hatay Arkeoloji Müzesi mozaikleri içindeki en eski mozaiktir ve M.Ö. 2.yy’a tarihlenmiştir. Mozaik Mersin kentinin Tarsus ilçesindeki Gözlükule’de 1950 yılında yapılan kazılar sırasında Orta Helenistik Dönem’e tarihlenen bir evin tabanında bulunmuştur.

Beyaz ve gri çakıl taşlarından yapılan mozaik üç panodan oluşmaktadır. Üç panonun çevresinde dalga ve örgü süslerinin yanı sıra yumurta dizisi süsü görülmektedir. Ortadaki panoda daire şekilli ve siyah taşlardan yapılmış zeminli madalyonlar içinde çiçek süsleri, bunun dışındaki beyaz zeminde ise dikdörtgen panonun köşelerinden ortaya doğru vücutları kıvrılarak zıplamış olan dört yunus bulunmaktadır.

Okeanus ve Bellerofon Mozaiği M.S. 2yy – 3.yy

Antakya Harbiye’de aynı yerde ve iki panodan oluşan mozaikleri Hatay Arkeoloji Müzesi kazılarıyla açılıp taşınmıştır. İlk panonun merkezinde Okeanus’un yalnızca başı betimlenmiş olup bunun dışında kalan alan siyah çizgilerle yapılan meander süslerle doldurulmuştur. Okeanus başını sağ omuzuna doğru çevirmiştir. Alnında yukarı doğru uzayan iki yengeç kolu vardır.

Hatay Arkeoloj Müzesi Antakya Okeanus Mozaiği M.S. 2-3.yy - Hatay Archaeology Museum Mosaic of Oceanus
Hatay Arkeoloj Müzesi Antakya Okeanus Mozaiği M.S. 2-3.yy – Hatay Archaeology Museum Mosaic of Oceanus

İkinci panonun sadece üst kısmı günümüze ulaşmıştır. Çerçevesi diğer mozaik ile aynı olup bunun içinde siyah, kırmızı, sarı ve beyaz taşlarla birbirine teğet ve kesişen dairelerden oluşan geometrik süsler bulunmaktadır. Mozaiğin merkezinde basamaklı piramit ve örgü süsü ile sınırlandırılan asıl sahnede beyaz zemin üzerinde bir atın başı, bu ata ait olduğu anlaşılan kanatların uçları ve bir genç erkeğin başı görülmektedir. Yüzünde heyecan ifadesi olan kabarık saçlı bir gencin Bellerofon, atın da Pegasus olduğu anlaşılmaktadır.

Eroslar Evi Çoban ve Bios (Hayat) Mozaiği M.S. 3.yy

1935 yılında Antakya’da o zamanki Halep yoluna yakın konumda rastlantı sonucu bir evin birbirine bitişik üç odası gün ışığına çıkmış, bunlardan birinci odanın zeminin süsleyen ilk mozaik ABD Baltimore Müzesi’nde sergilenmektedir. Mozaiğin ismi de buradan gelmektedir. Evin ikinci odasında da Hatay Arkeoloji Müzesi mozaikleri arasında sergilenen mozaik bulunmuştur.

Mozaik üzerinde bir kır manzarası ile bir büst betimi yer almaktadır. Bu mozaik birbirine zıt olarak yerleştirilmiş kare şekilli iki panodan oluşmaktadır ve her iki panodaki figürlerin bozulan kısımları antik çağda beyaz mozaik taşları ile doldurularak bir bakıma onarılmıştır. Bu mozaikte hareket halinde bir keçi, bir figürün başı ve bir sopanın üst kısmı, daha üstte ise bir küre şeklinde bir süs olan siyah renkte bir sütun veya sunak bulunmaktadır. Figürün çoban olduğu anlaşılmaktadır. İkinci panoda ise bir kadın büstü görülmektedir. Kadın başını hafifçe sol omzuna çevirmiştir ve başına yapraklarla yapılmış bir çelenk ve taç vardır. Yüzü tahrip görmüş ve onarılmıştır. Kadının başının iki yanında eski Yunanca ikişer harften oluşan BIOS (Hayat) yazısı vardır.

İçki Yarışı Evi Eros ve Psyche Mozaiği M.S. 3.yy

Samandağ’da İçki Yarışı Evi olarak adlandırılan evin koridor bölümünde bulunmuş olan 6,40×1,67 metre ölçülerindeki bu mozaik yan yana üç panelden oluşmaktadır. Ortadaki panel, mitolojik bir konuya; ‘Eros ve Psykhe’ ikilisine ayrılmıştır. Bu panelin her iki tarafındaki panellerde verev şekilde yapılmış ızgara süsü bulunmaktadır. Izgarayı oluşturan her bir dörtgenin içine ayrıca birer elmas motifi yerleştirilmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Eros ve Psyche mozaiği İçki Yarışı Evi M.S. 3.yy Antakya - Hatay Archaeology Museum Mozaic of Eros and Psyche 3th AD Antakya
Hatay Arkeoloji Müzesi Eros ve Psyche mozaiği İçki Yarışı Evi M.S. 3.yy Antakya – Hatay Archaeology Museum Mozaic of Eros and Psyche 3th AD Antakya

Asıl sahnede ise bir ağacın altında, yüzü ve çıplak vücudu bize dönük olarak sol kolu üzerine yatmış, uyuyan Eros bulunmaktadır. Eros burada kıvırcık saçlı tombul bir çocuk olarak betimlenmiştir. Omuzlarında kuş kanatları bulunmaktadır. Eros’un hemen arkasında ona gizli gizli yaklaşmakta olan kız mitolojide ‘nefes’, ‘ruh’ gibi anlamlara sahip Psykhe’dir. Psykhe’nin benekli kelebek kanatları bulunmaktadır. Sağ elinde Eros’un yayını tutan kız, diğer elini de ağaçta asılı duran ok kılıfına doğru uzatmıştır.

Üç Hokkabaz Mozaiği

Mozaiğin ana sahnesinde sağa doğru yürüyen giyimli üç adam betimlenmiştir. Bunlardan soldan ikisi sakalsız ve gençtir. En sağdaki ise sakallıdır. Üçü de kısa etekli tunik, bacaklarına yapışmış dar pantolon ve ayakkabı giymişlerdir. Soldaki ilk figür kucağında uzun kuyruklu bir hayvan tutmaktadır. Ortadaki figürün sol omuzunda bir tabure ve diğerinde bir çember bulunmaktadır. En sağdaki üçüncü figür ise sağ elinde iki ipe asılmış bir obje ile omzuna asılmış elips biçimli bir cisim tutmaktadır.

Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Üç Hokkabaz Mozaiği - Hatay Archeology Museum Mosaic of Three Jugglers
Hatay Arkeoloji Müzesi Antakya Üç Hokkabaz Mozaiği – Hatay Archeology Museum Mosaic of Three Jugglers

D. Levi bu sahnedeki ilk figürün kucağındakini bir maymun olarak betimlemiş ve diğer tüm objelerle bu figürlerin gösteri yerine giden hokkabaz olduklarını yorumlamıştır.

Havuz Mozaiği (Amphoriskos) M.S. 350-400

Antakya’da ortaya çıkartılan en kapsamlı hamam olan yapının iki inşaat evresi bulunmaktadır. İlk hamam M.S. 2.yy’da bir depremde yıkılmıştır. Bu mozaik ise iki yüzyıl sonra inşa edildiği düşünülen hamamın bu son yapı evresine aittir. Fakat bu mozaikler de aşırı tahrip olmuş şekliyle günümüze ulaşmıştır.

Hatay Arkeoloji Müzesi içinde sergilenen bu mozaik, hamamın girişindeki Soğukluk denilen geniş, sekizgen bir salonun ortasında bulunan yine sekizgen bir havuzun zeminini kaplayan panolardan biridir. Burada sergilenen panoda koyu zemin üzerinde çift kulplu bir sürahi (Amphoriskos) ile bunun ağzının bulunduğu dar alanda vazoya göre ters olarak asılmış, çift ağızlı bir balta (Karya Baltası) betimi bulunmaktadır. Baltanın ağzı beyaz, sapı ise kahverengi tesseralarla yapılmıştır. Ayrıca vazonun her iki yanından yukarı doğru yükselen sarmaşık dalları yerleştirilmiştir.

Kem Göz Evi Mozaiği M.S. 2.yy – 3.yy

Antakya yakınındaki Çekmece bölgesinde 1939 yılında yapılan kazılarda bir villaya veya birkaç odalı eve ait kalıntılarda çeşitli zemin mozaikleri bulunmuştur. Bu mozaik panolarından birinin üzerinde yer alan mavi gözbebeği saldıran tırtıl, kuş, üç uçlu yaba, kılıç, akrep, yılan ve köpekten dolayı mozaiğe Kem Göz Mozaiği, bulunduğu eve de Kem Göz Mozaiği denilmiştir.

Hatay Arkeoloji Müzesi Kem Göz Evi Mozaiği - Hatay Archeology Museum Mosaic of The Evil Eye House
Hatay Arkeoloji Müzesi Kem Göz Evi Mozaiği – Hatay Archeology Museum Mosaic of The Evil Eye House

Mozaikte, siyah taşlarla yapılmış dalgalı hat ve düz bir çizgiden oluşan dörtgen çerçevenin içindeki alan beyaz olup sağ ortada lanetlenen göz betimi bulunmaktadır. Solda ise sola doğru yürüyen büyük, hemen hemen kel kafalı, bacaklarının arasından geriye doğru sarkan iri ve uzun erkeklik organı (fallus) olan bir cüce yer almaktadır. Her iki elindeki değnekleri ileri doğru uzatmıştır. Değneklerden birinin iki ucunun çatallı olması dikkat çekicidir ve belki bu şekilde kötülüklerin kovulması ile ilgili bir tılsıma işaret etmektedir. Cücenin başının üzerinde Yunanca KAI CY (ve sen de) yazmaktadır. Daha açık bir ifade ile ‘senin de başına gelsin’ anlamı taşıyan bir beddua yazısı bulunmaktadır.

Hamam Üst Tabaka Yazıtlı Madalyon Mozaiği M.S. 537/8

Antakya’da dört farklı inşaat evresi bulunan yapının en üst katmanında bulunan ve yan yana üç salondan ibaret olan bu yapının yalnızca orta salonunda tahrip olmuş şekilde yüzey mozaikleri bulunmuştur. Yapının kazısı da tamamlanamamıştır. Bu salonun ortasında daire biçiminde kenarı testere ağzı süslü bir pano üzerinde, bir bölümü tahrip olmuş Eski Yunanca bir yazıt bulunmaktadır. Yazıtta ‘Philotheos zamanında, Doğu’nun büyük ve en parlak… ve sacrae largitiones/kutsal yönetici olarak tanınan, halk hamamı… temellerinden itibaren yeniden inşa (ve bir) dört tarafı sütunlu avlu (içinde) devam etti. 586 yılının 1. İndüksiyon (ilan) zamanı.’ Yazıtın bulunduğu kısmın dışında kalan kısımlar, yan yana sıralar halinde kısa saplı çiçek süsleriyle doldurulmuştur.

Hamam D Mozaikleri – Gethosyne’nin Büstü Mozaiği

Hamam D yapısı 1933 yılında kazılmış ve üçüncü odasında önemli mozaikler bulunmuştur. Bu Mozaikler M.S. 300-325 yılları arasına tarihlenmiştir. Gethosyne’nin Büstü mozaiği panosunun içi basamaklı piramit motifiyle doldurulmuş, dörtgen çevresinin içinde çenesi dışında yüzünün tamamı tahrip olmuş bir kadın büstü betimlenmiştir. Kulağında küpesi, uzun boynu ve kahverengi elbisesiyle yüzü ve vücudu hafifçe yandan gösterilen bu kadının, adının ilk iki harfi başının yanındaki bölümde yazmaktadır. Bu Eski Yunanca yazıtta geçen isim, sevinç ve neşeyi temsil eden Gethosyne olmalıdır.

Hermes’in Çocuk Dionysos’u Nimfe’ye Getirmesi Mozaiği

Gethosyne’nin Büstü mozaiğine komşu olan bu mozaiğin bir kısmı zamanında ABD’ye götürülmüş ve Worcester Sanat Müzesi içinde sergilenmektedir. Antakya Arkeoloji Müzesi içindeki kısmı daha çok tahrip olmuş olan kısımdır. Mozaikte Ulak Tanrı Hermes’in Henüz yeni doğmuş olan Dionysos’u (eğlence ve bağ bozumu tanrısı), Nimfe’ye (tatlı su perileri) teslim etmesi konusunun bir bölümü bulunmaktadır. Aynı alanda ayrıca örgü süslü gamalı haç Meanderi ve örgü süslü madalyan mozaikleri de bulunmaktadır.

Menander Evi – Müzikli Ziyafet Sahnesi Mozaiği M.S. 3.yy Antakya Harbiye

Defne’de Menander Evi 19 numaralı odasındaki bu panonun sağlam kısmında müzikli ziyafet sahnesi betimlenmiştir. Başlarında çelenklerin olduğu bir karı-kocanın karşılarında harp çalan bir kadın ile arkalarındaki hizmetçi, önlerindeki şarap testisinin olduğu bir masayı betimlenmiştir.

Aynı evin 5 numaralı odasında da merkezinde sekiz yapraklı çiçek motifi olan mozaik bulunmuş ve müzede sergilenmeye başlanmıştır. Ayrıca aynı evin diğer mozaikleri arasında Okeanos Thetis Avlusu Mozaiği de bulunmaktadır.

Mevsimler Mozaiği M.S. 2.yy Antakya Harbiye

Büyük bir panonun köşelerindeki dörtgen küçük panoların her birinde mevsimleri temsilen şişman 4-5 yaşında kanatlı çocuklar (putti) betimlenmiştir. İlk baharı temsil eden çocuk tamamen çıplak, sırtında gri bir pelerin, başında ise bir çelenk vardır. Çocuk bir eliyle bir oğlağı boynuzlarından çekmekte, diğer elinde ise bir tas tutmaktadır.

Yaz mevsimini temsil eden diğer kanatlı çocuğun başında buğday başaklarından oluşan bir çelenk, sağ elinde bir budama bıçağı, sol elinde ise koluna yasladığı bir demet buğday başağı tutmaktadır. Sonbaharı temsil eden çocuk da başı çelenkli, sağ elinde küçük bir orak ve sol elinde içi üzüm dolu bir sepetle betimlenmiştir. Son olarak kış mevsimini temsil eden çocuk, gri renkteki elbisesinin üzerine başını da kapatan bir şal takmış, sol elinde çift kulplu bir kadeh (kantharos) tutmaktadır.

Lahitler Salonu

2018 yılı Nisan ayında teşhiri tamamlanarak ziyaretçisiyle buluşan ‘Lahitler Salonu’nda antik çağda ölü gömme gelenekleri ve kültleri ile ilgili olan lahitler, urneler, ostotekler ve mezar stelleri yer almaktadır. Salon, ünlü “Antakya Lahdi” ile sona ermektedir.

Lahitler Salonu’nda altı adet Roma Dönemi’ne ait lahit ve mezar stelleri sergilenmektedir. Antakya Lahdi ise ayrı bir oda içinde, üzerindeki süs, oyma ve işlemelerin en iyi şekilde görülebilmesi için ışıklandırılmıştır. Odada ayrıca Roma Dönemi altın süs eşyaları için bir de pano bulunmaktadır.

Hatay Arkeoloji Müzesi, Mozaik Yolu, Orta Çağ ve İslami Eserler Bölümüyle tamamlanmaktadır. Abbasi Dönemi altın süs eşyaları görülmeye değer eşyalar arasındadır. Son olarak Sikke Salonu’nda bulunan sikkeler incelenerek müze gezisi bitirilebilir.

2023 Depremi ve Sonrası

Depremde Antakya’da vefat eden kişi sayısı resmi kaynaklara göre 22.000’dir. Farklı kaynaklar ise bu rakamın çok daha üzerinde olduğunu belirtmektedir. 6 Şubat 2023 tarihindeki depremde ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara ise sabırlar dileriz. Ancak aynı zamanda unutmamak gerek ki: Deprem değil ihmal öldürür. Bu acı olayın hepimize ders olmasını dileriz.

Deprem sonrasında yıkıntılar ve enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ve sonrasında arkeolojik katmanlar ve koruma değeri yüksek kalıntılar halen gereken ilgiyi ve koruma kapsamını bulamamıştır. Müze-Otel Necmi Asfuroğlu Müzesi gibi sivil girişimlerin deprem öncesinde uygulama şansı bulabildiği şartlar deprem sonrasında maalesef devam edemediği için kentin arkeolojik katmanları bütünsel bir yaklaşım ve iş birliği ile ancak değerlendirilebilecek ve ziyaretçileri ile buluşabilecektir.

2023 depremi sonrasında Antakya özelinde hem devletin resmî kurumları ve üniversiteler ile sivil toplum girişimleri, antik kent merkezini içine alan bölgede ve Antakya yakınında başta Defne ve Samandağ olmak üzere antik yerleşim alanlarını içeren periferide çalışmalara başlamıştır. Hatay Ortak Meselemiz Platformu, Ortak Akıl Antakya Platformu, KADOP (Kadim Antakya Dostları), Korder- Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği, Cocomomo Türkiye Ulusal Çalışma Grubu gibi STK’lar yaptıkları projeler ile katkı sağlamaktadırlar.

2024 itibariyle Antakya ve çevresinde parsel bazından kentsel ölçeğe kadar hazırlanan birçok çalışma bulunmaktadır. Bütünsel ve tek elden alınması gereken kararlar ile bunların uygulanmasına yönelik hazırlıklar halen eksik olsa da kurumlar arası iş birliğine yönelik gayretler devam etmektedir. Dileriz ki resmî kurumlar ve STK’ların ortak dil birliğinde geliştirilecek projeler uyarınca Antakya Tarihi Kent Merkezi zemin altındaki kalıntılarına yönelik koruma ve sergileme kararları da bir an önce alınabilsin, Antakya büyük bir müze kent olarak tekrar eski görkemine kavuşsun.

Ayrıca İlgili Linler:

Hatay Arkeoloji Müzesi Fotoğrafları
Akdeniz Bölgesi Tarihi Yerler, Antik Kentler ve Müzeler
Akdeniz Bölgesi fotoğrafları
Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi

Müzeler Rehberi
Türkiye Müzeleri Rehberi
Hatay Arkeoloji Müzesi Geçici Olarak Ziyarete Kapatıldı
Antakya Koruma Planları Askıda
Hatay Valiliği – Hatay Arkeoloji Müzesi Genel Bilgileri
Hatay Valiliği – Konuşan Mozaikler